Haftalık Değerlendirme Toplantısı - 18 Nisan 2023
Mahmut Kar, "Hicri 29 Ramazan, Miladi 20 Nisan günü akşam Müslümanlar olarak Ramazan hilalini gözetleyeceğiz. Hilal görülürse cuma günü Bayramın 1. Günü olacak. Eğer görülmezse Ramazan ayını 30’a tamamlayacağız. Şimdiden sizlerin ve tüm Müslümanların Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Ramazan’ın ve bayramın Müslümanlar ve İslam ümmeti için hayırlar getirmesini Rabbimizden niyaz ediyorum."
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI’NIN ANKARA ZİYARETİ VE NORMALLEŞME
Bu hafta toplantımıza Türkiye ile Mısır arasında hızlanarak devam eden normalleşme adımları ile başlamak istiyorum. Geçen hafta Ankara’ya gelen Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri’nin ziyareti ve iki bakanın açıklamalarını değerlendirmek istiyorum. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri 13 Nisan Perşembe günü Ankara’da bir araya geldiler malum. Heyetler arası yapılan görüşmelerden sonra Çavuşoğlu ve Şükri ortak basın toplantısı düzenlediler. Şükri'yi Ankara’da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Çavuşoğlu, mevkidaşıyla son 1,5 ayda 3’üncü kez görüştüklerini ifade etti.
Hatırlarsanız bu süreç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’da düzenlenen Dünya Kupası finalinde Mısır diktatörü katil Sisi ile koridorlarda güya tevafuk karşılaşıp el sıkışması ile başlamıştı. Sisi için diktatör diyorum, çünkü gerçekten de öyle, bir zamanlar Cumhurbaşkanı’da aynı diyordu. Halkın %52 oyunu almış devlet başkanını darbe ile indiren ve hapse atan anti demokrat bir adamla ben yan yana gelmem, konuşmam barışmam diyordu. Sisi için katil diyorum çünkü gerçekten katil. Mısır’da Tahrir ve Rabia meydanında Müslümanlar Sisi’nin talimatları ile katledildiler. Ama tabi Sisi’nin diktatörlüğü, katilliği, zalimliği hemen unutuldu. Şimdi bugün Türkiye medyası ve yöneticiler eli kanlı bir katili güzelleme peşindeler.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile katil Sisi’nin Katar’daki o meşhur tokalaşmasından sonra Normalleşme sürecinde hızlı adımlar atılmaya başlandı. Önce Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri deprem sebebiyle Adana’ya taziye ziyareti için geldi ve bakanlar arasında ilk görüşme burada yapıldı. Peşinden Mevlüt Çavuşoğlu 18 Mart tarihinde Kahire’ye gitti. Ve burada hem heyetler arası hem bakanlar arasında görüşmeler yapıldı. Son olarak biraz önce dediğim gibi Semih Şükri Ankara’ya yeni bir ziyaret gerçekleştirdi.
Peki normalleşme adımlarının bu kadar hızlı atılması, sürecin bu kadar yoğun ilerlemesinin sebebi nedir? İki bakanın basın toplantısında açıkladıkları Türkiye ile Mısır arası THY Sefer sayısını haftada 50’den 62’ye çıkarmak mı? Ya da Mersin İskenderiye arası RO RO seferlerinin yapılması mı? Yoksa Türkiye’nin Mısır’dan yaptığı LNG ihracatının artırılması, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 10 milyar dolardan 15 milyar dolara çıkarılması mı? Hiçbirisi değil… Kıymetli Müslümanlar bunların hiçbirisi değil. Çünkü 10 yıldır kavgalı olduğunu söyleyen iki ülkenin bu konularda bir sıkıntısı yok. Ticaret, turizm, seyahat, hizmet sektörü vb konularda her şey normal seyrinde işliyordu.
