HAFTALIK GÜNDEM DEĞERLENDİRME

Haftalık Değerlendirme Toplantısı - 21 Mart 2023

Mahmut Kar, “Ramazan Nasihat Zamanı” diyoruz zira Müslüman’ın Müslüman kardeşine en güzel nasihati onun derdi ile dertlenmek ve ona emri bil maruf ve nehyi anil münker yapmaktır. “Ramazan Nasihat Zamanı” diyoruz zira yöneticilere nasihat etmeyi hatırlatıyoruz. En güzel nasihatin yöneticileri muhasebe etmek, onlara hakkı hatırlatmak olduğunu söylüyoruz. 

 

RAMAZAN HİLALİNİ GÖZETLİYORUZ 
Bugün Hicri 29 Şaban… 29 Şaban Müslümanlar için Ramazan-ı Şerif’in habercisidir malum. Her yıl 29 Şaban geldiğinde Müslümanlar olarak bizler Ramazan hilalini gözetliyoruz. Bugünde Türkiye’nin birçok şehrinde dünyanın birçok ülkesinde sünnet olan bu ameli ifa ediyoruz. Eğer Türkiye ya da dünyanın başka bir yerinde fark etmez, bugün hilal görülürse yarın inşaAllah oruca başlayacağız. Yok eğer hilalin görüldüğüne dair bir şahitlik olmazsa, bu yönde bir haber bize ulaşmazsa Şaban ayını 30’a tamamlayıp ertesi gün yani perşembe günü ilk orucumuzu tutacağız. Hilalin görülüp görülmediğine ilişkin haberi Hizb-ut Tahrir ve Köklü Değişim sayfalarından yine sosyal medya hesaplarımızdan en geç 23.00’e kadar sizlere duyuracağız inşaAllah.


Peki Ruyet-i Hilal yani hilali gözetleme amelini niçin yapıyoruz, niçin bu meseleye bu kadar ehemmiyet gösteriyor, göstermemiz gerekiyor.  Bunun iki açıdan izahı var. Birincisi: Hem Allah Subhaneu ve Teala hem de Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu bizden istiyor. 


Ayeti kerimede Rabbimiz şöyle buyurur: فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ “Artık içinizden kim bu aya şahit olursa oruç tutsun” (Bakara 185)
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ise şöyle buyuruyor:
 صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ ، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا الْعِدَّةَ ثَلاثِينَ “Ramazan orucunuzu hilâli gördüğünüzde tutun. Hilâli gördüğünüzde açın. Şayet hava kapalı olursa ayı otuza tamamlayın.” (Muttefekun Aleyh)


İkinci hususa gelince Kıymetli Müslümanlar: Müslümanların ibadeti, orucu, haccı, bayramı birdir. Müslümanlar arasında bu konuda ihtilaf olmaması lazım. Ramazan orucunun başlaması ve bayramın yapılması konusunda hilali gözetlemenin gerekliliği ve ona göre amel edilmesi alimlerin ittifak ettiği bir husustur. Bu meselede selef alimlerin ihtilafı hiç olmamıştır. Ancak bugüne geldiğimizde hilali gözetleme konusunda, İslâm beldelerinde ve Müslümanlar arasında muhakkak her yıl bir şekilde bir ihtilaf yaşanıyor maalesef. Bazı ülkeler bilimi ve astronomik hesaplamayı esas alarak günler ya da aylar değil yıllar öncesinden Ramazan ne zaman başlayacak, bayram ne zaman olacak belirliyorlar. Bazı ülkeler hilalin gözetlemesine göre kendi resmî kurumları üzerinden açıklama yapıyorlar. Diğer başka ülkeler bu açıklamaya itibar etmiyorlar, onlar da kendileri başka bir açıklama yapıyorlar.Bu bazen İslami gruplar arasındaki bir ihtilafa bile dönüşebiliyor. Niye çünkü herkes kendisi hilali gözetlediğini söylüyor. Bir diğer beldede Müslüman’ın hilali gördüğüne dair şahitliğini kabul etmiyor. 


