HAFTALIK GÜNDEM DEĞERLENDİRME

Haftalık Değerlendirme Toplantısı - 26 Aralık 2023

"Her bir terör olayından sonra yöneticiler çıktılar ve kınama açıklamaları yaptılar. Terörle mücadele konusunda tüm güçlerini harcayacaklarını söylediler. Ama terörün asıl failleri ile olan dostluklarını da devam ettirdiler."

 

TERÖRÜ BESLEYEN ABD VE BATI’DIR  
Haftalık Gündem Değerlendirme Toplantımıza hepiniz hoş geldiniz. Bu hafta toplantımıza TSK üssüne yönelik yapılan menfur saldırı ile başlamak istiyorum. Malum Milli Savunma Bakanlığı 22 Aralık Cuma günü Irak’ın Hakurk bölgesindeki Türk Silahlı Kuvvetleri üssüne yönelik PKK’nın bir saldırı gerçekleştirdiğini paylaştı. İlk açıklamada saldırıda 6 askerin, ertesi gün yapılan ikinci açıklama da ise 12 askerin vefat ettiği duyuruldu. Yapılan açıklamada 10’dan fazla yaralı askerin olduğu ifade edildi.


Öncelikle vefat eden askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, anne, babalarına ve ailelerine baş sağlığı ve Rabbimizden sabrı cemil niyaz ediyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor maalesef. Bu sebeple evlatları teröre kurban verilen ailelerin acısını paylaşıyorum. On yıllardır devam eden bu kanlı terörün arkasındaki asıl faillerin artık görülmesi ve bilinmesi gerektiğini bir kez daha tekraren buradan ifade etmek istiyorum. 


Terörün arkasındaki asıl failler, terörü besleyen, destekleyen, eğiten, büyüten ve bunu kendi sömürgeci çıkarları için kullanan devletler Amerika ve İngiltere’dir. Ne yazık ki bu küfür devletlerinin çıkar ve menfaatleri için sürdürdükleri çatışmalarda asker sivil on binlerce insan hayatından oldu. Her bir hadiseden sonra yöneticiler çıktılar ve terörü kınayan açıklamalar yaptılar. Terörle mücadelede konusunda tüm güçlerini harcayacaklarını söylediler. Ama terörün asıl failleri ile olan dostluklarını devam ettirdiler. Bugün de aynı şeyi yapmıyorlar mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan Hakurk saldırısından hemen sonra ne dedi bakınız: “Türkiye, ne pahasına olursa olsun Irak’ın veya Suriye’nin kuzeyinde bir terör yapılanmasına müsaade etmeyecektir. Emperyalistlere taşeronluk yapan kiralık katil sürüleriyle mücadelemizden kesinlikle geri adım atmayacağız.” 


Ben de şunu soruyorum: Suriye ve Irak’taki taşeronlarını yıllardır besleyen ve büyüten emperyalistler kim Sayın Cumhurbaşkanı? Açıkça niçin isim vermiyorsunuz? Niçin Amerika ya da İngiltere demiyorsunuz? Bu saldırı yaşanmadan daha 8 gün önce 14 Aralık’ta telefonla sizi arayıp konuşan emperyalistlerin başı olan ABD’nin Başkanı Biden değil mi terörü destekleyen? Bu görüşmede “Siz İsveç’in NATO üyeliğini onaylayın, ben de F-16 talebinizin Kongreden geçmesini sağlayayım” diyen Biden değil mi asıl fail? Şimdi çıkmış ABD yetkilileri yaşanan hadise sebebiyle Türkiye’ye taziyelerini iletiyor ve siz de bunu kabul ediyorsunuz. Bunu değerli bir şey görüyorsunuz. On yıllardır bu ateş topraklarımızda körükleniyor, bundan ABD ve Batı nemalanıyor. 


Türkiye’nin Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik askeri harekât yapmasına güya destek veren Amerika Kuzey Suriye’de YPG’ye karşı herhangi bir adım atılmasını istemiyor. Neden? Soruyorum; PYD ve YPG’yi 30 bin tır silah ile besleyip destekleyen ABD ile müttefik olarak terörün üstesinden nasıl geleceksiniz? 2012’de kuzeydeki askeri varlıklarını güneye kaydırıp oraları PKK militanlarına teslim eden Baas rejimi ve Esad ile normalleşerek mi terörü bitirmeyi planlıyorsunuz? Bölgede adeta sadık bir kul ve kukla gibi Amerika’ya hizmet eden Irak ile anlaşarak mı bu sorunu çözüme kavuşturacaksınız?


Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve Irak’ın askeri ve istihbarat yetkilileriyle 19 Aralık’ta yani Hakurk’daki saldırıdan sadece 3 gün önce Ankara’da resmi görüşmeler yapıldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkanlığında yapılan bu görüşmede “PKK’nın oluşturduğu tehditler” ele alındı. Hemen 3 gün sonra bu saldırı gerçekleşti. Bütün bu yaşananlar terörün arkasında sömürgeci devletlerin olduğunu aşikâr etmiyor mu?  Buna rağmen siz tüm bu yaşanan hadiselerin gölgesinde terörü besleyen İsveç’in NATO’ya girmesi için TBMM’yi göreve çağırıyorsunuz. Niçin? ABD öyle istediği için mi, Biden öyle dediği için mi! Yazık değil mi bu canlara, yazık değil mi evlatlara…

Türkiye’de herhangi bir terör hadisesi yaşandığı zaman hemen siyasi partiler, ailelerin acısını hiçe sayarak, onları umursamadan bu meseleyi iç politika malzemesi yapıyorlar. Seçim politikalarına hizmet etmesi için bu menfur terör hadiselerini istismar ediyorlar. Ekranlar önünde kamuoyunun gözüne baka baka birbirleri ile atışıp tartışıyorlar. Bugüne kadar hiçbir işe yaramayan kınama bildirileri üzerinden siyasi çekişme ve hesaplaşma yürütüyorlar. Hem de daha asker cenazeleri kalkmadan bunu yapabiliyorlar. Acılar daha taze iken buna yeltenebiliyorlar.


İktidarıyla muhalefetiyle bunların derdi teröre köklü çözüm getirmek, terörü bitirmek falan değil… Eğer öyle olsaydı hepsi birden oklarını asıl faile doğrulturlardı. Eğer gerçekten terör ile mücadelede ortak ve doğru bir stratejileri olsaydı AKP’si MHP’si ve CHP’si ile birlikte terör destekçisi İsveç’in NATO’ya üyeliği için hep birlikte evet demezlerdi. Bunların derdi teröre kurban verilen asker cenazeleri üzerinden, onların ailelerinin acıları üzerinden siyaset yapıp seçim kazanmak ve koltuklarını korumaktan başka bir şey değil… TBMM’de hazırlanan ve esasen hiçbir işe de yaramayan, bugüne kadar hiçbir işe yaramamış terörü kınama bildirilerinde bile birleşemeyen bu partiler sizin sorunlarınıza çare ve çözüm olamaz. Terör dahil tüm sorunlara çare ve çözüm İslam’da ve İslam’ın yönetim nizamı olan Hilafet’tedir. İşte bu sebeple Hilafet’e bu kadar saldırıyorlar. Kendileri beslendikleri, çevrelerini ve sömürgeci dostlarını da besledikleri bu düzen devam etsin, sorunlar çözülmesin diye İslam ve Hilafet’e saldırıyorlar. 


KEMALİSTLERİN FİLİSTİN VE HİLAFET DÜŞMANLIĞI 
Toplantımıza, Türkiye'nin bir başka önemli sorunu olan laik Kemalist zihniyetin İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırılarıyla devam etmek istiyorum. Kendi halkının değerlerine düşmanlık noktasında dünyada eşi benzeri bulunmayan bu mankurtlaşmış zihniyetin İslam ve Hilafet hazımsızlığı bitmek bilmiyor. Ne zaman köşeye sıkışsalar, Türkiyeli Müslümanlar ne zaman birlik beraberlik içinde bir iş yapsa, bunlar hemen pis ağızlarını açarak küfür ve iftiraya başlarlar. Bu zihniyetin en belirgin özelliği, bu topraklarda kökleri olmadığı halde memleketin sahibi gibi davranmaları, küstah, bağnaz ve cahil olmalarıdır. 100 yıl önce sömürgeci kâfir İngiltere'nin desteğiyle Osmanlı Hilafetini yıkarak Müslümanların otoritesini gasp eden bu karanlık zihniyetin sicili zulüm ve bozgunculukla doludur. İktidarlar değişse de bu zihniyet hiçbir zaman değişmemekte, her fırsatta İslam'a saldırmaya devam etmektedir.

