Hizb-ut Tahrir Filistin'in El-Halil Şehrinde Büyük Bir Gösteri Düzenledi
"Şüphesiz tehlike büyük, tutuşturulmak istenen ateş herkesi yakacak. Sakın bu ateşin odunu olmayın. Bugün yaşananlar geçici bir anlaşmazlık ya da sıradan bir sorun değil. Onun için düşmanlarınıza fırsat vermeyin, anlaşmazlık derinleşmeden önce aranızı düzeltin. Son pişmanlık fayda etmez."
بسم الله الرحمن الرحيم
Hizb-ut Tahrir’in Halil Kentinde Düzenlediği Kitlesel Eylemde Yapılan Konuşmanın Metni
Allah’a hamdolsun. O ki şöyle buyurdu:
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَظْلِمُونَ النَّاسَ وَيَبْغُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ أُولَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ * وَلَمَنْ صَبَرَ وَغَفَرَ إِنَّ ذَلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ “Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır. Her kim de sabreder ve bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecek işlerdendir.”[Şura 42-43]
Salat ve selam, haccı Ekber günü insanlara şöyle seslenen Allah’ın Rasûl’ünün üzerine olsun:
فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ حَرَامٌ عَلَيْكُمْ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا كَحُرْمَةِ شَهْرِكُمْ هَذَا كَحُرْمَةِ بَلَدِكُمْ هَذَا لِيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ، لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّاراً يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ “İşte kanlarınız ve mallarınız da, yüce Rabbinize kavuşuncaya kadar, bu gününüz, bu ayınız ve bulunduğunuz bu yer gibi, birbiriniz için haram ve dokunulmazdır. Burada bulunan bulunmayana tebliğ etsin. Sakın benden sonra, İslam öncesi halinize dönüp birbirinizin boynunu vurmayın!”(El Hâkim)
Ey Halîlürrahman halkı! Bu mübarek belde bugün korku giysisine büründü. Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan sakınmayan, Müslümanların kanı ve malının kutsallığını önemsemeyen bir güruh veya zümre, beldeyi korkuya sürükledi. Ar perdesini yırtıp akrabalık bağlarını kopardılar. Amcalara, halalara, kızlara, kız kardeşlere, teyzelere kurşun sıktılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ bunlar hakkında şöyle buyurdu:
فَهَلْ عَسَيْتُمْ إِنْ تَوَلَّيْتُمْ أَنْ تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ وَتُقَطِّعُوا أَرْحَامَكُمْ * أُولَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فَأَصَمَّهُمْ وَأَعْمَى أَبْصَارَهُمْ “Demek siz iş başına gelecek olursanız yeryüzünde bozgunculuk çıkaracaksınız ve akrabalık bağlarınızı koparacaksınız öyle mi? İşte onlar, Allah’ın lanetlediği, kulaklarını sağır, gözlerini kör ettiği kimselerdir.”[Muhammed 22-23]
Ey Halîlürrahman halkı! Bugün biz, ölçüleri düzeltmek, hak ve hakikatleri göstermek için buradayız. Duruşumuz, Allah’ı hoşnut edecek ve şeytanın pisliğini üzerimizden giderecektir.
Yanıtlanması gereken soru şu: Filistin Yönetimi ve güvenlik birimleri bu kaosu gerçekten sona erdirmek istiyor mu yoksa suçlulara kalkan mı oluyor?
Yetkililer, engelleyebilecekleri halde Vandalizm’e ve silah kullanımına izin verdiler. İnsanları sadece kandırmak için harekete geçtiler. Olan biteni engellemek için çalıştıkları algısı yarattılar. İnsanlar, ateş edenlerin ve dükkânları, evleri, arabaları ateşe verenlerin isimlerini ve oturdukları yerleri biliyor. İstihbarat servisi, muhabirleri ve güvenlik birimleri de bu kimseleri tanıyor. Öyleyse tutuklanmadan veya hesap sorulmadan nasıl özgürce dolaşabiliyorlar? Gerçi tutuklansalar ne olacak? Bir gün veya bir kaç gün sonra serbest bırakılacaklar! Kaldı ki bu günahkâr saldırganların çoğu ya Filistin Yönetimin adamlarıdır ya da adamlarının çeteleridir. Bunun başka bir açıklaması var mı? Ülkede olup bitenler Filistin yönetiminin işbirliğiyle gerçekleşmektedir.
Yetkililer, eğer bu suçları durdurma konusunda ciddi olsalardı, Yahudi varlığına silah çekenlerin peşine düştükleri gibi bu suçlular ve saldırganların da peşine düşerlerdi. Yahudi varlığına silah çekenleri takip ediyorlar, kovalıyorlar, işgalle koordineli çalışıyorlar, dağa çıksa bile peşinden gidiyorlar. Filistin yönetimi ve güvenlik güçleri, insanların güvenliğini, canını ve malını tehdit eden silahları görmemekte, karşısında çaresiz gözükmektedir. Yahudilere yöneltilen silahlara el koymak ve taşıyanlara işkence etmek için tüm güçlerini seferber ettiğini görüyoruz. Bunun, ülkeyi yakanlar ile işbirliği yapmak dışında başka bir açıklaması var mı?