Hatırlayın Mavi Marmara hadisesi sebebiyle işgalci İsrail ile diplomatik ilişkileri kestiğini söyleyen yöneticiler 10 yıldan fazla bu meseleyi istismar ederek siyaset yaptılar. Ama bu 10 yılda Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacmi tarihi rekorlar kırdı. Sonunda ne oldu? “Siz kime sordunuz da yola çıktınız, yola çıkarken bizden izin mi aldınız?” denilerek Filistin davasına gönül verenler adeta satıldı. İşgalci İsrail ile normalleşme adımları hızla atıldı. Geldiğimiz noktada yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile katil Netanyahu kuzu sarması olurlarsa hiç sürpriz olmaz. Hülasa Kıymetli Müslümanlar; Türkiye ile Mısır arasında devam eden normalleşme sürecinin hızlanmasının biraz önce saydığım şeylerle herhangi bir alakası yok. Meselenin izahı açık ve net; Amerika bölgedeki sadık iki müttefikinden normalleşmeyi hızlandırmalarını istiyor. Çünkü Amerika’nın hem Doğu Akdeniz gazı konusunda hem Libya’daki süreç hem de Filistin meselesinde Mısır ve Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye ve Mısır’ı bu konularda kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanabilmesi için iki ülkenin uyumlu çalışması lazım. Bu sebeple de normalleşmenin hızlı adımlar ile ilerlemesi lazım. Bakanların dediği gibi muhtemelen önümüzdeki kısa süre içinde Büyükelçi atamaları yapılacak, Erdoğan-Sisi görüşmesi de gerçekleşecek.
Kıymetli Müslümanlar! Hani nerede kaldı ahkam kesen yöneticiler? Hani nerede Rabia meydanında katledilen Esma’nın intikamını alacak liderler? Hani nerede Mısır zindanlarında idam edilen Müslümanların cellatlarından hesap soracak yiğitler? Esma’nın katilleri, Muhammed Mursi’nin katilleri Ankara’da bakanlıklarda ağırlanıyor. Katiller iftar masalarında ağırlanıyor. Şimdi mitinglerde aslan gibi kükreyen siyasetçilere, aynı o iftar masalarına oturan partililere soruyorum buradan! Bütün bu yapılanlarla ilgili, Esma’nın katili, Mursi’nin celladı ve daha yüzlerce İhvanın katili olan bu adamlara “kardeşim” “dostum” diye hitap eden yöneticilere bir sözünüz yok mu? Sizin yoksa bizim bir sözümüz var; Ramazan ayının bu son günlerinde, duaların makbul olduğu bu günlerde Rabbimizden duamız şudur: Allah’ım sen her şeyi hakkıyla bilensin, her şeyi apaçık görensin. Müslümanların ve İslam’ın düşmanları ile dost olan yöneticilerin maskelerini düşür Ya Rabbi… Gerçekten hakkıyla İslam’a hizmet edecek, Müslümanların hakkını koruyacak, dökülen kanların hesabını soracak yöneticileri bizlere ihsan eyle Allah’ım…
SUDAN’DAKİ ÇATIŞMA VE ARKASINDAKİ GÜÇLER?
Afrika’nın büyük ve zengin ülkelerinden olan Sudan yeniden dünyanın gündeminde. 15 Nisan Cumartesi sabahı ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çıkan çatışmalar dördüncü gününe girdi. Birleşmiş milletlerin açıklamasına göre şu ana kadar 185 kişi hayatını kaybetti. Çatışmalarda saldırıya uğrayanlar arasında AB’nin Hartum’daki İrlandalı büyük elçisi de var. Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: Sudan’da ne oluyor? Ramazan ayında dahi birbirlerine saldırmaktan imtina etmeyen bu askeri güçlerin arkasında kimler var? Ne oldu da birlikte Ömer Beşir’i deviren iktidardaki askeri konseyin başkanı Abdulfettah el-Burhan ile Hızlı Destek kuvvetleri komutanı Muhammed Hamdan Hamedeti arasında anlaşmazlık çıktı. Bu sorunun cevabı vermek için Sudan’a musallat olan İngiltere ve Amerika arasındaki sömürgecilik mücadelesinin izini sürmemiz gerekiyor.
