Pakistan Genelkurmay Başkanının ABD ile İttifakı ve Sadakati

SİYASİ ANALİZLER

Pakistan Genelkurmay Başkanının ABD ile İttifakı ve Sadakati

بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم

Siyasi Analiz

Pakistan Genelkurmay Başkanının ABD ile İttifakı ve Sadakati

Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir, resmi ziyaret kapsamında gittiği ABD’deki de bir düşünce kuruluşunda yaptığı açıklamada, “Pakistan’ın, uzun vadeli çok yönlü ortaklık yoluyla ABD ile ikili ilişkileri geliştirmek istediğini ifade etti. Münir, “ABD’de siyasi ve askeri yetkililerle yaptığı görüşmelerin çok olumlu geçtiğini” sözlerine ekledi. (20.12.2023 Pakistan silahlı kuvvetleri X sayfası) 11 Aralık 2023 tarihinde Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin medya kanadı olan Hizmetler-Arası Halkla İlişkiler Birimi’nden (ISPR) yapılan açıklamada, “Genelkurmay Başkanının ilk resmi ziyaret kapsamında dün ABD’ye gittiğini duyurdu” … Pakistan’ın ABD ile çok yönlü ortaklığı geliştirmesi ve Genelkurmay Başkanının ABD’de siyasi ve askeri yetkililerle yaptığı görüşmelerin çok olumlu geçtiğini belirtmesi ne anlama geliyor? Bu, özellikle Hindistan ve Keşmir meselesinde, Afganistan konusunda ve ayrıca Yahudi saldırganlığı karşısında Filistin halkına verilen desteği engellemek ve iki devletli çözüm adı altında Yahudi varlığını tanımak için Amerikalı sömürgecilerle daha fazla ittifak yapmak anlamına mı geliyor?

Yukarıdaki soruların cevabına açıklık getirmek için aşağıdaki hususlara bir göz atacağız:

1- 24 Kasım 2022 tarihinde Asım Münir’in, Orgeneral Kamer Cavit Bajwa’nın tavsiyesi üzerine ve Amerikan yanlısı Şahbaz Şerif’in onayı ile Genelkurmay Başkanlığına getirildiği duyuruldu. Bu, Amerika’nın onu Genelkurmay Başkanı olarak görmek istediğini, tıpkı Bajwa’nın kabul ettiği ve iş birliği yaptığı gibi onun da ABD’nin taleplerini kabul edeceğini gösteriyor... Münir’in Genelkurmay Başkanlığına getirilmesi, Pakistan’ın ekonomik kriz yaşadığı bir döneme denk geliyor. Bu yüzden Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinden para akışını sağlayabilecek bir kişiliktir. Çünkü bir müddet Suudi Arabistan’da görev yapmış ve iyi ilişkilere sahiptir… “Gözlemciler, Genelkurmay Başkanının ziyaretinin çok önemli bir rol oynayacağına ve çok ihtiyaç duyulan mali yardımın yolunu açabileceğine inanıyor.” (05/01/2023 https://tribune.com.pk/)

