Siyasi Analiz
Libyalı Taraflar Arasında
Diyaloğun Yeniden Başlaması
23
Kasım 2020 Pazartesi günü Libyalı taraflar arasında ikinci tur diyalog, görsel
iletişim mekanizması aracılığıyla yeniden başladı. Diyalog, yeni hükümet ve
Başkanlık Konseyi isimlerini belirleme mekanizması üzerine fokuslandı. İlk tur,
15 Kasım 2020 Pazar günü gerçekleşti. Bazı noktalarda anlaşmaya varıldığı, bazı
konuların askıda kaldığı duyuruldu. Bu diyalog, Fas’ta Libyalı taraflar arasında
başlayan diyalog ile eş zamanlı olarak başladı. Diyaloglar savaşının arkasında
kim var? Diyaloglarda Libya krizini çözebilecek önemli noktalara ulaşıldı mı?
Bu konuda uluslararası tutumlar nelerdir?
Bu
soruya yanıt verebilmek için aşağıdaki hususlara göz atmak kaçınılmazdır:
1-
Türkiye, El Serrac’ı destekledi. Nihayet El Serrac güçleri, Hafter güçlerini
başkent Trablus’tan kovdu. Bunu Sirte ve El Cufra izledi. Daha sonra Türkiye,
El Serrac’a kalıcı
ateşkesi, asi ve gayri meşru olarak kabul ettiği diğer tarafla diyalog ve
müzakereleri kabul etmesi çağrısında bulundu! Bu nedenle, 17 Haziran 2020
tarihinde Türkiye Dışişleri Bakanı, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayez
El Serrac ile görüşmek üzere Trablus’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Çavuşoğlu yaptığı
açıklamada, “Libya’da
kalıcı bir ateşkes ve siyasi bir çözüm için de görüş alışverişinde bulunduk.” dedi.
[18.06.2020 Anadolu Ajansı] Türkiye’nin müdahalesi, El Serrac ve
hükümetinin yararına değildi, aksine baskı altına almak içindi. Ta ki diğer
tarafı kabul etsin. Türkiye açıkça Amerikan yörüngesinde hareket ediyor.
Amerika, Türkiye’nin Libya’daki adımlarını desteklediğini açıkladı. Bu da Türk
müdahalesinin ABD hesabına gerçekleştiği anlamına geliyor. Türkiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya meselesini görüşmek üzere 8 Haziran 2020 tarihinde
ABD Başkanı Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan, “Libya krizini çözmek için ABD-Türk girişimi
doğuracak çalışmaların olduğunu” söyledi. Görüşmenin ardından TRT ortak
yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Trump ile bazı anlaşmalara varıldığını
söyledi ve Libya konusunda “iki
ülkenin ortak girişim formüle etme olasılığından” bahsetti, ancak
çok fazla detay vermedi. Türk Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun 11 Haziran
2020 tarihinde NTV televizyonuna yaptığı açıklamalar da bunu doğruladı.
Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanı
Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın 08 Haziran 2020 Pazartesi günkü telefon
görüşmesi uyarınca “Libya
konusuna ilişkin, öncelikle uzman düzeyindeki kişilerin bir araya geleceğini,
daha sonra meselenin bakanlar düzeyinde ele alınacağını belirtti. Libya
konusunda Türk-Amerikan girişimi yayınlanabilir” ifadelerini kullandı. Bütün bunlar,
Türkiye’nin Libya’da sadece Amerikan politikalarını uyguladığını
doğrulamaktadır.
