"Yüzyılın Anlaşmasına" Müslümanlar Cevap Verdi
ABD Başkanı küstah Trump ve işgalci Yahudi Varlığı Başbakanı Netanyahu’nun açıkladıkları ve adına “Yüzyılın Anlaşması” dedikleri plana Hizb-ut Tahrir'den cevap, Türkiye’nin farklı noktalarında yapılan basın açıklamalarıyla verildi.
Sayın Basın Mensupları, Kıymetli Müslümanlar…
Salı akşamı ABD’nin Küstah ve kıt akıllı Başkanı Trump ile işgalci Yahudi varlığının lideri Netenyahu, Beyaz Saray’da kameraların karşısına geçip “Yüzyılın Antlaşması” dedikleri tek taraflı sözde küstah “Barış Planları”nı açıkladılar. Ciddiyetsiz ve lakayt tavırları ile dikkat çeken bu iki küstah, Filistin için kurdukları yeni komployu ve Müslümanları mukaddes beldeden nasıl tasfiye edeceklerini sözde barış planı olarak açıkladılar. Bu ölümcül plan ABD Başkanı Trump’ın uzun zamandır üzerinde çalıştıkları bir plandı. Bu bağlamda Eylül 2017’de ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıdı. Trump daha sonra Filistin ile Siyonist varlık arasındaki çatışmanın nihai bir anlaşma ya da yüzyılın anlaşması ile daha da ileriye taşınmasından bahsetti. Ardından damadı ve başdanışmanı Kushner ile Ortadoğu Özel Temsilcisi, yüzyılın anlaşmasının propagandasını yapmak için yollara düştüler. Kushner, ABD planına destek bulmak için Şubat 2019’da birçok ülkeye ziyaret gerçekleştirdi.
Bu necis ve ölümcül planın içeriğine bakıldığında Kudüs’ün bir bütün olarak Yahudi oluşumunun başkenti olacağı, Filistin’e de devlet olabilmek için gerekli şartları yerine getirmek için 4 yıllık bir süre tanındığı geçmektedir. Bununla birlikte işgalci Yahudi varlığı Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerini istediği zaman ilhak ederek genişletebilecektir. Buna karşın 6 milyonun üzerindeki Filistinli mültecinin, topraklarına dönüş hakkı ise olmayacak. Mukaddes beldenin dörtte üçü Yahudilere teslim edilecek ve kalan dörtte birinde ise hiçbir tesiri ve gücü olmayan güya bir Filistin Devletçiği kurulacak. Yani bu anlaşma baştan aşağı tüm maddeleri ile zillet dolu bir anlaşmadır!
Aziz Müslümanlar! Sizlere soruyorum, Kudüs kimindir? Filistin Kurtuluş Örgütünün mü? HAMAS’ın mı? Arap Birliğinin mi? İslam Teşkilatı Örgütünün mü? Yahudi varlığının mı?
Hayır! Kudüs bunların hiçbirinin değildir! Kudüs Müslümanlarındır! Çünkü Kudüs Müslümanların onurudur! Kudüs Müslümanların rüyasıdır! Kudüs Müslümanların özlemidir! Kudüs, Mekke ve Medine gibi kutsalımızdır!
İslam Ümmeti olarak bizler, yapılan bu fitne anlaşmasını tanımıyoruz. Çünkü bizler, gasıp Yahudi varlığı ile yapılan hiçbir anlaşmayı tanımıyoruz. Çünkü bizler, kutsal beldemizi işgal eden Yahudi Varlığını tanımıyoruz! O’na bir devlet gözüyle bakmıyor, varlığını kabul etmiyor ve onları meşru görmüyoruz!
Kıymetli Müslümanlar! Bir meselenin asli çözümü, onu ortaya çıkaran unsurların ortadan kaldırılması ile mümkündür. Filistin meselesinin asli çözümü ise Yahudi varlığını Mübarek Aksa topraklarından söküp atmakla mümkündür. Bunun dışındaki tüm çözüm planları beyhudedir, asla kabul edilemez.
Şunu kesin olarak bilmemiz gerekir ki, Kudüs ve Mescidi Aksa kınama mesajları ile kurtulmaz. İslam konferansı örgütünün yemekli toplantıları ile kurtulmaz. Birleşmiş Milletler kararlarına atıf yapmakla kurtulmaz. Yahudi Varlığı ile diplomatik ilişkileri bir süreliğine askıya almakla kurtulmaz. Barış mesajları vermekle kurtulmaz. İki devletli çözümden bahsetmekle kurtulmaz. 1967 topraklarına atıf yapmakla kurtulmaz.