En nihayetinde Müslümanlar yine ayrı ayrı günlerde Ramazan orucuna başlayıp farklı günlerde bayram yapıyorlar. Halbuki ne Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem döneminde ne de ve sahabe, tabiin ve sonrası dönemlerde ümmet arasında böyle bir ayrılık söz konusu bile olmamıştır. Neden çünkü Müslümanlar arasındaki ihtilafı ortadan kaldıran Halife Müslümanların aynı anda oruca başlamalarını ve birlikte bayram yapmalarını sağlamıştır. İşte bugün eksik olan şey tamda budur. Ümmet arasındaki bu ihtilafı ortadan kaldıracak bir Halifemiz yok. Rabbimizden niyazımız odur ki, Müslümanların arasındaki bu tarz ihtilafları geçmişte olduğu gibi sonlandıracak, Raşid-i Hilafeti bizlere yeniden ve en yakın zamanda nasip etsin inşaAllah!


RAMAZAN NASİHAT ZAMANI
Şimdiden karşılayacağımız oruç ayını Ramazan’ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan’ı Şerif’i ismine yakışır şekilde ifa etmeyi Bayramı da Müslümanlarla birlikte karşılayıp, kutlamayı rabbimden niyaz ediyorum. Kıymetli Müslümanlar! Malum her sene Ramazan ayı geldiğinde bu mübarek aya bir isim vererek kampanya çerçevesinde bazı faaliyetler yapıyoruz. Bir yıl Rabbimizin اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ ayeti kerimesini hatırlatarak “Ramazan Kardeşlik Zamanı” dedik. Başka bir yıl Rabbimizin وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعًا وَلَا تَفَرَّقُواۖ uyarısını hatırlatarak “Ramazan Birlik Zamanı” dedik. Yine geçtiğimiz yıllarda, Ramazan Uyanış Zamanı, arınma zamanı, değerlerine sarılma zamanı, teslimiyet zamanı isimlerini verdik. 


Bu yıl Ramazan ayı faaliyetlerimizi Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in الدِّينُ النَّصِيحَةُ sözüne binaen “Ramazan Nasihat Zamanı” ismi ile yürüteceğiz. “Ramazan Nasihat Zamanı” diyoruz, çünkü nasihatin aynı zamanda samimiyet olduğunu hatırlatıyoruz. Allah’a, Kitabullah’a, Rasulullah’a, Müslümanların yöneticileri ve tüm Müslümanlara karşı samimiyeti hatırlatıyoruz. “Ramazan Nasihat Zamanı” diyoruz, zira yakın zamanda yaşadığımızı büyük afetlerden ibret alarak her Müslümanın kendi nefsine nasihat etmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. “Ramazan Nasihat Zamanı” diyoruz zira Müslüman’ın Müslüman kardeşine en güzel nasihati onun derdi ile dertlenmek ve ona emri bil maruf ve nehyi anil münker yapmaktır. “Ramazan Nasihat Zamanı” diyoruz zira yöneticilere nasihat etmeyi hatırlatıyoruz. En güzel nasihatin yöneticileri muhasebe etmek, onlara hakkı hatırlatmak olduğunu söylüyoruz. 


Ramazan ayı boyunca, Türkiye’nin birçok şehirde özellikle deprem bölgelerinde Müslümanlarla iftar sofralarımızı paylaşacağız. Birlikte Müslümanların derdiyle dertlenip istişareler edeceğiz, birbirimizle nasihatleşeceğiz. Şimdiden gerçekleştireceğimiz bu kampanyanın hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum. Bizlere Nusret ve zafer ayı olan Ramazan’ı Şerif’i hayırla geçirip bayrama kavuşturması için Rabbime dua ediyorum. İnşaAllah bu Ramazan, Hilafet’in ikame edildiği ay olur ve biz, bu rahmet ayında izzet ve zaferi birlikte tadarız.