2- El Serrac, Türk desteğinin sona
ermesi nedeniyle Hafter düşene kadar Sirte ve el Cufra kentlerine saldırı
konusunda ısrar etse de bu iki kenti ele geçiremedi. Eğer Türk desteği sona
ermemiş olsaydı, bu iki kenti ele geçirebilirdi. Türkiye, ateşkesi kabul etmek
ve diğer tarafla müzakere etmek için El Serrac’a baskı uyguladı. Bu yüzden El
Serrac, 16 Eylül 2020’de Erdoğan’ı zor durumda bırakmak için Ekim ayı sonunda
istifa edeceğini açıkladı. El Serrac, 16 Eylül 2020’de Libya resmi televizyonundan canlı yayınlanan
konuşmasında, “Yürütme
yetkimi en geç ekim sonunda devretmeyi samimiyetle istediğimi herkese ilan
ediyorum. Bu sürede diyalog komitesinin faaliyetlerini tamamlamış, yeni bir
başkanlık konseyi seçmiş ve görevi devralacak yeni başbakanı görevlendirmiş
olacağını umuyorum.” dedi. El Serrac, üzerinde baskı
olduğunu itiraf etti. Ve “Kutuplaşma,
barışçıl çözüm bulmaya yönelik tüm müzakereleri son derece zorlaştırdığını
belirtti. İsim vermeden bazı tarafları, savaş seçeneğine bahis oynamakla
suçladı. Kuruluşundan bu yana hükümetinin, normal veya yarı normal bir
atmosferde işlev görmediğini kabul etti ve her gün hükümetinin, içeriden ve
dışarından komplolara maruz kaldığını kaydetti.” Bilindiği üzere El Serrac, İngilizlerin
Tunus’ta kurduğu ve
2015 yılında imzalanan Suheyrat anlaşmasından hemen sonra Trablus’a transfer
ettiği Libya hükümetinde başbakanlık görevini üstlendi. Bu nedenle Avrupa’nın
özellikle İngiltere’nin dürtüsü olmadan görevi bırakamaz.
3-
Erdoğan, El Serrac’ın görevi bırakacağı ile ilgili açıklamasını endişeyle
karşıladı. Erdoğan, “Geçen
hafta Sayın El Serrac ile bir kabulüm olmuştu. Ardından böyle bir gelişme
bizler için üzüntü verici. Libya gibi bir yerde Trablus’ta bir ara çok olumsuz
gelişmeler oldu. Heyetlerimizin Libya Milli Mutabakat Hükümeti ile görüşmeleri
olabilir. Bu işi olması gereken istikamete dönüştürürüz...” ifadelerini kullandı. [18.09.2020
Reuters, Anadolu Ajansı] El Serrac, sonunda istifadan vazgeçti. El Cezire’nin 30 Ekim 2020’de bildirdiğine göre, “Libya Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı
Fayez El Serrac Cuma günü yaptığı açıklamada, bazı dost ülkelerden gelen
çağrılar üzerine Ekim ayı sonunda istifa etme kararından vazgeçtiğini açıkladı.
Libya Başbakanlık Sözcüsü Galib el-Zaklai, Twitter hesabından yaptığı
açıklamada, Başbakan El Serrac’ın, Libyalı taraflar arasında devam eden diyalog
görüşmeleri tamamlanana kadar istifa etme kararından vazgeçtiğini duyurdu. [30.10.2020
El Cezire] Avrupa, Erdoğan’a boyun eğmediğini, bunun bizzat kendi görüşü
olduğunu göstermek için El Serrac’ın
istifadan vazgeçmesini kabul etmek zorunda kaldı. Bu nedenle, önceki kaynak “Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın, Cuma günü El Serrac’dan Libya
diyaloğu süresince görevde kalmasını istediğini” söyledi. Libya hükümeti tarafından
Facebook hesabı üzerinden yapılan açıklamada, Maas ile El Serrac arasında bir
telefon görüşmesi gerçekleştiği, görüşmede Libya’daki güncel gelişmelerin ele
alındığı belirtildi. Alman bakan, El Serrac’ın diyalog süreci boyunca görevinde
kalmasını arzu ettiklerini, bunun hayati önem taşıyan önümüzdeki haftalarda
kurumsal ve idari sürekliliğin güvence altına alınması için önem taşıdığını
vurguladı.” [30.10.2020 El-Cezire]
4- Böylece El Serrac, istifa ederek
Erdoğan’ı zor durumda bırakmak yerine istifadan vazgeçmek zorunda kaldı! Erdoğan,
istifadan vazgeçtikten sonra bile istifa kararının doğru olmadığını yinelemek
için El Serrac ile temasa geçti! 7 Kasım 2020 günü Haber 7 sitesinin diplomatik
kaynaklardan aktardığına göre, “El
Serrac’ı istifa kararından Erdoğan vazgeçirdi. Erdoğan, El Serrac’a “Şu an
istifa etmen Libya’da dengeleri değiştirir. Libya halkının sana ihtiyacı var.