Bugün yönetim sizi aldatıyor, kandırıyor. Çünkü suçlular, yönetimin gözü ve kulağı önünde eyleme kalkıştılar. Engellememesi onu komplocu yapıyor, evlerin yakılmasına, malların telef edilmesine ve insanların terörize edilmesine ortak olduğu anlamına geliyor.
Ey insanlar! Filistin yönetiminin bütçesinin çoğu, güvenlik birimlerine gidiyor. Otorite, halkın durumunu ve aşırı pahalılığı umursamıyor. Vergileri artırıyor. Bu yıl özellikle bu ilden yaklaşık dört milyar dolar vergi topladı. Halil ilini gece gündüz soyulması gereken bir hazine olarak görüyor. Karşılığında insanların asgari düzeyde güvenliğini sağlamıyor, hizmet ve bakım sunmuyor. Ne bir okul ne bir hastane ne de bir cami bile yapmadı. Gözle görülür hiç bir hizmet sunmadı. Peki, bu paralar nereye gitti? Bu ülke halkını koruması gereken paralar nerede?
Ey İbrahim Peygamberin beldesi halkı! Cinayet, yakma, sabotaj ve yıldırma eylemleri haramdır, cahiliye eylemleridir. Aileler bu eylemleri reddetmeli, uzak durmalı, faillerini ifşa etmelidir.
Şeriata aykırılıkları bir yana bu eylemler, kabileler ve anlaşmazlıklarından daha büyük planlara hizmet etmektedir. Biz söylediğimizin arkasındayız. Onun için aileleri, milliyetçilik duygularını istismar edenlere karşı uyarıyoruz. Kutsalları çiğnemelerini ve haram kanı akıtmalarını istiyorlar. Felaketler için bir araç kullanılıyorlar. Tehlikenin boyutunu, kötülük ve pisliğinin büyüklüğünün farkında değiller. Ailelere, aileleri parçalamak, kararlılıklarını kırmak, kendilerine dikte edilen planları uygulamak için aile kisvesini bir araç olarak kullananların olduğunu söylüyoruz. Bu kimseler, şeri aykırılıkları ve bazı aile bireylerinin suçlarını kirli ve çirkin bir şekilde istismar ediyorlar, planlarına göre hareket etmelerini sağlıyorlar ama farkında değiller.
Ey Halîlürrahman halkı! İslam düşmanlarının projeleri karşısındaki güçlü duruşunuz, düşmanınızı öfkelendirdi.
Temim Ed Dari vakfını koruyan ve bir kısmının mülkiyetine karşı çıkan sizlersiniz. Yerleşimcilere verilmesini engellediniz. Dolayısıyla Putin’i kışkırttınız, Yahudi varlığını kızdırdınız, yönetim ve komplosunu ifşa ettiniz.
İşçileri savundunuz, Sosyal Güvenlik Yasası adı altında yönetimin işçilerin parasını çalmasını engellediniz.
Amerika, Avrupa ve yıkıcı derneklerinin, kirli CEDAW anlaşmasının karşısında durdunuz, uygulanmasını engellediniz.
Güçlü ve aydınlatıcı duruşunuz, yönetim ve arkasındakileri çileden çıkardığı için ailesel anlaşmazlıkları kullanıyorlar. Öncesinde de yozlaşma ve ahlaki çürümeyi kullandılar. Ayrıca karanlık hücreler de yozlaştırmak ve yıkmak için organizeli bir çalışma içerisindeler. Şehri yakıp yıkmayı umuyorlar.
Üstelik Yahudilerin bu ülkedeki emellerini de biliyorsunuz. Uzak-yakın herkes, 1948’de işgal edilen Arap kasabalarındaki suçu yönetenin Şin Bet olduğunu bilir. Şin Bet müdürü, birkaç gün önce Ramallah’ta ne yapıyordu?
Ey sevgili Halîlürrahman ülkesi halkı! Size Yüce Allah’tan korkmanızı tavsiye ediyor ve imanınız konusunda Allah’ı hatırlatıyoruz. Size Cenabı Hakk’ın şu sözünü hatırlatıyoruz: وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَاناً وَإِثْماً مُبِيناً“Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden eziyet edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” [Ahzab 58]
Sizi Allah huzurunda gözler ve kalplerin dehşetle bakakalacağı bir günden sakındırıyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّهُ مَنْ يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِماً فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى * وَمَنْ يَأْتِهِ مُؤْمِناً قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُولَئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَى “Şüphesiz, kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de (güzel bir hayat) yaşar. Her kim de O’na Salih ameller işlemiş bir mümin olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler vardır.”[Taha 74-75]
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sizi sakındırdıklarından biz de sizi sakındırıyoruz.