Asım Münir, tamamen Amerikan uydusu askeri rejimin bir parçasıydı... Güvenlik ve askeri kademelerde yükselerek, 2014-2016 yılları arasında orduda Kara Kuvvetleri Kuzey Bölge Komutanlığı, 2016-2018 yılları arasında Askeri İstihbarat Başkanlığı, 2018-2019 yılları arasında da Genel İstihbarat Başkanlığı görevlerinde bulundu ve aşiret bölgesinde savaştı. Dolayısıyla Amerikan uydusu Pakistan rejiminin temel sütunlarından biridir... 2019 yılında eski Başbakan İmran Han’ın kararıyla hiçbir gerekçe gösterilmeden istihbarat görevinden alınmış ​​ve yerine Faiz Hamid atanmıştı. 29 Kasım 2022’de görev süresi sona erecek olan Bajwa’nın yerine kimin Genelkurmay Başkanlığına geleceği konusunda İmran Han ile ordu arasında anlaşmazlık yaşanmıştı. Haberlerde, İmran Han’ın, Bajwa’ya yakın olan Asim Münir ile anlaşmazlık yaşadığı ve kendisine yakın gördüğü Faiz Hamid’i İç İstihbarat Başkanı olarak atamak istediği yer almıştı. Öyle görünüyor ki İmran Han, ordunun güdümü altında kalmamak için başbakan olarak kendi iradesini orduya dayatmaya çalışıyordu. Zira ordu, iktidarın vasisi gibi hareket ediyor ve istediği politikaları iktidara dayatıyordu. Bu anlaşmazlık yüzünden İmran Han, Nisan 2022’de görevden alınmış, daha sonra da hakkında yolsuzluk ve devlet sırlarını ifşa etme suçlamalarıyla davalar açılmıştı. 05 Mayıs 2022 tarihli soru cevapta şöyle demiştik: “…Yukarıda da söylediğimiz gibi, İmran Han, ordu ve arkasındaki Amerika’ya uşaklığının boşa gideceğini, işe yaramayacağını beklemiyordu! Sömürgeci kâfirlerin desteğiyle iktidara gelen bir kimse, onların bir ajanıdır, herhalde bunun farkında değil. Kâfirler katında bu kişi, istedikleri gibi hareket ettirdikleri bir satranç taşı gibidir. Dahası eğer bu kişi, çıkarlarını gerçekleştirmezse, her an çekinmeden çöpe atıverirler. İmran Han’ın başına gelen de işte bu!” Dolayısıyla Amerika, İmran Han’ın devrilmesini veto etmemiş, zımnen kabul etmişti. Bilindiği gibi İmran Han, bir Amerikan ajanıdır. Bu yüzden İmran, Bajwa ve Hamid, 2019’da Keşmir’in Hindistan tarafından ilhakını kabul etmiştiler. İlhaktan iki hafta önce Amerika’yı ziyaret ederek Başkan Trump ile görüşmüşler, o yüzden ilhakla ilgili ciddi bir adım atmamışlardı. Amerika’yı memnun etmek, makamlarını ve bazı dar çıkarlarını korumak için üstü kapalı olarak ilhakı kabul etmişlerdi. Amerika, ordunun iktidar ve insanlar üzerindeki vesayetini desteklemiştir. Çünkü Amerikan ajanlarının yanı sıra İngiliz ajanlarının da bulunduğu siyasi ortamın aksine, Pakistan Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Amerikan yanlısıydı ve sömürgeci çıkarlarını gerçekleştiriyordu. Siyasi ortamdaki ajanların değişmesi durumunda iktidarın kendisine olan sadakatini güvence altına alması zorlaşabilirdi.

2- Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin medya kanadı olan Hizmetler-Arası Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) tarafından 11 Aralık 2023 tarihinde Arapça X hesabından yapılan açıklamada, “Pakistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Asım Münir’in resmi bir ziyaret için Amerika Birleşik Devletleri’ne gittiği, göreve geldiğinden beri ilk defa yapacağı resmi ziyareti sırasında üst düzey Amerikalı askeri ve siyasi yetkililerle bir araya geleceği kaydedildi.” 11 Aralık 2023’de Mısır Al Shorouk News’ın Pakistan Express Tribune’den bildirdiğine göre “Bu ziyaret, üst düzey Amerikalı yetkililerin geçen hafta Pakistan’a gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından geldi. Mülteci sorunlarıyla ilgilenen üst düzey bir Biden Yönetimi yetkilisi, Pakistan ile Afganistan arasındaki ilişkilerin kötüleştiği bir dönemde Amerikalı yetkililerin yapacağı bir dizi ziyaretin ilki olarak İslamabad’a dört günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu’ndan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Julieta Valls Noyes, 07 Aralık 2023 Perşembe gününe kadar başkentte kaldı. Aynı gün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Asım Münir de yaptığı açıklamada “Geçici hükümetin, ülkede ikamet eden yasadışı yabancıları sınır dışı etme kararını desteklediğini, Pakistan’ın güvenliğini ve ekonomisini ciddi şekilde etkilediklerini” söyledi. Ayrıca “Yasadışı yabancıların, yerleşik normlara uygun olarak insani ve onurlu bir şekilde ülkelerine geri gönderildiğini vurguladı.” Burada Amerika’nın, mülteci meselesi de dahil olmak üzere, Pakistan’ın iç işlerine müdahalesinin boyutu ortaya çıkmaktadır. Mülteciler meselesi, savaş nedeniyle Pakistan’a sığınan ve onlarca yıldır ikinci ülkelerinde ikamet eden Afganları ilgilendiren bir konudur... Onlar, yabancı değil, Müslüman ülkeler birdir. Amerika, iki Müslüman ülkesi Pakistan ve Afganistan arasındaki farklılıklardan faydalanmaya ve bölgedeki nüfuzunu yerleştirmek için bu farklılıkları kullanmaya çalışmaktadır... Böylece Amerika, Pakistan-Afganistan arasındaki ilişkileri gerginleştirmek ve birlik olmalarını engellemek istemektedir. O zaman Pakistan, Keşmir’i kurtarmak için Hindistan’la savaşmak yerine Afganistan ile arasındaki bu gerginlikle oyalanacaktır! Hindistan böylece Pakistan cephesinin güvenliğini sağlama almış olacak, Modi hükümeti de enerjisini Çin ile olan çatışmasında Amerika’ya hizmet etmeye yoğunlaştıracaktır.