Bu istifanın sırası değil” dediği öğrenildi...”
5- Rus müdahalesine gelince, ABD’nin
onayı ile gerçekleşti. Türkiye ile koordinasyon halinde yürütüldü. Rusya, her
iki tarafa karşı da dengeli bir tutum takınmaya çalışıyor. Hafter’i desteklemek
için asker göndermesine rağmen, asker göndermediğini söylüyor, bu askerlerin,
Başkan Putin yandaşı Rus güvenlik şirketi Wagner güçleri olduğunu iddia etse de
Rusya bir arabulucu gibi davranıyor! El Serrac hükümeti üzerinde etkin olmak, rolünü
oynamak ve Libya ile ilgili müzakerelerde yer almak için El Serrac hükümeti ile
bağlarını kesmek istemiyor. Bu yüzden Rusya Devlet Başkanlığı Orta Doğu ve
Afrika Özel Temsilcisi Mikhail Bogdanov, “Türkiye de dâhil olmak üzere tüm
uluslararası etkili aktörlerle yakın işbirliği içindeyiz. Trablus
yetkilileriyle özel ilişkileri göz önünde bulunduruyoruz. Libya’daki Türk-Rus işbirliğini takdirle
karşılıyoruz. Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
geçen Ocak ayında (13.01.2020) duyurduğu girişim, savaşan tarafların ateşkes
ilanında olumlu bir rol oynadı. Bu, Berlin Konferansı düzenlenmesi için uygun
bir zemin yarattı.” şeklinde
konuştu. [20.07.2020 Al Ahram]
6- Bu nedenle, 10 Haziran 2020’de ABD Dışişleri Bakanı Pompeo,
düzenlenen basın toplantısında, “Libya’da
bir an önce ateşkes üzerinde anlaşmaya varılması çağrısında bulundu. Libya’daki
tüm yabancı müdahalelere son verilmesi ve müzakere masasına dönülmesi çağrısı
yaptı. Pompeo “GNA
ve LNA arasında BM görüşmelerine tekrar başlamak üzerinde uzlaşı olması pozitif
bir ilk adım. Ateşkesin uygulanabilmesi için ve BM’nin önderliğindeki Libya
siyasi görüşmelerinin tekrar başlaması için artık hızlı ve iyi niyetli
müzakereler yürütülmesi gerekiyor”
dedi. [10.06.2020 Sky news] Amerika, tarafların ateşkesi kabul
ettiklerini açıkladıkları son anlaşmanın memnuniyet verici olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, 26 Ekim 2020 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada, “Libyalı savaşan gruplar arasında
imzalanan ateşkes anlaşması cesur bir adımdır. Tüm yabancı güçler, anlaşma
uyarınca 90 gün içinde ülkeyi terk etmelidir. Seçim hazırlıkları için
Libya’daki iktidarın yeni yürütme yetkililerine transferini destekliyoruz.” dedi. BM Libya Destek Misyonu, 23 Ekim
2020’de yaptığı açıklamada, Cenevre’deki
5+5 Ortak Askeri Komite toplantılarının 4. turunda, Libya’da savaşan iki taraf olan, Ulusal
Mutabakat Hükümeti’ne
bağlı askeri güçler ve Halife Hafter heyetleri (LNA) arasında ateşkes anlaşması
imzalandığını söyledi. [23.10.2020 Reuters] Amerika, dizginleri
elinde tutmak ve Avrupa’nın, özellikle de İngiltere’nin ayağının altındaki
halıyı çekmek için Birleşmiş Milletler adına diplomatik ve politik olarak
Libya’ya doğrudan müdahale ediyor.
