HAFTALIK GÜNDEM DEĞERLENDİRME

Haftalık Değerlendirme Toplantısı - 05 Mart 2024

Mahmut Kar, "Hilafetsiz geçen bu kayıp asırda sadece Müslümanlar değil dünya halklarının tamamı kapitalizmin temsilcisi olan Batılı devletler ve ABD’nin sömürüsü, işgali ve talanı ile karşı karşıya kaldı."

HİLAFET’İN KALDIRILIŞININ 100. YILINDA FAALİYETLERİMİZ

3 Mart 1924 Hilafet’in kaldırılışının üzerinden tam yüz yıl geçti. Müslümanlar ve tüm insanlık için kayıp bir sır geride kaldı. Hilafetsiz geçen bu kayıp asırda sadece Müslümanlar değil dünya halklarının tamamı kapitalizmin temsilcisi olan Batılı devletler ve ABD’nin sömürüsü, işgali ve talanı ile karşı karşıya kaldı. Dünyanın artık bu kan emici sistem olan kapitalizmden, bu sömürgeci devletlerden ve onlara kuklalık yapan rejimlerden kurtulmasının vakti geldi demiştik.

Özellikle Gazze’de yaşananlar insanlığın ilahi bir nizam olan İslam ideolojisine ve Hilafet’e olan ihtiyacını apaçık ortaya çıkardı. Evet, insanlık adil bir dünyaya, huzurlu bir geleceğe ve müreffeh bir hayata su gibi, hava gibi muhtaç durumda ve bunu gerçekleştirecek olan İslam’dan ve Hilafet’ten başkası değil...

İşte bu sebeple Hizb-ut Tahrir olarak biz her yıl Hilafet’in kaldırıldığı tarih olan 3 Mart’ı kara bir gün olarak hatırlatıyoruz. Müslümanlar ve dünya halkları için Hilafet’in ne kadar önemli olduğunu gündemleştiriyoruz. Hilafet’in kaldırılışının 100. Yılında bu kapsamda Türkiye ve diğer başka ülkelerde birçok faaliyet gerçekleştirdik. Türkiye’de Hilafet’i kaldıranlara karşı İslami bir kıyam başlatan Şey Said’in memleketi Diyarbakır’da büyük bir konferans yaptık. “Kayıp Asırdan Müjdelenen İstikbale İslam’ın Yüzyılı” başlıklı konferansımıza yüzlerce Müslüman iştirak etti. Bölgedeki birçok âlim ve STK temsilcisi davete icabet ettiler. Programa iştirak eden ve selamlama konuşmaları yapan Molla Nihat Çam, Dr. Murat Koç, İmam Hatip Mehmet Ermin Kutluay konuşmalarında Gazze’de yaşanan soykırıma vurgu yaparak Hilafet’in önemine değindiler. Yine konferansta konuşma yapan Abdullah İmamoğlu hocamız, Hilafet varken nelere sahip olduğumuzu ve Hilafetin yokluğunda neleri kaybettiğimizi anlattı. Ve bütün Müslümanlara Allah’ın vadi ve Rasulullah’ın müjdesini bir kez daha hatırlattı. Hilafet Allah’ın vaadidir ve zorba diktatörlerden sonra nübüvvet minhacı üzere Raşid-i Hilafet muhakkak kurulacaktır inşaAllah…

Türkiye dışında ta Uzakdoğu ülkesi olan Malezya’da, Afrika topraklarında Kenya ve Uganda’da yine Lübnan’da da kaldırılışının 100. Yılında büyük Hilafet konferansları yapıldı. Avrupa ülkelerinde Danimarka ve Hollanda’da yine Avustralya ve Amerika’da da konferanslar yapıldı. Bu ülkelerin dışında daha birçok İslam beldesinde konferans ve faaliyetler icra edildi. Rabbimiz bu kıymetli faaliyetleri Hilafet’in kurulmasına, Müslümanların uyanışına ve birliğine vesile kılsın. Faaliyetlere iştirak eden tüm Müslümanlardan Allah razı olsun.