 

Bunun en son örneğine Gazze olaylarında tanık olduk. Özelde Müslümanlar, genelde tüm insanlık, Filistin halkının haklı ve şerefli mücadelesinin yanında yer alırken, bu laik Kemalistler bebek katili Yahudilerin yanında yer aldılar. Gasp edilmiş topraklarını geri almak için önce İngilizlere sonra Yahudilere karşı bir asra yakındır onurlu bir şekilde savaşan Filistinli mücahitleri terörist ilan ettiler. Müslümanlar katledilince sevindiler, gaspçı Yahudiler öldürülünce üzüldüler. Tüm dünya "İsrail'i" ve destekçilerini boykot ederken, bunlar o firmalara destek olmak için birbiriyle yarıştılar.


Bu zihniyet ne zaman İslam'ın adını duysa, ne zaman ümmet kardeşliği ve Hilafetten bahsedilse hemen saldırıya geçer. Şimdi Türkiye'de Gazze için yapılan destek yürüyüşlerini hedef aldılar. Neymiş, 12 askerimiz hayatını kaybetmişken Gazze için yürüyüş yapmak kendi halkının acısını umursamamakmış, hatta vatan hainliğiymiş. Hâlbuki bu hafta sonu İslami bazı STK’lar tarafından Ankara ve İstanbul'da yapılan yürüyüş ve etkinlikler yeni değil ki 7 Ekim’den bu yana yapılıyor. Üstelik o yürüyüşlerde Yahudi terörüyle birlikte PKK terörü de lanetlendi ve hem Filistinli mücahitlere hem de Mehmetçiğe destek sloganları atıldı. Müslümanların işgal ve bölücülüğe karşı birlik olduğu mesajı verildi.


İsteyen herkes yürüyüş videolarını izleyerek bu tavrı görebilir. Fakat bu utanmazların derdi Mehmetçik falan değil tabii. Çünkü onlar Müslüman Mehmetleri sevmezler. Onlar, Ordu içindeki İslam düşmanı ve Kemalist darbeci askerleri severler. Onların asıl derdi Gazze'deki katliamla birlikte ümmet coğrafyasında İslam kardeşliğinin güçleniyor olmasıdır. Gazze halkı ile ve Türkiye halkının dayanışma içinde olmasıdır. Onların asıl derdi, tüm dünyada İslam'a olan ilginin artmış olması ve Yahudileri destekleme konusunda yalnız kalmış olmalarıdır. İşte bu sebeple Gazze, Filistin ve Hilafet üzerinden Müslümanlara öfke kusuyorlar.


Önceki gün bunlardan bir tanesi hızını alamayarak Gazze'ye destek yürüyüşüne katılanlara kendi pis ağzına yakışır küfür ve hakaretler ile saldırdı. Güya kendisi askerlerimize üzülüyormuş da Gazze için yürüyüşe katılanlar üzülmüyormuş. Türkiye halkı bu pis ağızlıyı terörist başı Öcalan'ın sofrasına oturan kişi olarak tanıyor. 28 Şubat sürecinde postal seviciliği yapmakla, Müslüman bacılara küfretmekle biliniyor bu kişiliği bozuk. Ancak ilginçtir ki her fırsatta ulu orta Müslümanlara hakaret eden bu gazeteci bozuntusuna ne iktidar ne de yargı tarafından hiçbir şekilde müdahale edilmiyor. Bırakın müdahaleyi, bu ve bunun gibiler Kültür Bakanı'nın masalarında ağırlanıyor.
 

Dedim ya, bunların derdi vatan millet kesinlikle değil. Bunların tek gayesi, İslam'a en iğrenç şekilde saldırarak batılı efendilerini memnun etmek. Bu yüzden yalancı medyalarıyla, ucuz kalemşorlarıyla, sözde sanatçılarıyla en çok Hilafet düşüncesine saldırıyorlar. Hızlarını alamadılar iki hafta önce İstanbul’da yaptığımız “Gazze İçin Tek Yürek Tek Ses” başlıklı yürüyüşümüze salça oldular. Hilafet ve Kelime-i Tevhid bayrağına öfkelerini kustular. 


Bunlar en çok Hilafet ve Kelime-i Tevhid bayrağından nefret ediyorlar. Çünkü tevhid ve hilafet, İslam ümmetinin birliğini ve izzetini temsil ediyor. Çünkü Gazze'nin, Filistin'in ve Mescidi Aksa'nın kurtuluşu Hilafet ile olacak. Türkiye ve diğer İslam beldelerindeki kapitalist sömürgeci vesayet, Hilafet ile son bulacak. Tüm insanlık, Hilafet ile küfrün karanlıklarından İslam'ın aydınlığına kavuşacak. Çünkü dünya, hiç olmadığı kadar hilafete muhtaçtır.


Hizb-ut Tahrir Türkiye
26 Aralık 2023

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.