7-
Libya’da siyasi bir çatışma yaşanıyor. Araya askeri operasyonlar giriyor. Bu
yüzden Libyalı tarafları diyalog ve anlaşma için bir araya toplamak, hatta
direktifleri imzalatmak için toplantılar yarışı gerçekleşiyor... İngiltere, Fas’ın
Bouznika şehrinde Libya Devlet Yüksek Konseyi ile Tobruk Temsilciler Meclisi
heyetleri arasında sözde Libya Diyalog Toplantıları’nın üçüncü turunu
düzenledi. Birinci tur 6-10 Eylül 2020, ikinci tur 2-6 Ekim 2020, üçüncü tur da
5 Kasım 2020 tarihlerinde gerçekleşti. Tarafların heyetleri, ülkedeki üst düzey
kurumlara atama kriterlerine ilişkin anlaşma taslağını imzaladılar. Bu
toplantıların arkasında ajanları aracılığıyla İngiltere’nin olduğu açıktır. Diyalog, 17 Aralık
2015’te Fas’ın
Suheyrat kentinde imzalanan anlaşmanın 15. maddesini uygulamak için mutabakat
sağlamayı öngörüyor. Anlaşma taslağını Trablus’taki Libya hükümeti adına Devlet
Yüksek Konseyi heyeti Başkanı Fevzi El Ukab ile Temsilciler Meclisi heyeti
Başkanı Yusuf el-Akuri, başkent Rabat banliyölerinde imzaladı. 15. Maddenin ilk
paragrafı, “Temsilciler Meclisinin, Libya Merkez Bankası Müdürü, Sayıştay
Başkanı, İdari Kontrol Birimi Başkanı, Yolsuzlukla Mücadele Heyeti Başkanı,
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Yüksek Mahkeme Başkanı ve Başsavcı gibi
üst düzey devlet kurumlarına atama yapmak konusunda fikir birliği sağlamak için
Devlet Konseyi ile istişare yapmasını gerektiriyor. Maddenin ikinci paragrafı
da “Temsilciler Meclisi üyelerinin üçte ikisinin, bu atamaları onaması
gerektiğini” öngörüyor.
Diyalog tarafları, 6-10 Eylül tarihleri arasında ilk tur için bir araya
geldiler. Üst düzey pozisyonları üstlenme mekanizması, anlaşma ve yürürlüğü ile
ilgili prosedürleri tamamlamak için toplantıların yeniden başlaması konusunda
kapsamlı bir anlaşmaya vardılar.
8-
Amerika, BM Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams aracılığıyla tüm kartları
yeniden karmak istedi. Williams, Amerikalı bir diplomattır. “Önce Libya”
sloganı altında Bouzine’deki
diyaloga paralel bir Libya Diyalog toplantıları çağrısında bulundu. 9 Kasım
2020’de Birleşmiş
Milletler’in himayesinde ve seçtiği 75 Libyalı siyasi figürün katılımıyla
Libya’daki ihtilaflı taraflar arasında Tunus’ta doğrudan müzakereler turu
başladı. Diyalog ekibi, milletvekillerinden, Yüksek Konsey üyelerinden,
Trablus, Rakka ve Fizan bölgelerinin temsilcileri ve ileri gelenlerinden
oluşuyordu. Williams, 15 Kasım 2020 akşamı yaptığı açıklamada, “Tunus’ta yüz yüze süren Libya Diyalog
turu, çok pozitif sonuçlarla sona erdi. Katılımcılar bir hafta sonra video
konferans yoluyla tekrar toplanacak. Olumlu sonuçlar, seçim tarihinin,
yürütmenin yetkinliklerinin, Başkanlık ve hükümet Konseyi adaylık şartlarının
belirlenmesi ile ete kemiğe bürünecek. Libya Diyaloğu katılımcıları, tartışmaların
yedinci gününde üç önemli dosyada mutabakata vardı. Birincisi, 24 Aralık 2021
gününün seçim tarihi olarak belirlenmesi. 1951’de ülkenin bağımsızlığına denk
gelen bu tarih, Libyalılar için önemli bir tarihtir... Yürütme organının
yetkinlikleri ve başkanlık konseyinin adaylık şartları belirlendi. Başkanlık
konseyi, ulusal uzlaşma üzerinde çalışmak da dâhil olmak üzere basit
sorumluluklara sahip olacak. Güney, Doğu ve Batı bölgelerini temsilen üç üyeden
oluşacak... Katılımcıların onadığı üçüncü dosyaya gelince, Libya halkına su,
elektrik vb. gibi hizmetlerin sağlanmasını belirleyici olacak olan hükümetin
yetkinliğini yansıtıyor... Başkanlık Konseyi ve hükümet, faaliyetlerinde ayrı
yapılar olacaklar. Bu pozisyonlar için seçilenler, kısa bir süre hizmet edecek ve
(parti mensubu değil) teknokrat olacaklar... Hala yapılması gereken çok iş
var... On yıllık savaş, bir haftalık siyasi görüşmelerle çözülemez...