Kıymetli Müslümanlar, Sudan’da 2019 yılında devlet başkanı Ömer el Beşir’i deviren askeri konsey yaklaşık dört yıldır yönetimi elinde tutuyor. Halbuki Ağustos 2019’da yapılan “Çerçeve Anlaşması”na göre askerlerin iki yıl sonra yönetimi sivil güçlere teslim etmesi gerekiyordu. Ancak bu zamana kadar bu gerçekleşmedi. Çünkü bu, ordunun arkasındaki Amerika’nın Sudan’daki nüfuzunun riske girmesi demek. Bu sebeple İktidardaki askeri konseyin bir numaralı destekçisi olan Amerika, yönetimi İngiliz ve Avrupa destekli sivil güçlere vermemek için her yola başvuruyor. Daha önce de teslim zamanı geldiğinde suni bir darbe icat ederek teslimi ertelemişti. Ardından hükümetin feshedilmesi talepleri gündeme geldi ve fiilen de feshedildi. Görünen o ki şimdi de aynı senaryo tekrar ediyor. Ordunun başındaki El Burhan ve Hızlı Destek Güçleri’nin komutanı Hamedeti’nin yönetimi karşı tarafa vermemek için yeni bir darbe oyununa başvurduğu neredeyse kesin gibi. Zira yaşanan bu çatışma sayesinde Sudan’da siyasi arena renk değiştirecektir. Mesele yönetimin sivillere devri olması gerekirken, şimdi artık askeri güçlerin arasını bulmak için ateşkes ve barış müzakerelerine dönecektir. Nitekim bunun emareleri hemen ortaya çıktı. ABD Dışişleri Bakanı yaptığı açıklamada, Sudan'daki çatışmalardan derin endişe duyduklarını tüm aktörleri acilen şiddeti durdurmaya ve müzakereleri sürdürmeye davet etti. Dolayısıyla kıymetli Müslümanlar Sudan’da haram kanların dökülmesine sebep olan çatışma bir Amerikan oyunudur. Oyunun figüranları ise ABD’ye uşaklık eden askeri konsey başkanı general el Burhan ve onun yardımcısı olan Hızlı Destek kuvvetleri komutanı Hamdan Hamedeti’dir. Bu komutanlar ne yazık ki Sudan halkına ve İslam’a ihanet içindeler.
Darbeyle yönetimden indirdikleri selefleri Ömer el Beşir’de Sudan’ı ikiye bölerek büyük bir ihanete imza atmıştı. Ömer el Beşir güneyin ayrılmasıyla kuzeyde refahın artacağı yalanını söylemişti. Ancak artan tek şey yoksulluk sefalet sömürü ve çatışma oldu. Çünkü “Nifaşa Anlaşması” ile Güney Sudan’a bağımsızlık verilince Sudan petrol gelirlerinin üçte ikisini kaybetti. Sudan halkı bu fakirliğe ve sömürüye karşı protestolar düzenleyince Amerika, Ömer el Beşir’i kaldırıp attı. İşleri bitince el Burhan’ı ve Hamedeti’yi atacağına hiç şüphe yok. Bu kafirlerin değişmeyen geleneğidir. Keşke Müslümanların yöneticileri bir kez olsun ibret alsalar.
