HAFTALIK GÜNDEM DEĞERLENDİRME

Haftalık Değerlendirme Toplantısı - 7 Kasım 2023

Mahmut Kar, "Canımız ve kanımız Aksa’ya feda olsun diyen kadın ve çocukları Gazze’den çıkarmak İşgalci “İsrail”e artık istediğin gibi bombalayabilirsin demektir. Hiç kimse o torakların asıl sahibi olan Müslümanlar adına “İsrail” ile ABD ile pazarlık masasına oturma hakkına sahip değildir."

GAZZE ÖLÜYORKEN BLİNKEN’İN ANKARA ZİYARETİ

7 Ekim’de Filistinli mücahitlerin başlattığı Aksa Tufanı Harekâtı, İşgalci “İsrail”e büyük bir darbe vurduğu gibi ABD ve sömürgeci Batılı devletlerin de nevrini döndürdü. Gasıp Yahudi Varlığı’nın yöneticileri bugüne kadar, bu kadar kısa bir sürede bu kadar çok Batılı yöneticiyi herhalde hiç ağırlamamışlardır. ABD Başkanı Biden İşgalci “İsrail”i ilk ziyaret eden lider oldu. Peşinden hemen diğerleri sıraya girdiler. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Sunak, İtalya Başbakanı Meloni, Hollanda Başbakanı Rutte, Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos ve Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen…

Hepsi Tel Aviv’e gittiler ve Netanyahu ile görüşüp “İsrail”e destek açıklaması yaptılar. Bütün bu ziyaretleri İşgalci Yahudilerin Gazze’de hastane ve okulları bombaladıkları, herhangi bir ayrım gözetmeden kadın, erkek, çoluk çocuk herkesi katlettikleri zamanda yaptılar. Sadece bunlar mı? Hayır! Tabi ki; ABD Dışişleri Bakanı Blinken bir aydır uykusuz geceler geçiriyor. Bu süre zarfında Netanyahu’yu iki kez ziyaret etti. Ardından Ürdün kralı Abdullah’ı ziyaret etti, Filistin yönetiminin başındaki hain Mahmut Abbas’ı ziyaret etti. Irak’a bir ziyaret gerçekleştirdi ve dün Ankara’ya geldi. Blinken’in Ankara ziyareti kamuoyundan özellikle gizlendi, Önce Pazar günü geleceğine dair haberler yayıldı, sonra pazartesi gelecek denildi, en son Pazar da gelebilir pazartesi de gelebilir dediler. Çünkü Türkiye’de İşgalci “İsrail”in katliamlarına destek veren terör devleti ABD’ye öfke her geçen gün büyüyor.

Allah’a hamdolsun Türkiye’de Müslümanlar Filistin davasına hep sahip çıktılar. Kardeşlerimizi acılarıyla baş başa bırakmadılar. Filistin halkının yanında olduklarını gösterdiler. 1 aydır Türkiye’nin her yerinde meydanlarda, camilerde, ABD ve “İsrail elçilikleri önünde hakeza konsoloslukların önünde büyük kitlesel gösteriler eylemler yapıldı. İktidar bu tür eylemlerin Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vereceğini bildiği için Bilinken’in ziyareti kamuoyundan olabildiğinde gizlendi. Bu sebeple Dışişleri Bakanlığı çevresinde çok üst düzeyde önlemler alındı. Buna rağmen Ankara ve İstanbul’da protesto eylemleri gerçekleşti. Hatta Blinken Dışişleri Bakanlığı’nda Hakan Fidan ile görüşürken Avukat Gülden Sönmez bakanlık binası önünde tek başına çıktı ve bebek katili Blinken diye haykırdı. Allah kâfirlere karşı, zalimlere karşı hakkı haykıran Gülden Hanımdan razı olsun, hem Gazzeli annelerin hem de tüm Müslüman kadınların sesi oldu.

Biz de Hizb-ut Tahrir olarak 5 Kasım Pazar günü ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önüne binlerce Müslüman’ın katılımı ile bir yürüyüş gerçekleştirdik. Netanyahu’yu ziyarete gittiğinde “ben sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil bir Yahudi olarak buradayım” diyen Blinken’e seslendik ve “Ey korkak, ey katil biz de Müslümanlar olarak buradayız!” dedik.