Katılımcılar, bir hukuk komitesi seçimi mekanizmasını ve egemenlik meselesi
olacak olan seçimlerin anayasal kuralını belirlemek için bir hafta boyunca
video konferans yoluyla görüşmeyi kabul ettiler...” ifadelerini kullandı.” [16.11.2020
Anadolu Ajansı] Amerika, Suheyrat anlaşmasını tamamen yok saydı. “on
yıllık savaş bir haftalık siyasi görüşmelerle çözülemez” diyerek, sanki sıfırdan çalışmaya
başladı. Suheyrat anlaşmasını gayri resmi olarak iptal etmek için tüm dosyaları
yeniden ele alıyor. Mümkünse nihai olarak sona erdirmek ya da yok edemezse
kontrol altına almak için İngiliz etkisini en aza indirgiyor.
9-
BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams, diyaloğu engelleyenleri
yaptırımlarla tehdit etti. Williams, “Diyalog
katılımcılarına fon sağlamaya çalışanlar, obstrüksiyoncu olarak
tanımlanacaktır. Ayrıca, rüşvet ve oy satın alma bilgileri ile ilgili olarak
soruşturma açılacak. Yozlaşmış siyasi paranın müdahalesiyle ilgili davranış
kuralları var. Katılımcı kişilikleri pozisyonlardan dışlama önerisi olmadı.
Ancak oran, yüzde 61’e
ulaştı. Yüzde 75’nin
üzerinde anlaşmaya varılması gerekiyor...” dedi. [17.11.2020 Şarku’l Avsat]
Williams, BM Özel Temsilcisi maskesi altında Amerikan politikasının bir
temsilcisi gibi hareket ediyor. Amerika, ABD Temsilciler Meclisi aracılığıyla
Williams’ın kararını destekledi. ABD Temsilciler Meclisi, Libya’da istikrar
sağlanmasını amaçlayan ve ateşkesin bozulması halinde ülkedeki savaşa müdahale
eden yabancı unsurlara da yaptırım uygulanabilmesini öngören yasa tasarısını
kabul etti. Yasa, “BM
öncülüğündeki Libya konulu görüşmelerin önemini” hatırlatıyor. Tasarı, Libya’daki herhangi
bir siyasi aktöre destek veren yabancı unsurların ve ülkenin petrol
kaynaklarını kendi çıkarları lehine kullanmaya çalışan kişi veya kurumların
yaptırıma tabi tutulabilmesini öngörüyor. Ayrıca insan hakları ihlallerinde suç
ortaklarının hesap verebilirliğine vurgu yapıyor...” [19.11.2020 Sky news]
10- BM Libya Özel Temsilcisi Vekili
Amerikalı Stephanie Williams himayesinde ateşkesi uygulamak için Berlin
Konferansı sürecinde ortaya çıkan Libya Ortak Askeri Komisyonu (5+5) heyetleri
arasında müzakereler gerçekleşti. Williams, 4 Kasım 2020’de anlaşmanın şartları konusunda büyük
bir fikir birliği oluştuğunu açıkladı. Williams, “Ateşkesin uygulanmasına yönelik 12.
madde, tüm yabancı güçlerin “ülkelerine” dönüşünü denetlemek için bir askeri
alt komite kurulmasını, 23 Ekim 2020’de Cenevre’de imzalanan anlaşma uyarınca
güçlerin Sirte ve El Cufra’dan çekilmesini öngörüyor. Tüm yabancı güçlerin
Libya topraklarını terk etmesi için 90 günlük bir süre belirlendiğini...” söyledi.” [23.10.2020 Reuters] Erdoğan ise, “3 ay içinde Wagner
gibi paralı askerlerin oradan çekilmesi ne derece sağlıklıdır bilemiyoruz.” dedi. [23.10.2020 Reuters]
Erdoğan, Libya’da Rusya ile koordinasyon halindeyken hem de bunu söylüyor!
Amerika, Suriye’de olduğu gibi Libya ve bölgedeki hedeflerine ulaşana kadar bu
ve diğer güçlerini geri çekmesi için Rusya’ya
baskı yapmıyor.
