Otoritenin Gücüyle Elde Edilen Mallar

SORU-CEVAP

Otoritenin Gücüyle Elde Edilen Mallar

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

Otoritenin Gücüyle Elde Edilen Mallar

Soru:

Hilafet Devleti’nde Maliye kitabının 139. sayfasında geçen zorla ya da otorite gücüyle elde edilen malların vakıasıyla, yani devletin bu malları tebanın fertlerine ikta etmesinin caiz olması hükmüyle ilgili olarak; yöneticilerin ve devlet memurlarının akrabaları, ihtiyaç sahibi olsalar bile bu akrabalık nedeniyle bu iktadan mutlak olarak mahrum bırakılırlar mı? Şayet onlar hakkında ikta caiz ise, o zaman caiz olanla caiz olmayan arasındaki ayrımın sınırı nedir?

Cevap:

Hilafet Devleti’nde Maliye kitabında geçen yer hakkında:

Zorla ya da Otorite Gücü ile Elde Edilen Mallar

(Bunlar vali ve amil gibi yöneticilerin, yakınlarının ya da devlet memurlarının, devlete ait mallardan, arazilerden ya da insanların mallarından ve arazilerinden makam ve mevki gücünü kullanarak zorla elde ettikleri mallardır. Devlete veya insanlara ait mallara ve arazilere herhangi bir yolla el koymak suretiyle sahip olmak haram kazanç sayılır ve mülk edinilemez. Çünkü bu kazanç gayrimeşru yolla elde edilmiş kazançtır. Her ne yolla olursa olsun devlete veya insanlara ait mallara haksız yere el koymak zulümdür. Zulüm ise haramdır. Kıyamet gününün karanlıklarından biridir. Aynı zamanda bu türden mal edinmek ihanettir, ihanet eden kimse ise cehennemdedir.

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ أَخَذَ مِنَ الْأَرْضِ شَيْئاً بِغَيْرِ حَقٍّ، خُسِفَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِلَى سَبْعِ أَرَضِينَ“Kim haksız yere bir arazi elde ederse kıyamet günü elde ettiği arazi ile birlikte yedi kat yerin dibine gömülür.” Bu konuda gelen bir başka rivayet ise şöyledir: مَنْ أَخَذَ شِبْراً مِنَ الْأَرْضِ ظُلْماً، فَإِنَّهُ يُطَوَّقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ سَبْعِ أَرَضِينَ“Kim zulmederek bir karış araziyi alırsa aldığı arazi kıyamet günü yedi kat olarak onun boynuna dolanır.” [Şeyhan rivayet ettiler.] Aişe Radıyallahu Anha’dan, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: مَنْ ظَلَمَ شِبْراً مِنَ الأَرْضٍ، طَوَّقَهُ اللهُ مِنْ سَبْعِ أَرَضِينَ“Her kim haksız yere bir karış yere sahip olursa Allah onu yedi kat olarak boynuna dolar.” [Müttefekun aleyh.]

İnsanlara ait mülklerden herhangi bir şekilde haksız yere el konulan malların sahibi bilinirse sahibine iade edilmesi gerekir. Sahibi bilinmezse beytülmala konması gerekir. Ancak, el konulan mülkler devlete ait ise doğrudan doğruya hiç tereddütsüz beytülmala konur. Tıpkı Ömer b. Abdülaziz’in yaptığı gibi. Ömer b. Abdülaziz Halife olduğu zaman Ümeyye oğullarının otorite gücü ile devlete veya insanlara ait mallardan el koydukları malların tamamını Müslümanların beytülmalına koydu. Ancak sahibi bilinenleri sahiplerine iade etti. Otorite gücünü kullanmak suretiyle gayrimeşru bir yolla elde ettikleri ve mülk edinilmesinin de caiz olmadığı için Ümeyye oğullarının ellerindeki tüm iktâları, onlara bağlanan maaşları, el koydukları tüm malları, ellerinden aldı. Bu işleme önce kendinden başladı. Bütün mallarından, mülklerinden, bineklerinden, kullandığı kokularından vazgeçip tamamını 23.000 dinara satarak bu parayı beytülmala koydu.]

Bu metinden de açıktır ki konuşma, makam ve mevki gücünü kullanarak zorla elde edilen mallar hakkındadır, yani bu malları elde eden kimsenin, güç ve otorite sahibi olduğu veya güç ve otoriteye sahip birine yakın olduğu için elde etmesi hakkındadır; yani onlar, insanların ve devletin mallarını, bu malları elde etmeye sevk eden otoritenin varlığı nedeniyle elde eden kişilerdir.

Yöneticilerin akrabalarına- yakınlarına gelince; şayet ihtiyaç sahibi olurlarsa, otorite sahiplerine akrabalıklarından dolayı kendilerine haksız yere mal verilmesinde herhangi bir yardım veya müdahaleleri olmamışsa tebaadan onların dışındaki ihtiyaç sahiplerine verildiği gibi ihtiyaçlarını karşılamaları için onlara da mal verilir. Diyorum ki, şayet mesele bu şekildeyse… onlara akrabalıklarından dolayı bu akrabalara başkalarını tercih etmeksizin tebanın diğer muhtaç olan fertleri gibi bu (malı) vermek caiz olur…

Şayet bu meselede şüpheli bir durum ortaya çıkarsa, yani devletten elde ettikleri malları yöneticilere ve yetkililere akraba olduklarından dolayı mı yoksa şerî olarak hak ettiklerinden dolayı mı olduğu açıkça ortaya çıkmamışsa, dolayısıyla bundan şüpheleniliyorsa, durumun vakıası incelendikten sonra onların meselesi, haklarında hüküm vermesi için Mezalim Mahkemesine havale edilir ve Mezalim Mahkemesi, şayet ikta edilen veya onlara verilen şeylerin geri iade edilmesinin zarureti noktasında hüküm verirse onun kararı yöneticiler için bağlayıcı olur; çünkü bu, zorla ya da otorite gücüyle elde edilmesi babındandır…)

Kardeşiniz

Ata İbn Halil Ebu Raşta

H. 07 Muharremu’l Haram 1445 M. 25/07/2023

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.