“Pekin+25: Cinsiyet Eşitliği Maskesi Düştü mü?" Uluslararası Kadınlar Konferansı Kitapçığı

2020 Mart ayında, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları “Pekin+25: Cinsiyet Eşitliği Maskesi Düştü mü?" başlıklı küresel bir kampanya başlattı. Kampanyanın amacı; yaygın "Cinsiyet Eşitliği" anlatılarının ve kadın haklarını güçlendirme, milletleri kalkındırma iddialarının gerçekliğini sorgulamakla birlikte; İslam'ın teferruatlı ilke, hüküm ve nizamlarını tatbik eden Nübüvvet Metodu üzere Hilafet Devletiyle, kadınların statüsünü yükselten, haklarını teminat altına alan, hayat standartlarını yükselten ve gerçek kalkınmaya ulaştıran siyasi sisteminin, güvenilir alternatif bir model olduğunu tanıtmaktır. Kampanya, 4 Nisan 2020'de gerçekleştirilen Küresel Kadın Konferansı ile sona erdi ve aynı isimle bir kitapçığı yayımlandı.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, 30 Mayıs 2020’de “Pekin+25: Cinsiyet Eşitliği Maskesi Düştü mü?” başlıklı önemli bir kitap yayımladı. Kitap, BM 1995 Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun anlatılarını incelemek için bu yılın Mart ve Nisan aylarında gerçekleşen küresel kampanya ve çevrimiçi küresel konferansın bir meyvesidir. Pekin Deklarasyonu’na göre Batı’nın “cinsiyet eşitliği” kavramı, kadınların statüsünü yükseltmenin, haklarını garanti etmenin ve uluslararası alanda yaşam kalitelerini iyileştirmenin bir aracıdır. Pekin Deklarasyonu bu yıl yirmi beşinci yıldönümünü kutladı. Birleşmiş Milletler ve dünya çapında hükümetler, Pekin Deklarasyonu’nu uluslararası düzeyde kadın ve kızların güçlendirilmesinin en ilerici, “cinsiyet eşitliğini” ve kadın ve kızların insan haklarını gerçekleştirecek küresel en kapsamlı politik çerçeve ve eylem planı olarak övdüler. İslam ülkelerindeki çoğu hükümetler de dâhil olmak üzere 189 ülke, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nu kabul ederek devlet içinde hüküm ve yükümlülüklerini yerine getirmeyi, ideallerini ve hedeflerini yaymayı taahhüt ettiler. Ayrıca Deklarasyon, daha sonraki birçok uluslararası sözleşmenin ve kadın hakları ile ilgili ulusal yasaların temelini oluşturmuştur.

Ancak Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun üzerinden 25 yıl geçmiş olmasına rağmen cinsiyet eşitliğiyle İslam ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya çapında sıradan kadınlar için kadını güçlendirme ve yaşamını iyileştirme sözü yerine getirilmemiştir. Gerçek şu ki kadın ve kızların karşılaştığı siyasi, ekonomik, sosyal, eğitimsel, sağlık ve çevresel sorunlar, birçok ülkede daha da kötüleşmiştir. Bu nedenle bu kitap, “cinsiyet eşitliği” ile ilgili anlatılara, kadın haklarını, refahını ve ulusların ilerlemesini güçlendirme iddialarına meydan okumayı amaçlıyor. Kitapta kadınların yaşamının iyileştirilmesi konusunda cinsiyet eşitliği yasalarının ve politikalarının başarısızlık nedenleri irdeleniyor, ayrıca bugün kadınların karşılaştığı birçok temel nedenlerin ideolojik ve metodolojik sebepleri açıklanıyor. Aynı zamanda kitapta, İslam ülkelerinde ve dünya çapında Müslüman topluluklarda cinsiyet eşitliği ve feminist hareketlerin yaygınlaştırılması ile ilgili olarak Pekin Deklarasyonu ve diğer uluslararası kadın anlaşmalarının gerçek maksadı da deşifre ediliyor. Daha da önemlisi bu kitap, İslam ve İslam’ın siyasal sistemi Nübüvvet metodu üzere Hilafetin sunduğu, kadınların hayatını gerçekten iyileştirmek ve karşılaştıkları birçok sorunu çözmek için yeni yaklaşım tarzını, zaman içinde test edilmiş ve ikna edici alternatif vizyonunu tanıtacaktır. Kitap, İslam hakkında, toplum içinde kadınların statüsünü yükselten, haklarını güvence altına alan, onları eziyetlerden koruyan, yaşam standartlarını artıran, devlet içinde gerçek ilerleme sağlayan ilkeleri, yasaları ve ayrıntılı yönetmelikleri hakkında eşsiz kapsamlı bir plan sunuyor.

Bu kitap, dünyanın dört bir yanından Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi üyesi kadınların yazdığı makaleleri içermektedir ve Arapça, İngilizce, Türkçe ve Endonezyaca dillerinde yayınlanmıştır.

Dr. Nesrin Nevaz

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü

 

Kitabı okumak ve çoğaltmak üzere indirmek için:

PDF'i indirmek için tıklayınız

#istanbul sözleşmesi#cedaw#lgbt#cinsiyet eşitliği#pekin+25#demokrasi