لَا تَحَاسَدُوا، وَلَا تَنَاجَشُوا، وَلَا تَبَاغَضُوا، وَلَا تَدَابَرُوا، وَلَا يَبِعْ بَعْضُكُمْ عَلَى بَيْعِ بَعْضٍ، وَكُونُوا عِبَادَ اللهِ إِخْوَاناً الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ، لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يَخْذُلُهُ، وَلَا يَحْقِرُهُ التَّقْوَى هَاهُنَا» وَيُشِيرُ إِلَى صَدْرِهِ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ «بِحَسْبِ امْرِئٍ مِنَ الشَّرِّ أَنْ يَحْقِرَ أَخَاهُ الْمُسْلِمَ، كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ، دَمُهُ، وَمَالُهُ، وَعِرْضُهُ “Birbirinize haset etmeyiniz, neceş yapmayınız, (satın almak niyetinde olmadan, malın fiyatını artırmak) birbirinize buğz etmeyiniz, arka dönmeyiniz, bir kısmınız bir kısmınızın satışı üzerine satış yapmasın. Allah’ın kulları kardeşler olun! Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu alçaltmaz, ona yalan söylemez, onu hor görmez, takva işte şuradadır. Üç kere söyledi ve göğsüne işaret etti. Kişiye şer olarak Müslüman kardeşini hor görmesi yeter. Her Müslümanın her Müslümana kanı, malı ve ırzı haramdır.”
O halde Allah’tan korkun ve cahiliye çağrısını bırakın. Allah’tan sakının ve Allah’ın kardeş kulları olun. Herhangi bir konuda çekişirseniz, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözü size yeter.
فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً “Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Rasûl’e götürün; bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” [Nisa 59]
Ey Halîlürrahman halkı! Şüphesiz tehlike büyük, tutuşturulmak istenen ateş herkesi yakacak. Sakın bu ateşin odunu olmayın.
Bugün yaşananlar geçici bir anlaşmazlık ya da sıradan bir sorun değil. Onun için düşmanlarınıza fırsat vermeyin, anlaşmazlık derinleşmeden önce aranızı düzeltin. Son pişmanlık fayda etmez.
Sonuç olarak, her olayda, Allah’ın yönetiminin hayatta olmamasının bedelini ödüyoruz. Bedelini onurumuzla, çocuklarımızla, toprağımızla, güvenliğimizle ve malımızla ödüyoruz. Akıllarımızı, kalplerimizi, iffetimizi, kız ve erkek çocuklarımızı yaralıyor. Allah’ın yönetimi olmuş olsaydı, kanımız akmaz, malımız heder olmaz, mahfedeki kadın korkmaz, hiçbir çocuk dehşete kapılmaz ve akrabalık bağları kopmazdı.
Öyleyse Allah’ın yönetimini kurmak için acele edin. Çektikleriniz sona erecek, Allah’ın zaferiyle sevineceksiniz.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-5]
Allahım, Müslümanların kalplerini birleştir, onlara katından bir sevgi yağdır. Üzerlerine rahmetini yay, onları lütfunla bürü ve üzerlerine rahmet yağdır. Onları şeytanın vesvesesinden koru, onlardan münafıkların ve fasıkların tuzaklarını def et. Katından onlara yardımcı bir kuvvet ver.
Allahım, bize eziyet edeni, bize karşı silaha sarılanı, kutsallarımızı çiğneyeni Sana havale ediyoruz. Allahım gücünle bizi o kimselerin şerrinden koru. Bize güzel tevekkül ihsan eyle. Dinini ikame etmek, davetini yüceltmek ve saldırganların saldırganlığını püskürtmek için bize yardım et.
Allahım, bu otorite yetkilileri dinine ve kullarına ihanet ettiler. Allahım, onlardan ve kötülüklerinden Sana sığınıyoruz. Allahım bizim ve onların durumu malum, sır değil. Bize zafer ver, meleklerinle ve kutsal ruhunla bizi destekle. Yüreğimize şifa ver. Dostlarına izzeti, düşmanlarına zilleti tattır...
Salat ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in üzerine olsun. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
H. 15 Rabi’-ul Âhir 1443
M. Cumartesi, 20 Kasım 2021
Gösteri ve Basın Açıklamasından Görüntüler
Hizb-ut Tahrir Filistin
#Filistin#Palestin#ElHalil#Protesto#Gösteri#Kudüs#Batı Şeria#Mescidi Aksa#yürüyüş#Dünyada Hizbut Tahrir#Faaliyetler
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!