Cumhurbaşkanı Gül'ün Amerika Ziyâreti

BASIN AÇIKLAMALARI

Cumhurbaşkanı Gül'ün Amerika Ziyâreti

"Afganistan'dan Orta Asya'ya, Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, Irak'tan Balkanlara, terörle mücadeleden enerjinin güvenlikli bir şekilde taşınmasına kadar bir çok konuda" görüştü.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8 Ocak'ta başladığı Amerika ziyâretini 11 Ocak'ta tamamladı. Görüşmesinde başta Bush olmak üzere pek çok yetkili ile ve başta Yahudi grupları olmak üzere pek çok kuruluş ile, Gül'ün kendi ifadesiyle "Afganistan'dan Orta Asya'ya, Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, Irak'tan Balkanlara, terörle mücadeleden enerjinin güvenlikli bir şekilde taşınmasına kadar bir çok konuda" görüştü.

Türkiye ile Amerika arasındaki "50 yıllık sınanmış, denenmiş ilişkilerin", "herhangi iki ülke arasındaki ilişkilerin ötesinde olduğunu" söyleyip bu ilişkilerin özünde "ortak değerler" olduğunu belirterek şöyle dedi: "Ortak değerler; demokrasiye olan inanç, insan haklarına olan saygı ve serbest piyasa ekonomisinin güçlendirilmesi... Biz bu değerleri paylaştığımız için ilişkilerimizin sağlam bir temeli olmaktadır." Çok faydalı diye tanımladığı görüşmelerinden çok mutlu olduğunu söyledi.

Görüşme konularında Türkiye Hükümeti ve Cumhurbaşkanı ile Amerikan yönetimi arasında pürüzsüz, gönülden, bağımlı, ortak ve tek taraflı görüşler ekseninde ele alındığı mâlumdur. Klasik "ver-kurtul" ilkesinin, Türk-Amerikan ilişkileri söz konusu olunca "al-rahatlat" ilkesine dönüştüğü açıktır. Amerika'nın dünyanın en önde gelen sömürgeci, işgâlci ve katliamcı devleti olduğu meşhur olduğuna göre, Gül ile Bush'un hiçbir konuda ihtilâf etmemesi başka ne anlama gelebilir ki? Bu bağlamda Gül'ün, "Amerikan yönetiminin Türkiye'nin terörle mücadelesine destek karşılığında Türkiye'den hiçbir beklentisi yoktur. 'Ben bunu yapıyorum, sen de şunu yap' diye bir şey söz konusu değil" sözüne hangi akıl sahibi inanabilir ki? Bundan kasıt, "ben ne istersen yapıyorum, senin zahmet edip söylemene hiç gerek yok" ise olabilir.

Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyareti, Bush'un Ortadoğu turunun hemen öncesine denk geldi. Yaklaşık iki ay kadar önce Başbakan Erdoğan'ın Washington'a gitmiş olduğu, Bush'un ertesi gün zaten bölgeye gelecek olması ve Bush'un Mısır'a varmasından bir gün önce Mısır'a gidecek olması ve orada Bush ile tesâdüf etmesi, yada Bush'un bunca ülkeyi ziyâretine Türkiye ziyâretini eklemesi ... gibi hususlar dikkate alındığında görülüyor ki Bush, Gül'ü Amerika'ya dâvet etmemiş, bilakis ayağına çağırmıştır.

İsterdik ki Cumhurbaşkanı Gül'ün, binlerce kilometre yol kat ederek düzenlediği ve Amerika'nın yüzlerce Müslümanı katlettiği bir sırada gerçekleşen bu dört günlük ziyâretin her aşamasını ve ele alınan tüm konularını ayrıntılı bir şekilde değerlendirip Ümmet'e beyân edelim. Ancak buna ne imkân, ne de hâcet var;

Deveye sormuşlar: "Neren eğri?" Demiş ki: "Nerem doğru ki?"

 

حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir Türkiye Resmi Sözcülüğü

PDF'i indirmek için tıklayınız

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.