Bu kâfirler bu cesareti kendileri ile dost olan Müslümanların başındaki korkak yöneticilerden alıyorlar. Yoksa Gazze ölüyorken bizim topraklarımıza ayak dahi basmaya cesaret edemezler. Düşünebiliyor musunuz? Daha birkaç gün önce katil Netanyahu ile görüşen Bilinken Ankara’ya Türkiye yöneticileri ile görüşmeye geliyor. Sayın Hakan Fidan, Blinken ile ne konuştunuz, niçin kamuoyuna bir açıklama yapmadınız. Amerika’nın İki devletli çözüm planını mı konuştunuz? Vallahi bu plan tutmayacak, Filistin’in bağrına saplanmış bu hançer buradan çıkarılacak. Bu çıban bu bedenden sökülüp atılacak. Ama siz bunu yapmaya cesaret edemiyorsunuz. Eğer sizde bu irade ve cesaret olsaydı terörün elebaşı ABD’nin dışişleri bakanını makamınızda ağırlamazdınız. Siz Bilinken ile görüşme masasındaki basit sufleler ile Türkiye halkını oyalıyor ve kandırıyorsunuz Sayın Fidan. Blinken’in sizden rehinlerin bırakılması için Hamas’a baskı yapmanızı istediği iddia ediliyor, Gazze’yi boşaltma formülünün masada konuşulduğu söyleniyor. Halep’in tahliyesinde grupları ve Müslümanları nasıl kandırdığınızı biliyoruz. Aynı şeyin Gazze’de tekrarlanmasını istiyor ABD sizden… Bu açıkça sizin deyiminizle hırsıza yeni kapıların anahtarını teslim etmektir Sayın Fidan. Biz Filistinli mücahitlere basiret ve feraset vermesi için Rabbimize dua ediyoruz. Çünkü ABD’nin şerli plan ve tuzaklarına karşı ancak bu basiret ve feraset ile karşılık verebilirler.

Bu sebeple buradan tekrar Türkiye yöneticilerine sesleniyoruz, Ey yöneticiler! Artık, büyük şeytanın küfrün elebaşının Amerika olduğu görün! Onlarla yapılan her anlaşma fasittir. Onların çıkarlarına dayalı yapılan her strateji Müslümanlara tehdittir. Çünkü onlar sizi düşünmüyorlar, kendi maslahatlarından başka hiçbir şeye önem vermiyorlar.

Onlarla kurulan ilişki hakkında Rabbimiz şöyle buyuruyor:

إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ

وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

“Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” [Mümtehine 9]

Onların teknolojik ve maddi gücü sizi korkutmasın, aslında korkak ve güçsüzler.  Irak ve Afganistan’da nasıl bataklığa saplandıklarını gördünüz. Filistin ve Gazze’de nasıl burunlarının yere sürttüğünü gördünüz. Nasıl paniğe kapıldıklarını ve uykusuz kaldıklarını gördünüz. Bütün bunları karşılarında bir devlet ve bir ordu olmadığı halde yaşandı. Suriye nasıl Obama’nın saçlarını ağarttı biliyorsunuz. Gazze’de bugün ABD Başkanı bunak Biden’a korku yaşatıyor. Amerika artık uzun vadeli stratejilerini hayata geçiremez oldu. Amerika büyük bir çöküş yaşıyor bunu görmüyor musunuz? Müslümanlara güvenin, Allah’a güvenin, siz sadece adım atın korkmayın, bakın göreceksiniz, Filistin kazanacak, Gazze kazanacak, Müslümanlar kazanacak ve kafirler yenilecekler. Unutmayın, Allah’ın sözü haktır ve gerçekleşecektir.

