AMERİKA’NIN SURİYE’YE DÜZENLEDİĞİ HAVA SALDIRISININ GERÇEK NEDENİ
05 Nisan 2018’de Putin, Ruhani, Erdoğan zirvesi hakkında yayınlanan bildiride, bu üçlünün, Suriye’de Amerikan hegemonyasındaki laik yönetimi perçinlemek için ABD çıkarını kollayıcı faaliyette bulundukları geçiyor. Buna göre Putin, ABD’nin hizmetinde olmak için Amerika ile uyum halinde Suriye’de faaliyet yürütüyor... O halde bu sabah Amerika’nın Suriye’ye düzenlediği hava saldırısını nasıl açıklayabiliriz? Hâlbuki Rusya’nın Tartus ve Hmeymim hava üslerinde askeri birlikleri olduğu biliniyor. Rusya, hem Amerika ile uyum halinde çalışacak hem de Suriye’deki birlikleri Amerika tarafından vurulacak. Bu nasıl oluyor? Sonra çıkarları farklı olan Amerika, İngiltere ve Fransa arasında kurulan koalisyon da neyin nesi? Lütfen açıklar mısınız? Allah mükâfatınızı artırsın... Alelacele sorulmuş bir soru olduğu için beni bağışlayınız...
1- Önce soruda geçen bazı noktaları düzeltmek gerekiyor. 14 Nisan 2018 sabahı, Rusya Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada da açıkça görüldüğü gibi Amerika, Suriye’deki Rus hedeflerini değil, Rus hedeflerine oldukça yakın noktaları vurdu. Suriye ve Suriye halkı üzerinde söz sahibi olduğunu ve ülkenin dizginlerini elinde tuttuğunu iddia eden Rusya buna sessiz kaldı!
2- Amerika’nın Suriye’ye yönelik saldırısı, Suriye’deki kimyasal silah tesislerini vurmaktan daha ziyade Rusya’yı uslandırmak içindi. Bugün sabaha karşı yaklaşık 10 hedef vuruldu. Ancak medyada bu sabah bazı askeri uzmanların yaptığı yorumlara göre vurulan hedeflerin çoğu, kimyasal fabrika ya da araştırma merkezleri değil askeri noktalardı.
3- Saldırının Rusya’yı uslandırmak için olduğu konusuna gelince, Rusya, Suriye’de Amerikan çıkarına hizmet etse de biraz gurur ve kibre kapıldı. Suriye dizginlerini sanki elinde tutuyormuşçasına göğsünü gere gere Suriye’deki faaliyetlerini suiistimal etmeye kalktı. Amerika’nın Suriye’deki nüfuzunu pekiştirmek için çalışmak yerine ABD’nin koltuğuna göz dikerek kendisi için belirlenen sınırı aştı... Bu nedenle Amerika, Rusya’nın kalbinde Rus hedeflerine yakın noktaları vurdu ki haddini ve sınırlarını bilsin. Eğer ayağı sürçüp Suriye’deki faaliyetlerini suiistimal ederek güç ve nüfuz merkezi gibi hareket etmeye kalkarsa, o zaman Amerika’yı güçlü bir şekilde hatta hakarete varan boyutta karşısında bulacaktır. Nitekim Rusya’nın Washington Büyükelçisi, Suriye operasyonu ile ilgili olarak “Rusya’ya değil, şahsen Putin’e yapılan bir hakaret” olduğunu söyledi!
4- Saldırının, neden Suriye’deki askeri noktalardan daha ziyade Rusya’ya yapılan bir hakaret olduğu konusuna gelince, çünkü saldırıdan önce Trump’ın kopardığı yaygara birkaç gün devam etti. Trump, bu yaygara ile askeri hedefleri tahliye etmesi için rejime bir mesaj verdi. Bunun içindir ki atılan yüzden fazla füzeye rağmen sadece maddi hasar var... Saldırının etkisine gelince, rejim için yeni değil, rejim buna alışık. Kendisine hakaret ediyor. Hakarete alışık birinin hakarete maruz kalması çok kolaydır. Ajanların durumu bu. Onun için efendileri, çıkarları gerektirdiğinde ajanlarına saldırı düzenlemekte bir sakınca görmezler. Bu husustaki tarihi gerçekler oldukça fazla... Amerika, geçen yıl Han Şeyhun olaylarından sonra da benzer şekilde füze saldırısı gerçekleştirdi... Saldırıya uğramak ajan için yeni değil, buna karşı eğitimli ve alışıktır. Dahası, hava saldırısından sonra zafer kutlaması bile yaptı! Onun için saldırının Rusya’ya verdiği etki üzerinde durmak gerekiyor. Amerika, Suriye’de söz sahibi olduğunu iddia eden Rusya’nın Suriye’deki askeri üslerine yakın noktaları vurduğu halde Rusya, savaş gemilerinin çoğunu geri çekti ve saldırıdan kaçarcasına bazı hedefleri boşalttı. Hatta Rusya Savunma Bakanlığı’nın öğleden sonra yaptığı açıklamada olduğu gibi füze saldırısına karşı hava savunma sistemlerini devreye bile koymadı!
