Haftalık Gündem Değerlendirme Toplantısı - 07 Şubat 2023

Mahmut Kar, Şimdi artık dayanışma, yardımlaşma, depremzedelerin acıları paylaşma zamanı.

 

ACIMIZ BÜYÜK

Bismillahirrahmanirrahim

 الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ

“Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz" derler.” (Bakara 156)

Kıymetli Müslümanlar, kerim kardeşlerim, toplantımıza hoş geldiniz. Malum dün 6 Şubat Pazartesi gecesi henüz daha gün ağarmadan saat 04.17’de büyük bir deprem yaşadık. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan bu deprem Türkiye’de Kahramanmaraş ile birlikte; Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Adana, Osmaniye ve Kilis’de; Suriye’de ise Halep, Hama, İdlip, Lazkiye ve bazı şehirlerde çok büyük bir yıkıma sebep oldu. Şu ana kadar binlerce insanın hayatını kaybettiği resmi makamlarca teyit edildi. On binlerce yaralımız var. Kıymetli Müslümanlar söylemek çok zor ama bu rakamlar enkaz altından çıkarılan insanlardan ibaret. Şehirlerimizde büyük yıkımlar var, enkaz altında olan kurtarılmayı bekleyen çok ama çok fazla insan var. Arkadaşlarımız enkaz altında, kardeşlerimizin evlatları enkaz altında. İnsanların anneleri, babaları yavruları, akrabaları enkaz altında.

Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in haber verdiği üzere Rabbim onları dünyalık şehitlerden eylesin. Mekanları cennet olsun. Ailelerine şükrederek sabretmeyi nasip etsin. Acılarını hafifletsin. Yaralılarımıza da acil şifalar versin. Ben de depremi Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşadım. Abdullah İmamoğlu hocam ile beraber Kahramanmaraş ve Gaziantep’teki programlarımız için hafta sonu oradaydık. Antep’ten hava muhalefeti sebebiyle uçak biletlerimizi kendi ellerimiz ile Hatay’a çektik. Hatay’dan da uçuşlar iptal edildi ve depremi orada yaşadık. Allah’ın yardımıyla ağır hasarlı binadan sağ salim çıktık. Abdullah hocamın 3 kaburgası kırık hastanede normal serviste elhamdülillah iyi… Bizler Müslümanlar olarak Rabbimizin, Allah Subhanehu ve Teala’nın her şeyin sahibi, malikülmülk olduğuna inanıyoruz. Yaşadığımız büyük deprem ile bir kez daha bunun doğruluğuna iman ettik. Biz kez daha Rabbimiz kudretini ve büyüklüğü hatırlattı.  O’na ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek az.

Deprem öyle bir felaket ki, insanoğlunu aciz bırakan, ona aciz olduğunu hatırlatan büyük bir afet. Önüne geçilemeyen muazzam bir güç. Evet, depreme engel olmak mümkün değil, onun oluşmasına mani olamazsınız, önüne geçemezsiniz. Ancak bu durum yeryüzünü bu kadar hunharca imar etmenin bir mazereti asla olamaz. Bu durum tedbirsizliğin, vurdumduymazlığın, hazırlıksızlığın üstünü örtmez, örtemez! Bugün afetin ikinci günü, acılar taze, enkazlar hala yerde. Bugün çok konuşmayacağız, önce enkazları elbirliği ile kaldıralım, daha çok konuşulacak söylenecek söz var. Ama gerçekten bu vurdumduymazlık, bu tedbirsizlik olacak şey değil. Biz bunu bizzat yaşayarak müşahade ettik. Deprem anında ve sonrasında oradaydık!

Depremin şiddetli hissedildiği Hatay’daydık! Deprem anından itibaren sokaklardaydık. İnsanların çaresizliğine, yalnızlığına şahit olduk! Yıkılmış, yerle bir olmuş binaların başında yakınları için çırpınan, yardım çığlıkları atan, elinden bir şey gelmeyeceğini bildiği halde o soğuk havada çıplak elleriyle moloz yığınının üstünde sesimi duyan var mı diye bağıran, kazmaya çalışan vatandaşları gördük. Çok acı durumlara şahit olduk. İnsanlar yapayalnızdı ve yardımlarına yine yardıma muhtaç olanlar koşuyordu. Kabul ediyoruz büyük bir afet yaşandı! 10 ilde büyük yıkımlar oldu. Arama kurtarma ekiplerinin yetersiz kalması her yere aynı anda ulaşabilmesi zor. Ancak Hatay’da Kahramanmaraş’ta Adıyaman’da depremin en ağır yıkımının olduğu bu yerlerde bu sabaha kadar henüz kurtarma ekiplerinin enkaz kaldırma çalışmaları yoktu. Böylesine büyük depremler ilk defa yaşanmadı ki Kıymetli Müslümanlar! 1999 Gölcük, Sakarya, Düzde depremi, Van depremi, Malatya’da daha geçtiğimiz yıllarda yaşanan deprem. Bunlardan neden dersler çıkartılmadı? 99 depreminin üzerinden 24 yıl geçti. Koca bir çeyrek asır. Ne hazırlık yapıldı? Ne tür tedbirler alındı Allah aşkına… Antakya’da, Adıyaman’da devasa büyüklükte koca koca binalar, güya depreme dayanıklı yapılmış, güya yapı denetimi yapılmış. 13-14 katlı binalar, içinde 80-90 dairenin olduğu, 200-300 kişinin yaşadığı binalar kâğıt gibi yerde. Bu koca 24 yılda betona yapılan yatırım, inşaata yapılan yatırım insana yapılmadı. İşte betona yapılan yatırımı görün büyük bir enkaz yığını olarak yerde duruyor. Ve altında insanlarla beraber…