MISIR İLE NORMALLEŞME ADIMLARI 
Geçtiğimiz cumartesi günü 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümüydü biliyorsunuz. Ümmetin her milletten evladının Hilafet yıkılmasın diye Çanakkale’de küffara karşı verdiği destansı mücadeleyi hep birlikte hatırladık. Ecdadımızı hayırla yad ettik. Çanakkale ruhunu yeniden kuşanmak için yeniden İslam sancağının topraklarımızda dalgalanması için hep birlikte dualar ettik. 


Ancak aynı gün Çanakkale ruhuna hiç de uygun düşmeyen bir başka gelişmeye daha şahit olduk kıymetli Müslümanlar. Türkiye ile darbeci Mısır rejimi arasında gerçekleştirilen normalleşme görüşmelerinden bahsediyorum. İki yıl önce temelleri atılan normalleşme adımları sonrası Mevlüt Çavuşoğlu ile katil Sisi’nin Dışişleri Bakanı Semih şükrü Kahire’de bir araya geldiler. Çavuşoğlu Semih Şükrü’ye “kardeşim” diye hitap etti. “Mısırla kardeşliğimizi güçlendirmek için çabalarımızı artıracağız” dedi. Mısır Dışişleri Bakanı Şükrü ise Türkiye ile birçok konuda ortak vizyona sahip olduklarını ve ilişkilerin yeniden başlamasını arzu ettiklerini söyledi. Seçimlerden sonra da liderlerin, Erdoğan ve Sisi’nin bir araya gelmesi için çalıştıklarını söylediler. 


Daha önce bu kürsüden iktidara sormuştuk, şimdi yeniden soralım! Binlerce Müslümanın katili olan aşağılık bir rejime “kardeşim” dedirten ortak vizyon nedir acaba? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Sisi’nin kanlı ellerini sıkmaya hangi gerekçe sürükledi. Ne oldu da dün lanet ettiğiniz ve yan yana gelmekten utanç duyarız dediğiniz zalimlerle hiçbir şey yokmuş gibi bugün normalleşiyorsunuz? O yere göğe sığdırmadığınız demokrasiye aldığınız hangi talimatla ihanet ediyorsunuz? Kime yaranmak için tüm katil ve zorba rejimlere elinizi uzatıyorsunuz. Çıkın ve kamuoyuna açıklayın! “Amerika nasıl bir siyaset izlerse bizde ona göre hareket ediyoruz” deyin. Çin ve Rusya ile uğraşan Amerika’nın yeni küresel vizyonu bize uzlaşmacı bir rol verdi” deyin. Rus gazına alternatif oluşturmak için Amerika’nın Doğu Akdeniz’de İsrail, Mısır ve Türkiye arasında iş birliğine ihtiyaç duyduğunu söyleyin. Yahudilerle bunun için normalleştiğinizi sırada asrın katili Beşar Esad olduğunu söyleyin. Amerika’nın çıkarlarına hizmet etmekten kendinizi alamadığınızı söyleyin. Selefleriniz gibi sizde “dün dündür, bugün bugündür” deyin. Allah’tan korkmuyorsanız tüm bunları söyleyin. Yaptıklarınız bunu ortaya koyuyor da dillerinizle de söyleyin gerçek yüzünüzü halk görsün. 


Siz neyi gizlemeye çalışırsanız çalışın, biz hak olanı söylemeye, sizi ifşa etmeye mazlumların hakkını korumaya Müslümanlara kurulan tuzakları bozmaya devam edeceğiz. Müslümanların temiz duygularını istismar edilmesine izin vermeyeceğiz. Mısır, Suriye, Filistin ve diğer İslami beldelerdeki Müslüman kardeşlerimizi Allah için desteklemekten vazgeçmeyeceğiz. Demokrasi ve diktatörlüğün paranın iki yüzü olduğunu göstermeye devam edeceğiz. En önemlisi hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan ümmetle birlikte hilafet için çalışmaya devam edeceğiz. Ta ki çok yakın bir zamanda Allah Subhanehu ve Teala nusretini gönderinceye kadar. 


Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu
21 Mart 2023 
   

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.