Hizb-ut Tahrir Emiri Atâ İbn Halîl Ebû Raşta'dan Türkiye ve Suriye’de Yaşanan Depremlerin Şehitleri İçin Taziye

DUYURULAR

Hizb-ut Tahrir Emiri Atâ İbn Halîl Ebû Raşta'dan Türkiye ve Suriye’de Yaşanan Depremlerin Şehitleri İçin Taziye

بسم الله الرحمن الرحيم

Hizb-ut Tahrir’den Türkiye ve Suriye’de Yaşanan Depremlerin Şehitleri İçin Taziye

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ * أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ  “O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na mutlaka döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.[Bakara 156-157]

Özel olarak Türkiye ve Suriye’de, genel olarak her yerde daveti taşıyan kıymetli kardeşler ve bacılara,

Türkiye ve Suriye’de sabreden ve mükafatını Allah’tan bekleyen sabır ehline, genel olarak tüm İslam ümmetine,

Hizb-ut Tahrir, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremler sonucu hayatını kaybeden şehitler için derin taziyelerini sunar, el-Aliyy ve el-Azîm olan Allah’tan, Rasûlullah’ın [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] Ebû Hureyre’den [RadiyAllahu Anh] rivayet edilen hadisindeki gibi onları kendi katında âhiret şehitleri olarak kabul etmesini niyaz eder. Nitekim Allah Rasûlü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] şöyle buyurmuştur: الشُّهَدَاءُ خَمْسَةٌ الْمَطْعُونُ وَالْمَبْطُونُ وَالْغَرِقُ وَصَاحِبُ الْهَدْمِ وَالشَّهِيدُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ  “Şehitler beştir;  tâundan (vebadan) ölen, karından (iç hastalıktan) ölen, suda boğulan, yıkıntı altında kalan ve Allah Azze ve Celle yolunda şehit olandır.[Buhârî rivayet etmiştir] Yıkıntı altında kalan, enkaz altında kalarak ölen demektir.

Allah Tebâreke ve Teâlâ’dan yaralılara acılarına bir an evvel son verecek acil şifalar, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz…

Allah Teâlâ’dan, bu afetten selametle kurtulanlara Allah Subhânehu’ya ibadet, Rasûlü’ne [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] itaat ile sürecekleri güzel bir hayat, Allah’tan bir lütuf ve nimet temenni ederiz…

Bu deprem felaketi bir kez daha göstermiştir ki enkazın altında kardeşlerini kurtarırken tekbirler getiren, Afrin’e bağlı Cinderes’te anası enkaz altında vefat ettiği halde oracıkta yeni doğmuş bir yavrucağı kurtarırken tekbirleri dillerinden düşürmeyen, Gaziantep’te bir kadın yıkılan binanın altından çıkarılırken, saçları görünmesin diye çıkmadan önce başörtüsü isteyen, Kahramanmaraş’ta enkazın altından kurtarıldıktan sonra vakit geçmesin diye ilk önce abdest alıp namaz kılan, bütün bu anlarda Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber diyerek tebriklerle haykıran Müslümanların en derinlerinde şüphesiz İslam kökleşmiştir.

Muhakkak ki mü’minler diğer insanlar gibi değildir. Çünkü bilirler ki Allah’ın kazasından kaçış yoktur ve yalnız Allah Subhânehu’nun bildiği bir hikmete binaen olmuştur. Bu nedenle Rablerinin rızasını talep ederek başlarına gelen musibetlere sabrederler. Tıpkı Muslim’in Suheyb’den rivayet ettiği hadiste Rasûlullah’ın [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] buyurduğu gibi: عَجَباً لِأَمْرِ الْمُؤْمِنِ إِنَّ أَمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ وَلَيْسَ ذَاكَ لِأَحَدٍ إِلَّا لِلْمُؤْمِنِ إِنْ أَصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَكَرَ فَكَانَ خَيْراً لَهُ وَإِنْ أَصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَكَانَ خَيْراً لَهُ  “Mü’minin hali hayranlığa değerdir. Zira onun her hali hayırdır. Bu hal mü’minden başkasında olmaz. Zira onun başına bir mutluluk gelirse şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir musibet gelirse de sabreder, bu da onun için hayır olur.

Bugün Müslümanların beldelerine musibetler yağıyor. Öyle ki musibete düçar olmamış hiçbir belde yoktur; depremler, seller, kuraklık, kıtlık, savaşlar, çatışmalar, fakirlik, açlık… Doğal afetler denilen hususlar kaza dairesindedir… Fakat gerekli önlemlerin alınması ve hiçbir ihmal göstermeden Müslümanların işlerinin dosdoğru bir şekilde yürütülmesi, halkın işlerinden sorumlu olan devletin yükümlülüğüdür. Müslümanların Hilafet Devleti olsaydı, şüphe yok ki sözlerini, eylemlerini ve güçlerini birleştirir, musibete maruz kaldıklarında kol-kanat gerer, yardım elini uzatır, yüklerini hafifletir, işlerini en güzel şekilde yürütür, iyilik ve selamete ulaştırır, hiçbir şekilde ele güne muhtaç etmezdi.

Vefat eden kardeşlerimize Allah rahmet eylesin, yaralanan kardeşlerimize acil şifalar versin, musibetten kurtulanlara sıhhat ve selamet versin. Rabbimizin kelâmını yeniden hatırlatalım: الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ * أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ  “O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na mutlaka döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.[Bakara 156-157]

إنا لله وإنا إليه راجعون

“Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na mutlaka döneceğiz”

 

Kardeşiniz Atâ İbn Halîl Ebû Raşte

Hizb-ut Tahrir’in Emiri

H. 18 Receb 1444 / M. 9 Şubat 2023

PDF'i indirmek için tıklayınız

3 Yorum Yapılmış
  1. Avatar icon png

    Ümit gokce

    18 Şubat 2023

    Allah razı olsun Allah Bi an önce tüm insanlığı müslümanlikla şereflendirsin tüm insanlar tat,sın. Ve yine bi an önce Hilafet bayrağı altında toplanmayı nasip etsin inşallah. Elhamdülillah.

  2. Avatar icon png

    Ender

    10 Şubat 2023

    ALLAH razı OLSUN

  3. Avatar icon png

    Ömer söylemez

    10 Şubat 2023

    Allah razı olsun hocam Rabbim sizi ve ehlini korusun inşallah

Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.