Bu çalışmaların yanında Hilafet’in kaldırılmasının 100. Yılına özel bir belgesel hazırladık. “Kayıp Asırdan Müjdelenen İstikbale” isimli bu uzun belgeselde Hilafet’in Müslümanlar için ne anlam ifade ettiği tarihi belgeler ile ortaya konuldu. Bugün Gazze’de 5 aydır gasıp Yahudi Varlığı İsrail’in vahşeti karşısında hiçbir şey yapamayan 57 ülke ve 57 lider var ya, İşte Osmanlı Hilafet Devleti’nin zayıfladığı dönemlerde bile Halife’nin bir mektubu ile Müslümanları nasıl harekete geçirdiği bu belgeselde anlatıldı. Bu gücü gören İngilizlerin Hilafet’i kaldırmak için ne türlü plan ve entrikalar kurdukları, Osmanlı ordusu içindeki subayları nasıl ayarttıkları anlatıldı. Resmi tarihin yazdığı yalan ve yanlış bilgiler yerine Hilafeti kaldıranların İngilizler ile işbirliği bu belgeselde gözler önüne serildi. Sevr Anlaşması ile Osmanlı Hilafeti’ni karalayan ve Halife Vahdettin’i hain ilan edenlerin yazdıkları yalan tarihi ifşa edercesine, Mondros Mütarekesi ve Sevr’in İttihatçılar tarafından ve Hilafet’i kaldırmak için imzalandığı ortaya konuldu. Lozan Anlaşması’da gidilen süreçten o anlaşmada Hilafet’in kaldırılması karşılığında İngilizlerden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alanların ihaneti ifşa edildi. Saltanat ve Hilafetin bekası için çalıştıklarını söyleyerek Anadolu’yu şehir şehir gezenlerin asıl niyetlerinin Hilafet’i kaldırmak ve Batı’ya hizmet etmek olduğu gösterildi. Aslında bugün Türkiye halkına kahraman olarak gösterilenlerin hain oldukları, Anadolu halkı başta olmak üzere bütün Müslümanları sırtından vurdukları tek tek anlatıldı.

Ben daha sözü fazla uzatmak istemiyorum, belgeselde bilmediğiniz ve gerçekten hayretler içinde öfkeyle öğreneceğiniz çok şey var. Tabi burada değinmeden geçemeyeceğim bir şey daha var, bu belgesel 2 Mart Cuma günü Ankara’da Melike Hatun Konferans Salonu’nda gösterime girecekti ki, Ankara Valiliği bu gösterimi engelledi, yapılmasını yasakladı. Buradan sormak istiyorum; Müslüman Türkiye halkının bu tarihi gerçekler ile yüzleşmesinden neden korkuyorsunuz? Siz seçim meydanlarında, kürsülerde halka hitap ederken CHP zihniyetinden şikâyet etmiyor musunuz? Ediyorsunuz değil mi? CHP zihniyeti Müslümanlara zulmetti, camileri ahıra çevirdi, Kur’an okumayı yasakladı, ezanı Türkçe okuttu demiyor musunuz? CHP zihniyeti İmam Hatiplere, Kur’an Kurslarına düşman kesildi. Müslüman erkeklerin sarığına, Müslüman kadınların çarşafına düşman kesildi demiyor musunuz? Diyorsunuz. Peki, aynı CHP zihniyetinin Hilafet’i nasıl kaldırdığını, İngilizler ile işbirliği yaparak Osmanlı Hilafet Devleti’ni nasıl yıktığını Müslümanların bilmesinden neden rahatsız oluyorsunuz? Halife ve ailesini sürgün yıllarında yokluğa sefalete nasıl mahkûm ettiklerini Müslümanların öğrenmesinden neden korkuyorsunuz? Hindistan ve Pakistan’da Hilafet için Müslümanların topladıkları paralarla İş Bankası kuruldu, bu paraları Hilafet’i kaldıranlar zimmetlerine geçirdiler. Bunların konuşulmasından neden rahatsızsınız?