3- Marefa sitesinin 15 Aralık 2023 tarihinde Pakistan Dawn sayfasından bildirdiğine göre, “Genelkurmay Başkanı Asım Münir, 14 Aralık 2023 tarihinde ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile görüştü. Görüşmenin ardından Pentagon’dan yapılan açıklamada “İki yetkilinin, son bölgesel güvenlik gelişmelerini ve potansiyel ikili savunma iş birliği alanlarını ele aldıkları ve Asım Münir’in ABD Genelkurmay Başkanı General Q. Brown ile de görüştüğü” belirtildi. Sitede “Pakistan Genelkurmay Başkanının, 15 Aralık 2023 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Victoria Nuland ve Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jonathan Fenner ile de görüştüğü” kaydedildi. Yine sitede “ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün “Pakistan önemli bir ortaktır ve Pakistan hükümeti içinde çok çeşitli muhataplarla temas halindeyiz... Bölgesel güvenlik ve savunma iş birliği konusunda Pakistan ile ortaklığımızı sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.” dediği aktarıldı. Asım Münir ve Blinken görüşmesi hakkında Dawn sitesine konuşan diplomatik bir kaynak, “İkili ilişkiler ve bölgesel durumun tüm yelpazesini ele aldıklarını.” söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Pakistan Genelkurmay Başkanı ve Pakistan İstihbarat Teşkilatı başkanının Anthony Blinken ile görüşmesine ilişkin bir soruyu “Bölgesel güvenlik ve savunma iş birliği konusunda Pakistan ile ortaklık kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.” yanıtını verdi. (18.12.2023 https://www.state.gov)

Bütün bunlar, Pakistan Genelkurmay Başkanının sanki devlet başkanıymış gibi ABD’li askeri, güvenlik ve hatta siyasi yetkililerle yoğun görüşmeler yaptığını göstermektedir!... Amerika’nın, bu görüşmeler trafiğini genişleterek Pakistan’daki işleri resetlemek arzusunda olması uzak ihtimal değildir. Şayet ertelenmediği takdirde özellikle yaklaşan seçimlerde (Şubat 2024) Pakistan’daki adamları ve politikalarının istediği doğrultuda seyredip seyretmediğinden emin olmak istemektedir... Dolayısıyla bu görüşmeler, görünüşte “iş birliği” adı altında olsa da aslında Amerika’ya sadakat toplantılarıdır… Garip ve tuhaf olan, Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir’in dindar görünmesidir, hatta bazıları ona “Molla Orgeneral” yani Şeyh diyor. Buna rağmen Amerika ile ittifak yapacağını, planları doğrultusunda hareket edeceğini, hedeflerini uygulayacağını, güvenlik ve savunma ortaklığı ve iş birliği adı altında bölgedeki etkisini genişletmek için alan açacağını duyuruyor... İslam’da gerçek dindarlığın, kafirlere değil, Aziz ve Güçlü olan Allah’a ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e sadakati farz kıldığının sanki farkında değilmiş gibi:

 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَتُرِيدُونَ أَنْ تَجْعَلُوا لِلَّهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَاناً مُبِيناً  “Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah’a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?” [Nisa 144] Dindarlık anlamı olmayan bir isim değildir!

 أَفَلَا يَعْقِلُونَ  “Akletmiyorlar mı?” [Yunus 68]

4- 19 Aralık 2023 tarihinde Pakistan’ın Sesi sitesinin bildirdiğine göre, “Genelkurmay Başkanı Orgeneral Syed Asım Münir, Florida eyaletine bağlı Tampa kentindeki ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nı (CENTCOM) ziyaret etti. Münir CENTCOM Komutanı General Michael Kurilla ile yaptığı görüşmede, bölgesel güvenlikle ilgili askeri iş birliği konularını ele aldı. Hizmetler-Arası Halkla İlişkiler Birimi’nden (ISPR) yapılan açıklamada, “Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın ABD Merkez Komutanlığı merkezini ziyaret ederek, ABD Merkez Komutanlığı Komutanı General Michael Eric Kurilla derinlemesine görüşmelerde bulunduğu belirtildi. Münir ve Kurilla, görüşmede, bölgesel güvenlik konularında iş birliği başta olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren konularda ayrıntılı görüş alışverişinde bulundu. Pakistan Genelkurmay Başkanı, “Pakistan ordusu ile CENTCOM arasında ortak eğitim yolları ile ilgili olarak görüş alışverişinde bulunduğunu ve eğitim etkileşimlerinin arttırılması gerektiğini yinelediğini” söyledi... ABD ziyareti sırasında Pakistan Genelkurmay Başkanı, ABD Merkez Komutanlığı’nın Müşterek Harekât Merkezi’ni de ziyaret etti... Biden liderliğindeki yönetim, Pakistan’a destek verdi... Pakistan’ı “NATO dışı önemli bir müttefik” olarak tanımladı.”

