Hizb-ut
Tahrir Hilafet’in ilgasının hicri 100. yılına girdiğimiz ve üç ayların
başladığı Recep ayının bu ilk gününde küresel bir kampanya başlattı. Bu
kampanya ile kadınlardan erkeklere, gençlerden yaşlılara, öğrencilerden
âlimlere, mazlumlardan onları bu zulümden kurtarma imkânına sahip güç ve kuvvet
ehline kadar herkese seslenerek şöyle dedi: “Ey Müslümanlar! Hilafetsiz 100 Yıl
Yeter Artık! Size Sesleniyoruz! Yıkılışının 100. Yılında Hilafeti Yeniden
Kurun”
Evet, tam 100 sene oldu aziz Müslümanlar. Yüz koca sene… Bu
100 sene İslam Ümmetinin geçirdiği en zor zamanlar oldu. Müslümanlar
tarihlerinin hiçbir döneminde bu senelerdeki kadar zulüm görmedi! İslam’ın
mukaddesatlarına hiçbir zaman bu yüzyılda olduğu kadar saldırılmadı!
Müslümanların kanı tarihin hiçbir döneminde bu kadar kolay ve bu denli pervasızca
akıtılmadı. İslam Ümmeti hiçbir zaman bu düzeyde bir parçalanmışlığı ve
başıboşluğu yaşamadı.
Ey Müslümanlar! İnsanlar arasından çıkarılmış en hayırlı
Ümmete bu durum yakışır mı? Unutmayın ki ilk vahiyden Hilafet’in yıkılışına kadar
Müslümanlar hangi şartta olursa olsun Allah’ın emirlerine bağlılıktan asla
vazgeçmediler. Birçok kez yere düştüler ama her defasında Allah’ın ipine
sarılarak ayağa kalkmayı başardılar. Evet, çok acı çektiler ama bu acıları
dindirmek üzere İslam’dan başka bir merhemi kesinlikle aramadılar. Müslümanlar
Allah’ın hükümlerine ne kadar çok riayet ettilerse, o kadar çok muvaffak
oldular. Allah’ın şeriatını hâkim kılmak adına ne kadar çok ceht gösterdilerse,
o kadar çok muzaffer oldular.
Öyleyse sizlerde şanlı ecdadınız gibi olmak istemez misiniz?
Yaşadığınız acılara, geri kalmışlığa, fakirliğe, horlanmışlığa, zulümlere ve
Batılılar tarafından sömürülmeye bir son vermek istemez misiniz?
Mukaddesatlarımıza yapılan saldırılar karşısında İslam düşmanlarına hak
ettikleri cevabı vermek istemez misiniz? O halde yapacağınız şey bellidir.
Sizleri parçalara ayıran ve Rabbimizin haram saydığı milliyetçiliği terk
etmelisiniz. Sizi Allah’ın dininden uzaklaştıran ve hâşâ “Allah bilmez biz
biliriz” demek olan demokrasiden ve hâşâ “Allah dünyaya karışamaz” demek olan
laiklikten yüz çevirmelisiniz. Yeniden tek yumruk olmalı, yeniden tek bir çatı
altında birleşmeli, yeniden vahdetinizi sağlamalı ve yeniden tüm bunları
sağlayacak olan nübüvvet metodu üzere Raşidi
Hilafet Devleti’ni kurmalısınız!
İşte Hizb-ut Tahrir
sizi, sizi kurtaracak olan yegâne şeye davet ediyor. Size unuttuğunuz
hakikatleri hatırlatarak, iyiliğinizi, geleceğinizi ve Allah’ın rızasını
kazanmanızı istiyor. Dünyanın hiçbir yerinde bebeklerin katledilmemesi,
Allah’ın dinine tabi olanların zulümlere maruz kalmaması ve zenginliklerinize rağmen
yoksulluk içerisinde yaşamamanızı istiyor. Hizb-ut
Tahrir, sizlere hakkı ve sabrı tavsiye ediyor. Kurulduğu şer’i esas gereği
sizlere iyiliği emredip, kötülükten alıkoymaya çalışıyor. Bunu da tüm
zorbalara, üzerinde kurulan tüm baskılara ve bu sıcak çağrıyı engellemeye
çalışan tüm işbirlikçilere rağmen büyük bir azim ve ihlasla yapıyor. Şahit ol
Ya Rab! Şahit ol Ya Rab! Şahit ol Ya Rab!
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Medya Bürosu
www.hizb-ut-tahrir.org | www.hizbut-tahrir.info
| www.hizb-turkiye.com