O halde buradan Müslümanların başındaki yöneticilere bir kez daha sesleniyoruz! Yahudiler ile imzalanan tüm ihanet anlaşmalarını iptal edin, bu “İsrail” denilen sözde devlet ile tüm ilişkileri durdurun ve onlara hadlerini bildirecek yaptırım kararları alın. Yahudi varlığının elçilerini, konsolosluklarını ve istihbarat birimlerini ülkelerinizden kovun! Filistin meselesinin son bulması, Kudüs’ün işgalden kurtulması ve Mescidi Aksa’nın özgürlüğüne kavuşması için Filistin topraklarından tüm Yahudileri temizleyecek orduları artık harekete geçirin. Kâfir Batı’nın kirli ve şerli tüm çözüm planlarını reddedin.
Ey Müslümanların Başlarındaki Yöneticiler! Yıllardır Filistin’e yapılan saldırılar, kardeşlerinizin canlarına, mallarına, kutsallarınıza ve dininize yapılmış saldırılar değil midir? Kadınların çığlıkları, çocukların gözyaşları, annelerin feryatları ve şehitlerin kanları sizleri harekete geçirmek için yeterli değil midir? Kâfirlerin hayatı sevdiği kadar şahadeti seven askerlere, kışlalarda atıl bekleyen yığın yığın silahlara ve uçsuz bucaksız servetlere sahipken daha ne kadar bekleyeceksiniz? Amerika’nın ve Yahudi Varlığı’nın bu küstah tavırlarından, bu pervasız açıklamalarından ve fitne dolu planlarından hiç mi rahatsız olmuyorsunuz? Allah için söyleyin, Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in İsra ve Miraç toprağına sahip çıkmayacak mısınız?
Söyleyin! Niye ve neden susuyorsunuz? Kimden ve neden korkuyorsunuz? Kafirlerin örümcek ağı gibi zayıf olan düzenlerinden mi? Oysa ki onlar sadece sizin korkunuzdan besleniyorlar. Sizler korktukça onlar küstahlaşıyorlar. Sizlerin durumunu Hizb-ut Tahrir’in kurucusu Şeyh Takiyuddin en Nebhani ne güzel tarif etmiş: “ ‘İsrail’ Arap rejimlerinin gölgesidir, o rejimleri kaldırdığın an gölge de gider.”
Buradan Kafir Amerika’ya ve O’nun Küstah Başkanı Kafir Trump’a da Sesleniyoruz!
Müslümanların başındaki işbirlikçi yöneticilerin sessizliği, acziyetleri ve hiçbir işe yaramayan etkisiz kınama mesajları seni aldatmasın! Zira biz Müslümanların Kudüs’e olan bağlılığı, bu hain yöneticilerinki gibi değildir? Dolayısıyla yaptığın şer planlarında bu büyük ve önemli ayrıntıyı sakın unutma!
Evet Müslümanlar! Buradan bir kez daha Kudüs için şeytani plan yapan herkese tekrar hatırlatıyoruz! Bizlerin Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya olan sadakatimiz “Mukaddes belde Filistin’den bir karış dahi toprak vermektense vücudumun lime lime doğranmasını yeğlerim” diyen Halife Abdulhamid’in sadakati gibidir.
Bizim Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya olan sadakatimiz, Mescidi Aksa’nın kapısında ölene kadar nöbet tutan son Osmanlı Hilafet Devleti’nin askeri Hasan Onbaşının sadakati gibidir!
İşte bizim sadakatimiz böyle bir sadakattir. Özlemimiz ise Kudüs işgal altındayken bir Müslüman nasıl gülebilir? Nasıl rahat uyuyabilir diyen Selahaddin Eyyübi’nin özlemi gibidir!
Öyleyse yüz yıllık değil bin yıllık plan yapsanız da, yüz yılın değil bin yılın anlaşması deseniz de, İslam beldelerindeki yöneticileri siyasi ve maddi rüşvetlerle satın alsanız da amacınıza asla ulaşamayacaksınız! Kudüs ve Mescidi Aksa işgal altında olduğu müddetçe asla rahat uyku uyuyamayacaksınız! Kudüs’ü asla Yahudi varlığının başkenti yapamayacaksınız! Buna ne sizin ne de satın aldığınız yöneticilerin gücü yeter!