11- Özetle,
açıkladıklarımız ve detaylandırdıklarımız ışığında mesele aşağıdaki gibidir:
A- El Serrac hükümeti, Hafter’in şevkini kırmak ve etki alanlarını
özellikle Sirte ve El Cufra’yı
ele geçirmek için başta İngilizler olmak üzere Avrupa projesini gerçekleştirmek
maksadıyla Türk desteğini kullanmak istedi. Ancak Türkiye, El Serrac’a
desteğini Amerikan projesi yararına kullandı. El Serrac güçleri, Sirte ve El
Cufra’ya ulaşır ulaşmaz Türkiye desteğini durdurdu. El Serrac’a ateşkesi kabul
etme, asi ve gayri meşru olarak gördüğü diğer tarafla müzakerelere ve diyaloğa
geri dönme çağrısı yaptı! Erdoğan, El Serrac’ın eline düşmüştü, dolayısıyla El
Serrac, istifa açıklamasıyla Erdoğan’ı
zor durumda bırakmak istedi. Ancak Türkiye, istifasını engellemek için El
Serrac’a baskı yaptı. Avrupa, El Serrac üzerindeki Türk baskısının arttığını ve
Erdoğan’ın baskılarına boyun eğdiği görüntüsünü vermemek için El Serrac’ı
istifasından vazgeçirdi. Avrupa, bunu istiyordu, çünkü istifasının arkasında
olmasına rağmen El Serrac’ın
görevine devam etmesi İngiltere ve Avrupa’nın çıkarınaydı!
B-
Kuşkusuz bu diyaloglar, yapaydır, etkin büyük aktörlerin ürünüdür. Diyaloglar,
sorunlarını çözdükleri veya karmaşık hale getirdikleri, etkilerini
genişletebilmek için tarafları bu diyalogları uygulamaya zorladıkları ülkeyi bu
güçlerin ipoteği haline getirir. Aksi takdirde diyaloglar, sorunu doğru bir
şekilde çözmek için değildir. Suheyrat anlaşması bunu dillendiriyor. İngiltere,
Suheyrat anlaşmasını uygulamaya kalktı, bu yüzden hemen El Serrac hükümetini
kurdu. İngiltere, en son Fas’ın Bouznika kentinde düzenlenen toplantılarda
Suheyrat anlaşmasının diğer maddelerini uygulamaya çalıştı. Fakat BM Libya Özel
Temsilcisi Vekili adıyla faaliyet yürüten ABD’li diplomat Williams, ateşkesi
perçinlemek için Cenevre ve Libya’nın
Ghadames kentinde, ardından bir yıl sonra da seçimler yapılması konusunda
mutabakata varmak için Tunus’ta
taraflar arasında paralel diyalog toplantıları gerçekleştirdi. Böylece Amerika,
İngiltere’nin ayağının altındaki halıyı çekmek, çatışmayı yönetmek ve istediği
gibi yönlendirmek amacıyla Amerikan diplomatik misyonunun başarısı için tüm
araçlarını kullanıyor.
C- Başlıca rakip ülkeler olan Amerika ve
İngiltere, diğer tarafın projesini başarısızlığa uğratmak, kendi projesini
başarılı yapmak için birbirlerinin projelerini engelleyeceklerdir. Bu nedenle,
bu ülkelerin, Libya halkının güvenliğini ve emniyetini sağlayacak bir çözüme
ulaşması pek olası değildir. Hatta seçimler olsa bile güvenli ve nihai bir
çözüme yol açmayacaktır, aksine Amerika veya Avrupa Libya’da etki kazanana
kadar çatışma devam edecektir. Bu çatışmanın yakıtı Libyalılar olacaktır! Libya
halkı, bütün bu komploları reddetmek, şu veya bu ülkenin ya da şu veya bu
ajanın arkasından sürüklenmemek zorundadır. Dizginleri bu ellerden alıp,
ümmetin sadık ve politik olarak bilinçli, dindar ve saf ellerine teslim etmek,
Libya’yı tüm İslam ülkelerini kapsayan bir İslam Devletinin, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan Nübüvvet metodu üzere
Raşidi Hilafet Devletinin bir parçası yapmak için hazırlık çalışmaları yürütmek
mecburiyetindedir.
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَة عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”
H.10 Rabiu’s Sânî 1442
M.25 Kasım 2020