قُلْ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ اِلٰى جَهَنَّمَۜ

“Ey kâfirler! Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz.” (Ali İmran 12)

Biz bir aydır meydanlarda yöneticilere böyle çağrılar yaptık, İşgalci varlık ile ilişkinizi kesin, Gazze halkına orduları harekete geçirerek yardım edin dedik. Ama maalesef yöneticiler, bırakın Mehmetçiği Gazze’ye göndermek, “İsrail” ile diplomatik ilişkileri askıya bile alamadılar. Yahudiler ile yaptıkları yakıt ve çelik ticaretini sonlandırmadılar. Türkiye limanlarından “İsrail”e hala daha bu tür malların sevkiyatları devam ediyor. “İsrail”e destek veren Amerikan üslerini kapatmadılar. İncirlik ve Kürecik üssü terör yuvası olma görevini devam ettiriyor. Buralardan kalkan uçakların “İsrail” uçaklarına yakın ikmali yaptığı söyleniyor. Bu üsleri yöneticiler değilse kim kapatacak? Devlet kurumlarında Yahudi şirketlerin ürünlerine boykot bile uygulamadılar. İşgalci “İsrail”in Büyükelçisini kovmadılar, Tel Aviv’deki Türkiye Büyükelçisini geri çekmediler. Katliamın üzerinden geçen bir aydan sonra öğrendik ki cumartesi günü istişare etmek için Büyükelçi’yi Ankara’ya çağırmışlar. Ne diyelim gerçekten pes yani… Büyükelçi ile neyin istişaresini yapacaksınız? Bir aydır yaşanan katliamları görmediniz mi? Gazze ölüyorken, işgalci İsrail katliamlarına devam ediyorken siz hala daha Filistin’in kurtuluşuna hiçbir fayda sağlamayan siyasi çözüm, müzakere ve iki devletli plan gibi argümanlar ile zaman geçiriyorsunuz. 

Dediğim gibi biz bir aydır meydanlarda, platformlarda ve bu kürsüde Filistin meselesi ile ilgili Müslümanların, âlimlerin ve yöneticilerin sorumluluklarını hatırlattık. İşgalci varlığın katliamlarının durdurulması için yöneticilere çağrı yaptık. Gazze’nin kurtarılması için “Ordular Aksa’ya dedik. Elhamdülillah bu çağrımız Türkiye halkında kabul gördü, protesto eylemlerinde, miting meydanlarında, stadlarda ve her yerde Müslümanlar “Ordular Aksa’ya” Mehmetçik Gazze’ye” çağrısını güçlendirdiler. Bu çağrıdan rahatsız olan iktidar ve bazı çevreler kamuoyunu başka şeyler ile oyalamaya çalıştılar ama bunda başarılı olamadılar. İşgalci “İsrail” bombardımana devam ettikçe, katliamlarını artırdıkça kamuoyunda özellikle Türkiye medyasında Gazze’deki insani dram ile ilgili haberler çoğalmaya başladı. Gazze’nin tahliye edilmesi, ateşkesin sağlanması ve sonra garantör ülkelerin gözetiminde “İsrail” ile Filistin yönetimini temsil eden hain Mahmut Abbas’ın olacağı bir siyasi çözüm massının kurulması dillendiriliyor. Bu çok kirli ve şerli bir plandır, bizim canımız ve kanımız Aksa’ya feda olsun diyen kadın ve çocukları Gazze’den çıkarmak İşgalci “İsrail”e artık istediğin gibi bombalayabilirsin demektir. Hiç kimse o torakların asıl sahibi olan Müslümanlar adına “İsrail” ile ABD ile pazarlık masasına oturma hakkına sahip değildir.

Bu sebeple biz Hizb-ut Tahrir olarak bu kirli ve şerli planlara karşı durmaya bunları ifşa etmeye devam edeceğiz. Bu hafta “İsrail” Sorunu ve Filistin’in Kurtuluşu İçin 10 Maddede Çözümler başlıklı bir Basın Toplantısı düzenleyeceğiz. Filistin meselsinin sabitelerini ve bu meselenin gerçek çözümünün ne olduğunu kamuoyu ile paylaşacağız. Bununla beraber meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Bu mesele ile ilgili Türkiye’nin değişik şehirlerinde konferanslar yapacağız. Ta ki, bu sorunun “İsrail” sorunu olduğunu tüm Müslümanlar bilsin, bu meselenin çözümümün ne olduğunu tüm Türkiye halkı öğrensin. 

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu

07 Kasım 2023

 

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.