Elbette el ele vererek hep birlikte bu enkazı kaldıracağız, bu süreçte bu acıyı bu afeti kendi kirli siyasetleri için istismar etmeye çalışanların karşısında duracağız. Ama şunu da unutmayalım ki, 5-6 tane televizyon kanalını Diyarbakır’da arama kurtarma yapılan 6-7 binanın önünden canlı yayın yaptırarak, deprem üzerinden bile PR çalışması yapanları da unutmayacağız. Onlara da elbet sözümüz olacak. İtibardan tasarruf olmaz denilerek yapılan harcamaların ne kadarı deprem kuşağında olan Türkiye’nin depreme hazırlığı için harcandı? Bunların hepsi şimdi değil belki ama daha sonra konuşulacak. Yazık vallahi yazık, billahi yazık, deprem bölgelerinde bazı şehirler bazı ilçeler neredeyse tamamen yok oldu. Pazartesi akşama kadar ne bir TV ne bir resmi makam Antakya, Adıyaman’dan bilgi geçmedi bir görüntü vermediler. Hala daha birileri itibar peşinde… Koskoca milletvekilleri hala daha, yıkıldıysa da Adıyaman’ı onaracak reisimiz var diyorlar. Utanmadan hala daha yüceltme peşindeler. Ya Allah aşkına depremi yaşamadıysanız gidin yaşayan biri ile iki dakika konuşun. Yere değil, telefonunuza değil o insanların gözlerinin içine bakın, ellerinden tutun. Yanlarında olduğunuzu hissettirin. Yıkılan binalara bakarak, depremi bizatihi yaşayanlarla konuşarak Allah’ın kudretini hatırlayın, yüceler yücesinin kim olduğunu, O’nun gücünü görün. Betona yaptığınız yatırımın yanlış olduğunu kabul edin. Siz hala daha reis yeniden yapar, reis her şeyimiz diyorsunuz. Her şeyin sahibi Allah’ı hatırlayın, Allah’tan korkun.

Kıymetli Müslümanlar! Maalesef yaşadığımız deprem kadar acı olan başka bir şey daha var. Bazı şehirlerde marketler, dükkanlar mağazalar yağmalanıyor. Allah aşkına biz ne ara bu hale geldik. Bazı şehirlerden battaniye fiyatlarını iki üç katına çıkaran tüccarların haberleri geliyor. İnsanlarımızı hangi sisten bu hale getirdi, hangi sistem insanı bu kadar zalim yaptı. Kapitalizm dediğiniz şey işte, işte İnsanı bu kadar zalim, bu kadar aç ve doyumsuz hale getiren sistemin adı. Ancak bu sistem artık sos verdi. Bu sistem paraya doymayan katil müteahhitlerin yaptığı çürük binalar gibi, sulak ovaya yapılan binalar gibi çökecek inşaAllah. Kıymetli Müslümanlar! Buradan sizlere ve tüm kamuoyuna bir bilgi vermek bir duyuru yapmak istiyorum.  Başlattığımız “Toplumsal Çöküş Sorunlar ve Çözüm” kampanyamızı yaşadığımız deprem gerekçesiyle sonlandırıyoruz. Kampanya kapsamında bundan sonraki yapacağımız faaliyetleri iptal ettik. Şimdi artık dayanışma, yardımlaşma, depremzedelerin acıları paylaşma zamanı. Bizler de deprem bölgelerinde tüm imkanlarımızı seferber ederek Müslümanların yardımına koşacağız. Deprem bölgelerindeki insanların yeme içme ihtiyaçlarının giderilmesi için, giyim kuşam ihtiyaçlarını temin için kardeşlerimiz ile seferber olacağız. Suriye’yi de unutmayacağız hiçbirimiz unutmayalım, deprem sadece Türkiye’de yaşanmadı, İdlip, Halep ve diğer şehirlerde de büyük yıkım oldu. Tüm Müslümanların yardımları ile bu acıları hafifletebiliriz. Rabbimiz deprem bölgelerindeki insanların, Müslümanların yardımcısı olsun. Allah bu tür afet ve musibetlerden bizleri korusun, Rabbimiz bizlere merhamet etsin. Dua edin inşallah, enkaz altında kalanlar için, Yakınını enkaz altında arayanlar için, bu acıyı Rabbimizin hafifletmesi için bolca dua edin.  

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu

07 Şubat 2023

#Hizbut Tahrir Türkiye#Gündem Değerlendirmesi#Deprem#Birlik zamanı