Siz beklenen, siz arzulanan Hilafet’in önünde engel misiniz söyleyin. Gazze tarumar edilirken, yıkılırken, açlık ve yokluğa terk edilirken hiçbir şey yapmayan yöneticiler;  ümmetin umudu olan Hilafet’in konuşulmasından neden rahatsızsınız. Ne acı ki siz de İngilizler ile işbirliği yapıp Hilafet’i yıkanların düzenini koruyorsunuz, Hilafet’in enkazı üzerinde tepinen CHP zihniyetini yaşatıyorsunuz. Ancak şunu unutmayın; Allah’ın vaadi olan Hilafet muhakkak kurulacak Rasulullah’ın müjdesi muhakkak gerçekleşecek. O gün biz hakkı ayakta tutanlar olarak anılacağız siz ise Hilafet’i kaldıranların, Kur’an’a ve ezana düşman olanların ve İslam’ı hayatımızdan söküp atanların düzenini koruyanlar olarak anılacaksınız.

YÖNETİCİLERİN GAZZE İSTİSMARI

Yahudi varlığı İsrail’in Gazze halkına yönelik katliam ve kuşatması beşinci ayını geride bıraktı. Mübarek Ramazan ayına yaklaştığımız şu günlerde Gazze’nin acısı maalesef katlanarak artmaya devam ediyor. Tüm dünyanın ölüm ve yıkıma terk ettiği Gazze’de şehitlerin sayısına artık açlıktan ölen bebekler de dahil ediliyor. Gazze’nin izzetli insanları sahur veya iftar yapacak bir şeyleri olmadığı halde Ramazan’a girecekler. Ne utanç vericidir ki İslam beldeleri yöneticileri arasından Gazze’deki bu vahşete son verecek ümmetin aşağılanan onurunu kurtaracak adam gibi bir adam çıkmadı.

57 ülke yönetimi milyonlarca askerden oluşan güçlü ordulara sahip değillermiş gibi önce kınıyorlar sonra meseleyi Yahudi varlığının kurucusu olan Birleşmiş Milletlere havale ediyorlar. Gazze halkının yardım çağrıları arşı alayı titretti, bizim söylemekten dilimizde tüy bitti fakat yöneticilerin kalpleri titremedi, harekete geçmediler. Rabbimizin Kerim kitabında zikrettiği gibi kör sağır ve dilsiz kesildiler.

7 Ekim’de Aksa Tufanı başladıktan hemen sonra başta Amerika olmak üzere batılı küfür devletleri işgalci Siyonist varlığın yanında yer aldılar. Askeri ve ekonomik olarak tüm güçlerini Yahudileri korumak için seferber ettiler. Biz o günden bu yana bu savaşın İslam ile küfür arasında olduğunu söyledik. Çünkü küfür tek millettir. Müslümanlar da tek bir ümmettir. Aradaki fark onlar İslam’a karşı birlik içinde hareket ederken bizler küfre ve zulme karşı tek vücut olamıyoruz. Çünkü Müslümanların birliğini temsil eden baş yerinde değil. Ümmetin koruyucu kalkanı olan Hilafet yüz yıl önce ortadan kaldırıldı. Hiç şüphe yok ki Hilafet devletimiz var olsaydı Yahudi varlığı diye bir şey olmazdı. Kafir düşman topraklarımızı işgal edemez, değerlerimize saldıramaz, kadınlarımıza ve çocuklarımıza kirli ellerini uzatamazdı.

Şu da bir gerçek ki, Müslümanlar devletlerini kaybetse de hiçbir zaman izzetlerini tamamen kaybetmediler. İçlerinden her daim yiğit mücahitler çıkardılar. Allah’ın lütfuyla Allah’ın dinini hakim kılmak için çalışan dava adamları hiçbir zaman eksik olmadı. İşte bakınız Gazze’deki mücahitler her türlü silaha ve yüksek teknolojiye sahip olmalarına rağmen gasıp Yahudilere tarihlerinin en büyük korkusunu en acı hezimetini yaşattılar. Kibirli işgalci askerleri yerlerde sürükleyerek yenilmezlik imajını yerle bir ettiler.