5- Bu sabah bir Rus yetkili, Rusya’nın Güvenlik Konseyi’ne saldırının kınanmasını öngören bir karar tasarısı sunacağını açıkladı. Ve bilfiil öyle de oldu. Bugün Güvenlik Konseyi, GMT saat dilimiyle 15.00’de toplanacak. Yani zayıf ülkelerin yaptığı gibi karar tasarısı, yapılan saldırı karşısında başvurulan bir kurnazlık ve bir araçtır. Fransa, her ne kadar Rus üslerini vurmamış olsa da aslında Rusya’ya saldırıda bulunmuştur. Çünkü Rusya, Suriye’de istediği gibi at koşturuyor. Eski Sovyetler Birliği’nin büyüklüğü ile duygularını okşayıp duruyor... Yukarıda da belirttiğimiz gibi hava saldırısı, saldırıya karşılık verme cesaretini bile gösteremeyen Rusya’ya boyunun ölçüsünü bildirmek içindi... Böylece bir kez daha Rusların politik ahmaklığının boyutu görülmüş oldu. Suriye’de çırpınıp çabalayacaksın ama sonuçta ipler yine Amerika’nın elinde olacak. Ruslar, hiç ders almamış. Mısır’da uzun yıllar kaldılar ama sonra Sedat, bir çırpıda onları Mısır’dan çıkarıverdi. Çünkü Mısır’da hâkim güç Amerika’dır. Ruslar bunu fark edemedi. Bugün aynısını Suriye’de tekrarlıyorlar. İslam’a ve Müslümanlara tuzak kurmak için başkaları yararına barbarca eylemlerde bulunuyorlar. Rusya’nın işlediği ve arkasında Amerika’nın olduğu bu vahşet, Müslümanların zihninden silinmeyecek. Günler devridaim olurlar. Kuşkusuz yarın bekleyenler için çok yakındır.
6- Soruda geçen, Amerika, İngiltere, Fransa arasında kurulan koalisyon ifadesine gelince, dakik bir ifade değil. İttifak anlamında koalisyon, eşdeğer iki devlet arasında olur. Böylesi bir koalisyon Amerika’nın izniyle kuruldu. Tıpkı terörle mücadele bahanesiyle Irak ve Suriye’de kurulan uluslararası koalisyon gibi. İngiltere ve Fransa’nın koalisyona katılımını Amerika kabul etti... Daha önceki bildirilerimizde bunu daha detaylıca açıklamıştık.
7- Dünyada etkin devletlerin, ülkemizde canı istediği gibi hareket etmesi ve ülkenin dizginlerini elinde tutması gerçekten üzüntü verici... Bizim, bizi birleştiren ve iadeyi itibarda bulunan bir devletimiz olsaydı, Amerika, gerek eylem gerekse söylem olarak Akdeniz’den geçerken vergi ödemenin nasıl bir şey olduğunu bilirdi. Hatırlayın, Amerika, Osmanlı Devletinin Cezayir valisine vergi ödüyordu... Fransa da esaret altındaki kralını kurtarmak için Müslümanların Halifesi Kanuni Sultan Süleyman’a sığınmanın nasıl bir duygu olduğunu fark ederdi... İngiltere de bir yazarın Peygambere hakaretinden ötürü Osmanlı Devletinin Londra Büyükelçisi’nden özür dilemenin ne demek ve ne zaman olacağının farkında olurdu. İngiltere, Osmanlı Devleti hasta adamken özür diledi, sağlıklı olsaydı, çok daha ötesinde şeyler olurdu.
Nabzı atan her Müslüman, Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından indirilen Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti ile yönetimi yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışma konusunda gayret sarf etmelidir. Hilafetin kuruluşuyla İslam ve Müslümanlar izzet bulacak, küfür ve kâfirler de zillete düşeceklerdir.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]
H.27 Receb 1439
M.14 Nisan 2018
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!