Hizbut Tahrir Ömer el Beşir devrildikten sonra bugünkü askeri konseyin yüzlerine karşı hakkı haykırmış ve onlara nasihat etmişti. Yönetimin bir emanet ve sorumluluk olduğunu hakkıyla İslam ile yönetip sorumluğunu yerine getirmeyenlerin kıyamet günü perişanlık yaşayacağını söylemişti. Onlara Rasulullah’ın şu hadisini hatırlatmıştı: “İşler birbirine karıştığı, ahval alt üst olduğu zaman sizden her kim hayatta olursa birçok ihtilaflar görecektir. İşte o durumda size düşen benim sünnetime ve benden sonra doğru yolu bulmuş Raşid halifelerin sünnetine dişlerinizle sımsıkı sarılmanızdır. “ Bu konuşmayı yapan Hizbut Tahrir üyesi Dr. Nasır Rıza askerlere yönelik konuşmasında; “Mesele askeri bir konseyde veya sivil bir hükümette yönetim meselesi değildir.” Demişti. “Mesele Allah Azze ve Celle’ye kulluk etmeniz, insanlarında ona kulluk etmelerini sağlamanızdır. Bu da ancak Allah’ın şeriatını hâkim kılmakla olur. Allah’ın emrine göre yönetmekle olur. Sizler savaşçısınız, sizler güç ve kudret sahibisiniz. Sizin vazifeniz Sahabeler’in, Ensar’ın yaptıkları gibidir. Onlar şerrin ve batılın hükmünü yıktılar. Allah’ın Rasulüne, adil ve salih yöneticiye biat ettiler. Peygamberlik metodu üzere Raşidi hilafet devletini kurdular. O halde sizin meseleniz budur. Sakın ha kafir Amerika’ya Avrupa’ya dostluk göstermeyin.” Demişti.
Kıymetli Müslümanlar bugün bir kez daha söylüyoruz. Kardeşlik birlik ve takva ayı olan Ramazan’da Müslümanlar arasındaki bu ateş derhal durdurulmalıdır. Çünkü ölende öldürende haram içindedir. İslam’da ordunun görevi, Müslümanların yurtlarını korumak ve Allah yolunda cihat etmektir. Umarız Müslümanların işlerini üstelenen tüm güç ve yetki sahipleri nasihat alırlar, Allah’tan korkarlar ve sadece Allah’ın dininin yardımcısı olurlar.
ŞEVVAL HİLALİNİ GÖZETLİYORUZ
Bir Ramazan ayının daha sonuna geliyoruz, malum dün Kadir Gecesiydi. Kur’an’ı Kerim’in kendisinde indirildiği bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi… Artık bayrama kavuşma heyecanı sardı Müslümanları. Bu bayram özellikle deprem bölgesinde yaşayan kardeşlerimizin sevdiklerinden, evlatlarından, anne ve babalarından, akrabalarından ayrı geçirecekleri ilk bayram olacak. Bu sebeple de bayram biraz hüzünlü geçecek. Hem onlar için hem bizim için. Çünkü bizim hüznümüz bir acımız bir sevincimiz de bir. İnşaAllah oruç ayının peşine Rabbimizin bize bir lütfu bir ikramı olan bayram bir nebze de olsa kardeşlerimizin acılarının hafiflemesine vesile olur.
Nasıl ki oruca başlarken Ramazan ayı hilalini gözetledik ve ona göre oruca başladık. Şimdi inşaAllah orucun tamamlanması ve bayramın başlaması için de Şevval hilalini gözetleyeceğiz. Çünkü Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ ، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا الْعِدَّةَ ثَلاثِينَ “Ramazan orucunuzu hilâli gördüğünüzde tutun. Hilâli gördüğünüzde açın. Şayet hava kapalı olursa ayı otuza tamamlayın.” (Muttefekun Aleyh)
İnşaAllah Hicri 29 Ramazan, Miladi 20 Nisan günü akşam Müslümanlar olarak Ramazan hilalini gözetleyeceğiz. Hilal görülürse cuma günü Bayramın 1. Günü olacak. Eğer görülmezse Ramazan ayını 30’a tamamlayacağız. Şimdiden sizlerin ve tüm Müslümanların Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Ramazan’ın ve bayramın Müslümanlar ve İslam ümmeti için hayırlar getirmesini Rabbimizden niyaz ediyorum. Allah Subhanehu ve Teala Raşid-i Hilafet çatısı altında oruç tutmayı, bayramlar yapmayı bizlere ve tüm Müslümanlara nasip eylesin.
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu
18 Nisan 2023
#Hizbut Tahri türkiye#gündem değerlendirme#mısır ile normalleşme#sudan'da çatışma#hilali gözetliyoruz
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!