Bütün bunlardan Amerikan yönetiminin bu ziyarete, Pakistan Genelkurmay Başkanına, en üst düzey Amerikalı yetkililerle yaptığı görüşmelere, ele alınan önemli konulara, güvenlik ve savunma iş birliğine yoğunlaşılmasına ne kadar önem atfettiği anlaşılıyor. Diğer bir deyişle Pakistan, ABD karşıtı Müslüman hareketlerle mücadele etmek ve bölgedeki nüfuzunu korumak için Amerika’nın bölgedeki mızrak başı olacaktır. ABD, Pakistan hükümeti içindeki çok çeşitli muhataplarla angajman adı altında siyasi ajanlardan daha çok askeri ajanlarla yetinmektedir. Pakistan’ı önemli bir ortak yani bölgedeki politikalarının önemli bir uşağı olarak gördüğü, 2004’ten bu yana Pakistan’ı NATO dışı önemli bir müttefik olarak ilan ettiği biliniyor.

5- Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin medya kanadı olan Hizmetler-Arası Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) tarafından 20 Aralık 2023 tarihinde Arapça X hesabından yapılan açıklamada, “Genelkurmay Başkanı Orgeneral Asım Münir, ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşları ve basın mensuplarıyla samimi bir söyleşi gerçekleştirdi. Etkileşim sırasında bölgesel güvenlik, ulusötesi terörizm ve Güney Asya’da stratejik istikrarın korunmasının önemi konusunda Pakistan’ın perspektifini ortaya koydu. Pakistan’ın hem jeopolitik hem de jeoekonomik açıdan önemli bir ülke olduğunu, kendisini bir bağlantı merkezi ve Orta Asya ve ötesine açılan bir kapı olarak geliştirmek istediğini söyledi. Pakistan Genelkurmay Başkanı, “Pakistan’ın uzun vadeli çok alanlı ortaklık yoluyla ABD ile ikili ilişkileri genişletmek istediğini” vurguladı ve “ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında siyasi ve askeri yetkililerle etkileşimlerinin çok olumlu geçtiğini” belirtti. Ayrıca Pakistan’ın bölgesel istikrarı ve küresel barış ve güvenliği sağlamak için onlarca yıldır ulusötesi terörizme karşı bir siper olarak durduğunu kaydetti.

Pakistan Genelkurmay Başkanı “Ülkesinin, terörle mücadelede eşi benzeri olmayan katkılar ve fedakarlıklar yaptığını ve Pakistan halkının arzuları doğrultusunda sonuna kadar devam edeceğini” belirtti. Ayrıca Keşmir sorununun Keşmir halkının istekleri ve BMGK kararları doğrultusunda çözülmesi gerektiğini de vurguladı. “Keşmir uluslararası kabul görmüş bir anlaşmazlıktır ve hiçbir tek taraflı eylem bu anlaşmazlığın doğasını bölgedeki milyonlarca insanın istekleri dışında değiştiremez.” dedi. Gazze’deki acılara son verilmesi, insani yardım sağlanması ve bölgede barışın kalıcı olması için iki devletli çözümün uygulanmasının acil gerekliliğini de vurguladı.

6- Burada Pakistan Genelkurmay Başkanı, ikili angajman adı altında Amerika ile ittifakı genişletme arzusu ve ABD’ye olan sadakati üzerine yoğunlaşmakta ve bunun her konuda uzun vadeli ve çok alanlı bir ortaklık olmasını arzulamaktadır. Pakistan’ı, sınır ötesi yani özelde Afganistan ile Pakistan genelde diğer İslam ülkeleri arasındaki terörle mücadele adı altında ümmet ve kurtuluş hareketleriyle mücadelesinin kalesi yapmak arzusundadır. Oysa Afganistan ve Pakistan’ın tek bir ülke olduğu, bu ülkeyi işgal eden sömürgecilerin onu bölüp arasına sınırlar çizdikleri, zayıf ve güçsüz kalması, kontrol edebilmeleri, sömürebilmeleri, birbirlerine karşı kullanabilmeleri için çatışan devletlere böldükleri biliniyor.