Bugün Gazze’de yaşanan küresel vahşet özellikle de açlığın bir silah olarak kullanılması bu imajı tersine çevirme çabasıdır. Amerika ve Batı Yahudi ordusunu bozguna uğratan Gazze’nin kahraman halkını yardım için Batıya yalvaran bir çuval un için birbirini ezen insanlar olarak göstermek istiyor. Böylece 7 Ekim’in parlak imajını Müslümanların zihninden silerek, Yahudi varlığının varlık yokluk meselesi gördüğü cihat ve direniş meselesini trajik bir açlık, muhtaçlık meselesine dönüştürmeyi hedefliyorlar. Allah’ın izniyle bunu asla başaramayacaklar.

Bundan daha habis olanı daha şerli olanı nedir biliyor musunuz Kıymetli Müslümanlar! Kafirlerin bu planlarını Müslümanların yöneticileri üzerinden uygulamaya koymalarıdır. İslam ülkeleri Gazze’ye havadan yardım şovlarıyla kafirlerin oluşturulmak istediği güçlü Batı zayıf Müslüman imajına hizmet ediyorlar. Ürdün’den ve Birleşik Arap Emirlikleri Gazze’ye havadan bazı yardım atmaya başladılar. Şimdi onlara Gazze’ye yerin altından ve üstünden duvarlar ören SİSİ rejimi de katılacağını açıkladı. Oysa bu hain rejimler, kara yoluyla Yahudi varlığına kesintisiz yardım ulaştırıyorlar. Tıpkı Türkiye gibi.

Milli Savunma Bakanlığı bugün sağlık malzemeleri yüklü bir uçağın Gazze’ye havadan atılması için Ürdün’e ulaştırıldığını duyurdu. Peki ya “İsrail’e” yapılan ticaret ne olacak ey Türkiye yöneticileri!“İsrail” ve Amerika ile koordinasyon içinde Gazze’ye gönderdiğiniz yardımların kirli ticaretinizi unutturacağınızı mı sandınız? Bakın sizin yaptığınız şeyi Amerika’da yapıyor. O da Gazze’ye havadan 38 bin öğünlük gıda malzemesi gönderdi. Sizde hiç Allah korkusu yok mu? Siz de hiç izzet ve yok mu? Gazze halkı sizin oyuncağınız mı? BM yetkilileri bile Gazze’ye havadan atılan yardımların etkili bir yöntem olmadığını söylemek zorunda kaldı. Niye biliyor musunuz? Çünkü alçak Yahudi varlığı yardım almak için toplanan insanları toplu halde katlediyor. Ama bunlar sizin için önemli değildir. Sizin için önemli olan Gazze’nin istismar edilerek Müslümanlardan oy devşirilmesidir.

Murat Kurum çalışmalara başladı bile. Beyefendi “31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek. Gazze’nin özgürlüğü için oraya yapacağımız yardımlar için 31 Mart’ta oylarınızı bize verin” diyor.5 aydır “İsrail” öldürüyor, yıkıyor, soykırım yapıyor. Gazze'ye yardım etmediniz. Dahası Yahudi varlığına yardım ettiniz ve etmeye de devam ediyorsunuz. Şimdi seçimlere 1 ay kala Murat Kurum'un durumunun kritik olduğunu gördünüz, Gazze’deki mazlumların acısı üzerinden oy hesabı yapıyorsunuz. Bir önceki seçimlerde de Binali mi Sisi diyordunuz. Şimdi o Amerikan uşağı,o Yahudi dostu o diktatör katli Sisi Cumhurbaşkanı’nın bizzat ayağına giderek değerli kardeşim diye hitap ettiği SİSİ oldu.

O sisi rejiminin mahkemesi bugün Müslüman kardeşlerin 8 yöneticisi hakkında idam kararı verdi. Her seçimde siz kazandınız ama ümmet hep kaybetti. Çünkü Allah sadece temiz ve samimi olanı kabul eder. Gazze halkı Filistin ve tüm ümmet temiz insanların samimi mücadelesi ile kurtulacak ve özgürleşecektir. O temiz insanlar orduları NATO ve Amerika için değil Allah ve ümmet için harekete geçirecektir. Rabbimizden o günleri yakınlaştırmasını niyaz ediyorum.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu

05 Mart 2024

 

 

 

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.