Kardeşlerimize Yönelik Baskı ve Gözaltılar Bizi Asla Yıldıramaz!
Sizler, İslam coğrafyasının dört bir yanındaki mazlum kadın ve çocukların feryadına ve çığlıklarına gözlerinizi kapayıp, kulaklarınızı tıkadınız ve dilleriniz lal oldu. Yetmezmiş gibi sırf Rabbim Allah’tır dedikleri, Hilâfet istedikleri için Müslüman kadınlara zulmettiniz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu’nun 13 Şubat 2021 tarihinde başlattığı “Ey Müslümanlar Yıkılışının 100. Yılında Hilafeti Yeniden Kurun” başlıklı kampanya çerçevesinde, dünyanın birçok şehrinde olduğu gibi biz de Türkiye’nin birden çok şehrinde tarihi mekanlarda Hilafet içerikli video çekerek kampanyaya destek olduk. Kampanya kapsamında Afyon’un tarihi Amuriye bölgesinde, esaret altındaki Müslüman kadınların feryadına icabet eden İslam Halifesi Mu’tasım’ı Müslümanlara hatırlatan bir video çekimi yapıldı. 23 Şubat 2021 Salı günü Ankara Emniyet Müdürlüğü, video çekimini gerekçe göstererek 5 bacımızın evine sabah vakti baskın yapıp kardeşlerimizi gözaltına aldılar. Birisi henüz 16 yaşında olan 5 kardeşimiz, Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine Afyon’a sevk edildiler ve 3 günlük gözaltı sonrası bugün mahkemenin adli kontrol şartı ile serbest bırakıldılar. Kampanya kapsamında Bilecik Söğüt’te bulunan Ertuğrul Gazi Türbesi önünde yapılan bir video çekimi sebebiyle 20 Şubat Pazar günü 3 kardeşimiz Bursa Emniyet Müdürlüğü tarafından, yine Üsküdar’da video çekimi yapan 5 kardeşimiz de İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından aynı gerekçe ile gözaltına alınmışlardı.
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu olarak kardeşlerimize yönelik yapılan bu baskılara karşı öncelikle yöneticilere, sonra ise bu zulümlerde payı olan tüm kesimlere şu hatırlatmaları yapıyoruz:
1-Hizb-ut Tahrir 1953 yılında Filistin’de kurulmuş ve 1959 yılında Türkiye’deki siyasi faaliyetlerine başlamış İslami bir partidir. Çalışmaları fikri ve siyasi çalışmalar olup, maddi ya da şiddet içerikli hiçbir faaliyeti yoktur. Buna rağmen 60 küsur yıllık bu dönemde Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik Türkiye’de nice baskı, zulüm ve karalamalar yapıldı. Gerek İslam düşmanı İngiliz yanlısı laik Kemalistlerin iktidarda olduğu dönemde gerek darbeci askeri vesayet sahiplerinin yönetimde olduğu dönemde ve gerekse de en son Ak Parti iktidarı döneminde bu baskı, zulüm ve karalamalar hep devam etti. Kardeşlerimiz tutuklandı, işkence ve sürgünlere maruz kaldılar, ağır cezalara mahkûm edildiler. Ancak bu baskı ve zulümler Hizb-ut Tahrir’e ve gençlerine zarar veremediği gibi, onları asla davalarından döndürmedi. Aksine bu durum kardeşlerimizin azimlerini biledi. Hizb-ut Tahrir’e yönelik her türlü hile, kumpas ve karalama kampanyaları Allah’ın izniyle boşa çıktı. Tüm bunlar Hizb-ut Tahrir’e ve tertemiz davetine asla zarar veremedi. Dolayısıyla şunu iyi bilin ki, bu baskı ve zulümlerle Hizb-ut Tahrir gençlerini asla yıldıramaz ve onlara bir zarar veremezsiniz.
2-Ankara’da evlerine baskın yaparak gözaltına aldığınız bacılarımız, Rumların esir aldığı bir Müslüman kadını Bağdat’tan Amuriye’ye devasa bir ordu göndererek esaretten kurtaran İslam Halifesi Mu’tasım’ı örnek gösterip size çağrı yaptılar. Ancak sizler, İslam coğrafyasının dört bir yanındaki mazlum kadın ve çocukların feryadına ve çığlıklarına gözlerinizi kapayıp, kulaklarınızı tıkadınız ve dilleriniz lal oldu. Yetmezmiş gibi sırf Rabbim Allah’tır dedikleri, Hilâfet istedikleri için Müslüman kadınlara zulmettiniz.
3-Hilâfet istemek ne Allah katında ne de Allah'a ve ahiret gününe iman edenler nezdinde suç değildir. Bilakis İslami bir görev aynı zamanda onur ve şereftir. Biz bu yaptıklarımızla onur ve şeref duyuyoruz. Dolayısıyla bu operasyonlar ve gözaltılar bizi bu hayırlı davamızdan asla vazgeçiremeyecektir. Şunu çok iyi bilin ki, bizler Hilafet’i istemek ve onu kurmak için çalışmaktan asla geri durmayacağız.
PDF'i indirmek için tıklayınız#Amuriyye#Afyon#Müslüman Kadınlara Zulüm#Gözaltı#100. Yıl Kampanyası#3 Mart
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!