Buradan Washington’a sesleniyoruz! Tel Aviv’e sesleniyoruz! Londra’ya sesleniyoruz! Vallahi Yenileceksiniz! Billahi Yıkılacaksınız! Tallahi Silineceksiniz! Yüz değil bin yılın anlaşmasını yapsanız da Kudüs bizimdir ve bizim kalacak! Allah’ın izniyle Müslümanlar Raşidi Hilafet Devleti’ni ikame edince her birlikte işgal ettiğiniz İslam beldelerinden süpürüleceksiniz! Zira Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
فَاِذَا جَٓاءَ وَعْدُ الْاٰخِرَةِ لِيَسُٓؤُ۫ا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ اَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْب۪يرًا “Artık sonraki fesadınızın cezasının vadesi geldiği zaman, (yine güçlü kullarımızı sizin üzerinize salarız ki), yüzlerinizi kara etsinler, ilk defa girdikleri gibi Mescidi Aksa’ya yine girsinler ve ele geçirdiklerini silip süpürsünler!” [İsra 7]
Aziz Müslümanlar! Kudüs ve Mescidi Aksa bizim onurumuzdur, şerefimizdir. Çünkü Kudüs ve Mescidi Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra ve Miraç topraklarıdır. Allah’ın izniyle bu topraklar Müslüman ordular tarafından çok yakında kurtarılacaktır. Filistin toprakları “Allahu Ekber” nidalarıyla inleyecek ve Rasulullah’ın “La ilahe illallah Muhammedur Rasulullah” sancağı altında gölgelenecektir. Filistin, Haçlılardan kurtarıldığı gibi Yahudiler ve destekçilerinden de kurtarılacaktır. Elbette ki yarın bekleyen için yakındır... Allah’ın izniyle bu mutlaka gerçekleşecektir. Zira Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُ بَعْدَ حِينٍ “Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz.” [Sad 88]
Kıymetli Müslümanlar! Son olarak, duaların kabul olunduğu bu Cuma saatinde ellerimizi semaya kaldırıyor ve Azim olan Allah Subhanehu ve Tealaya yalvarıyoruz.
Ya Kahharu ya Allah! Ey yakalaması ve cezalandırması şiddetli olan Allah’ım! Amerika kâfirini kahreyle. Ya Kahhar! “İsrail” kâfirini kahreyle. Ya Kahhar! Suriye zalimini kahreyle. Ya Kahhar! Yeryüzünde Müslümanlara karşı düşmanlık eden tüm zalimleri kahreyle...
Ya Rahmanu Ya Allah, Biz yardımı ancak Senden bekliyoruz. Hem bu dünyada hem de şahitlerin ayağa kalkacağı günde bizlere yardım et.
Biz sadece Sana tevekkül ediyoruz. Yardımınla bizi müjdele kalplerimizi mutmain kıl, kalplerimizi pekiştir. مَتَى نَصْرُ اللّهِ “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyen Müminlere yardımını yakınlaştır Allah’ım!
Ya Rahmanu ya Allah! Katından kendisiyle sevineceğimiz bir zafer ve yakın bir fetih nasip et.
Ya Rahmanu ya Allah! Ümmet olarak mazlum olduk, Sana yalvarıyoruz dualarımıza icabet et… Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi kaydırma! Bizleri yardımınla destekle ki, yeniden ayağa kalkalım.
Ey Rabbimiz! Saflarımızı birleştir ki, dağılmayalım.
Ey iniltileri işiten Allah’ımız! Ey dualara icabet eden Allah’ımız! Sana yakarmak için açılmış bu elleri boş çevirme Allah'ım! Umudunu yalnız sana bağlamış kullarını çaresiz bırakma Ya Rabbi!
Ey Rabbimiz! Bizleri yeniden tek bir ümmet eyle, topraklarımızı tek bir toprak eyle, savaşlarımızı tek bir savaş eyle,
Allah’ım, Yeniden Nübüvvet metodu üzere İkinci Raşid-i Hilafet Devletini kurmayı bizlere nasip eyle.
Raşidi Hilafetin ordularıyla Kudüs’ümüzü, Mescidi Aksa’ mızı ve sair beldelerimizi yeniden geri almayı bizlere nasip eyle.
Ey merhametlilerin en merhametlisi! Zafer, Senin katındandır. Bizleri katından yakın bir fetih ve zafer ile mükâfatlandır.
Âmin… Âmin… Ve selamun alel mürselin velhamdulillahi rabbil alemin. Amin
Rabbim Kudüsün, Filistinin ve tüm İslâm beldelerinin siyonist yahudî işgalinden kurtulmasını nasib eylesin