Keşmir meselesine gelince, Orgeneral Münir’in Washington ziyareti, Hindistan Yüksek Mahkemesi’nin Hindistan’ın kontrolündeki Keşmir’in Hindistan’a ilhakını onamasıyla aynı zamana denk geldi. 14 Aralık 2023 tarihinde El Cezire’nin aktardığına göre, “12 Aralık’ta aralarında Baş Yargıç Chandrachud’un da bulunduğu beş yargıçlı anayasa heyeti, Narendra Modi hükümeti tarafından Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması yönündeki kararını onadığını açıkladı...” Amerika’nın onayı ve desteği olmadan Hindistan, böyle bir karar alamaz. Buna rağmen Pakistan Genelkurmay Başkanı, Hindistan’a verdiği desteği ve Pakistan’a olan düşmanlığını unutarak ya da unutmuş gibi görünerek ABD’yi ziyaret etmiştir. Dahası, Keşmir sorununu uluslararası bir sorun olarak görmüş, zorba Birleşmiş Milletler kararlarına göre çözülmesi gerektiğini vurgulamıştır. Halbuki Keşmir meselesinin İslami bir mesele olduğu ve Hindistan tarafından işgal edildiği çok iyi biliniyor. Pakistan ayağa kalkıp Keşmir’i özgürleştirmek, Keşmir halkının, işgal ve Hindu küstahlığına karşı giriştiği direnişe yardım etmek zorundadır. Özellikle de bunu yapabilecek kapasitededir. Keşmirli cihatçı hareketler, eğer Başbakan Navaz Şerif ve o dönem Genelkurmay Başkanı Pervez Müşerref’in ihaneti olmamış olsaydı, 1999 yılında Kargil Dağları Muharebesi’nde Pakistan ordusunun desteğiyle Hindistan’ı neredeyse mağlup edeceklerdi. Amerika, Navaz Şerif ve Pervez Müşerref’e bu desteği durdurmaları, Pakistan güçlerini geri çekmeleri ve Keşmirli hareketleri terörist olarak ilan etmelerini emretmiştir.

Yahudilerin Gazze’ye yönelik acımasız saldırısına ve sözünü ettiği iki devletli çözüme (ve bölgede kalıcı barışı sağlamak için iki devletli çözümün uygulanmasına) gelince, Filistin mübarek bir topraktır... İslami bir topraktır. Yahudilerin orada otoritesinin olması doğru değil. Orada iki devletli çözüme yer yoktur. Nitekim Filistin’i Ömer El Faruk fethetmiş, Raşidi Halifeler korumuş, Selahaddin kurtarmış, Abdülhamid de Yahudilerden korumuştur... Dolayısıyla Filistin, bir İslam toprağıdır... Satılık değildir, halkı ile onu işgal eden ve halkını oradan çıkaran arasında paylaşılmayı kabul etmez… Çözümü, iki devlet çözüm değildir, aksine Aziz ve Cebbar olan Allah’ın buyurduğu gibidir ki bu gerçek çözümdür:

 وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.” [Bakara 191]

7- Sorun, Pakistan yöneticileri ve askeri liderlerinin zihniyeti ve yanlış düşünce biçimlerinde yatıyor. Zira kendilerini Amerika’nın Truva atı haline getirmişlerdir. Halbuki muazzam bir potansiyele sahiptirler, Amerika’ya meydan okuyan ve rekabet eden büyük bir ülke haline gelebilirler. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Aziz ve Güçlü Allah’tan vahiyle getirdiği dinlerinin mefhum ve ölçülerine göre kendi mesele ve problemlerini kendi başlarına çözebilirler. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Arapları aralarındaki cahiliye çatışmasından kurtarmış ve onları İslam ile insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet haline getirmiştir... Bu ümmet, İran’ı fethetmiş ve zamanın süper gücü olan Pers devletini ortadan kaldırmıştır... Dönemin süper gücü olan Roma’nın başkenti Konstantinopolis’i fethetmiştir... İslam ve Müslümanlar, dünyayı adaletle aydınlatan İslam Devletiyle izzet bulmuşlardır. Sonra hak üstün gelmiş, batıl da zail olmuştur. Zaten batıl yok olmaya mahkumdur... Hizb-ut Tahrir’in, İslam Devletini, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurarak gerçekleştirmek uğruna sizden yardım istediği şey işte budur. Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ bunu vaat etmiştir:

 وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ  “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55] Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de müjdelemiştir.

 ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَة عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ  “Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu” [Ahmed]

H.21 Cumâde’s Sânî 1445

M.03 Ocak 2024

PDF'i indirmek için tıklayınız

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.