Sen Yaşarken Gazze Ölmesin! Miting Değil, Harekat! İstanbul / Ayasofya

Daha ne kadar Müslüman’ın ölmesini bekleyeceksiniz! Gazze yok oluyor, Gazze ölüyor. Aksa başkomutanı olduğunuz orduları bekliyor. Gazze orduları bekliyor. Tüm yöneticilere buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz: Siz yaşarken Gazze ölmesin. Miting değil harekât yapın!

İstanbul Fatih’te Yahudi varlığının vahşi katliamlarına maruz kalan Filistinli kardeşlerimize destek vermek amacıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdik.

Yetki ve güç sahibi oldukları halde sivil toplum kuruluşu gibi miting düzenleyen yöneticilere sorumluluklarını hatırlatmak için “Miting Değil Harekat İstiyoruz” başlığı altında düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasına binlerce Müslüman katıldı.

Sultanahmet camiinde kılınan yatsı namazını müteakiben Müslümanlar kol kola girerek, Aksa Tufanı’na destek sloganları atarak ve yöneticileri harekete geçmeye çağırarak Ayasofya camii önüne yürüdüler. Tekbirler eşliğinde tamamlanan yürüyüşten sonra basın açıklamasına geçildi.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu başkanı Mahmut Kar tarafından okunan basın açıklamasında, mübarek Aksa topraklarında dökülen kanın Müslüman kanı olduğu, çekilen acıların Müslümanların acısı olduğu, Türkiye, Arap rejimleri ve Müslümanların başındaki bütün yöneticilerin 75 yıldır bu mezalimi seyrediyor olmasının ise tüm bunlardan daha acı olduğu ifade edildi.

Filistin davasına sahip çıkan Müslümanların aksine yöneticilerin sadece kınamak ve ulusal medyalarında katledilen Müslümanların istatistiğini tutmaktan başka iş yapmadıklarına dikkat çekilen açıklamada, “Yöneticiler bu mezalimi durdurmak için somut adım attılar mı? Hayır! Hiç sıkılmadan tarafları itidalli olmaya davet ettiler. Arabuluculuk görevine talip oldular, işgalci Yahudilerin esirlerini kurtarmak için gönüllü oldular. Ellerinde yetki ve güç varken Gazze halkına sabır dilediler. Orduları, askerleri, uçakları, silahları yokmuş gibi sadece 3 gün yas ilan edip ülkeyi taziye evine çevirdiler. Arap rejimler de hakeza aynı şekilde sessizliklerini korudular. Müslüman halklar Aksa için savaşmaya can atarken, sınırlara yürürken, bu rejimler İşgalci Yahudi varlığına zarar gelmesin diye kendilerini paraladılar. On yıllardır “İsrail haritadan silinmelidir” diye esip gürleyen İran ise Müslümanların sabrının tükenmekte olduğunu geveleyip Yahudi varlığına ve Amerika’ya nasihat verdi.” İfadelerine yer verildi.

“Korkak Netanyahu’ya, bunak Biden’a kim had bildirecek?”

Açıklamanın devamında önce Müslümanlara seslenilerek şöyle denildi: _“Şimdi size soruyoruz ey Müslümanlar! İktidar ve gücü elinde bulunduran yöneticilerin, Müslümanları mitinge çağırmak yerine orduları hareket ettirmeleri gerekmez miydi? Filistin’i işgalden kurtarması ve Gazze katliamını durdurması için işgalci “İsrail”e karşı askerî harekât başlatmaları gerekmez miydi? Filistin halkına yönelik işlenen bu soykırımı, bu katliamı bu mezalimi kim durduracak? Ordusu ve silahı olan devlet kınarsa, güç ve kuvveti olan yöneticiler miting yaparsa Mescidi Aksa’yı gasıp Yahudi varlığının elinden kim kurtaracak?! Korkak Netanyahu’ya, bunak Biden’a kim had bildirecek? Akan kanları ve dökülen gözyaşlarını kim dindirecek? Kâbe’den daha şerefli olan Müslüman onurunu kim kurtaracak? Gazze’deki katliama kim dur diyecek?”

Sonrasında yöneticilere çağrı yapılarak şu ifadelere yer verildi: “Şimdi Ey yöneticiler! Sizlere Sesleniyoruz! Rabbimiz Azze ve Celle’ye sunabileceğimiz bir mazeretimiz daha olsun diye sizlere tekrar sesleniyor ve hatırlatıyoruz: Sayın Cumhurbaşkanı! Siz iki gün önce Türkiye'nin İnsani, siyasi ve askeri varlığıyla Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazır olduğunu söylediniz. O halde hemen harekete geçin, çünkü İşgalci Yahudi varlığı Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Çocuklar, kadınlar yaşlılar katlediliyor. Daha ne kadar Müslüman’ın ölmesini bekleyeceksiniz, Gazze yok oluyor, Gazze ölüyor. Aksa başkomutanı olduğunuz orduları bekliyor, Gazze orduları bekliyor. Size ve tüm yöneticilere buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz: Siz yaşarken Gazze ölmesin. Miting değil harekâta geçin! İşte bu sizin için hem dünyada hem de ahirette daha hayırlıdır.”