Erdoğan Hükümeti'nin Seçim Sonrası İlk İcraatı: Hizb-ut Tahrir'e Operasyon!
Dolayısıyla bu saldırının başlıca sorumlusu, Başbakan Erdoğan Hükümeti'dir.
H. 23 Receb 1432 el-muvafık M. 24 Haziran 2011 Cuma sabahı, Türkiye Cumhuriyeti güvenlik birimleri, başta Ankara olmak üzere pek çok ilde Hizb-ut Tahrir'e karşı baskınlar düzenlendi, 19 kişi gözaltına alındı, 8 kişi de aranmaktadır.
Operasyonların zamanlaması son derece ilginçtir:
1. Suriye, Libya, Bahreyn ve Yemen gibi Müslümanların sıcak bölgelerinde devam eden gelişmelerin Batı kamuoyunda ve medyasında İslam korkusu ile izlendiği bir dönemde meydana gelen bu operasyon, İslamofobi sahiplerinin gönlüne su serpen bir eylem olmuştur. Zira bugün dünya gündeminin başlıca konusu ve endişesi, Arap ülkelerinde süregelen halk hareketlerinin, on yıllardır Batı'nın desteğini alıp kendi halklarını demir yumruklarla ezmiş zorba diktatörlerin sonunu getirip Batılı çıkarları zedeleyeceği, daha da kötüsü Sömürgecilik ayaklarının sarsılıp İslamî bir geleceğin başlayacak olmasıdır.
2. Hizb-ut Tahrir, Arap ülkelerindeki bu halk hareketlerinin Ümmetin kurtuluşuna vesile olması ve buna götürecek bir etken olması yönünde ümmetin evlatları arasında sürdürdüğü yoğun çalışmalarla dikkat çekmektedir. Bu çalışmalar, elbette bu halk hareketlerinin akıbetinden korkan Batılı odakların başlıca rahatsızlık kaynaklarından biridir ve bu son operasyon bu endişeyi giderme çabasıyla girişilmiş beyhude bir kampanyanın ürünüdür.
3. Operasyon, 12 Haziran seçimlerinin hemen akabinde geldi. Zira Hizb-ut Tahrir şebabının seçimleri boykot yönünde çalışması, mevcut iktidarı rahatsız etti ve bu operasyonlarla adeta bunun intikamını almış oldu. Dolayısıyla bu saldırının başlıca sorumlusu, Başbakan Erdoğan Hükümeti'dir.
4. Hizb-ut Tahrir şebâbına yönelik bu saldırgan kampanyanın ardındaki asıl faktör, Sömürgeci Kâfir devletlerin baskısıdır. Bilhassa Arap ayaklanmalarının Ümmet'in kurtuluşuna vesile olması korkusu, Kâfirleri küresel çapta Hizb'e saldırmaya sevk etti ve Türkiye'deki bu son operasyonlar, göründüğü kadarıyla bu saldırgan dürtünün etkisiyle gerçekleşti.
On yıllardır karşılaştığı yüzlerce zulme, işkenceye ve baskıya rağmen, medya organlarının hiçbir şey işitmiyorlarmışçasına giriştikleri sansür uygulamalarına rağmen Hizb-ut Tahrir şebâbı, Rabbine tevekkül etmeye, Rasulü'ne sadakat göstermeye, Ümmetine İslamî liderlik etmeye devam edecektir. Zalimin zulmü onları asla dosdoğru yollarından çeviremeyecek, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaksızın hak sözü haykırmaya Allah'ın izniyle devam edecektir. Hizb'in bugüne kadar gösterdiği sabır, sebat, azim ve kararlılık bunun en açık kanıtıdır.
وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ
Zulmedenler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bileceklerdir. [Şuarâ 227]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir Türkiye Resmi Sözcülüğü
PDF'i indirmek için tıklayınız#operasyon#erdoğan#islam#Hizbut Tahrir#İslam duşmanlığı#ümmet#hilafet#seçim sonrası#Orta doğu#zorbalar#diktatör
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!