Rusya'nın Ankara Büyükelçisi, Hizb-ut Tahrir/Türkiye Vilayeti Adına Bir Heyet ile Görüşmekten Kaçındı!

BASIN AÇIKLAMALARI

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi, Hizb-ut Tahrir/Türkiye Vilayeti Adına Bir Heyet ile Görüşmekten Kaçındı!

Rus Büyükelçiliği heyet ile görüşmekten kaçındığı gibi beyanı almaktan da imtina etti. Heyet, daha sonra ikinci kez görüşmek istediyse de Rus büyükelçi bundan da kaçınmıştır.

H. 09 Receb 1432 el-muvafık M. 10 Haziran 2011 Cuma günü, Hizb-ut Tahrir/Türkiye Vilayeti adına bir heyet, Müslüman kadınlara yönelik Rusya güvenlik birimlerinin uyguladığı baskı, tehdit, hukuksuz tutuklama, eşkıyaca tutum ve zulümleri ifşa eden ve Hizb-ut Tahrir/Rusya tarafından hazırlanmış olan "Rusya Güvenlik Birimlerinin Uygulamalarının Keşmekeşliği" başlıklı bir beyanı iletmek ve konu hakkında bilgi vermek amacıyla Rus büyükelçi ile görüşmek üzere, Rusya Federasyonu'nun Ankara'daki Büyükelçiliğine gitti. Ancak Rus Büyükelçiliği heyet ile görüşmekten kaçındığı gibi beyanı almaktan da imtina etti. Heyet, daha sonra ikinci kez görüşmek istediyse de Rus büyükelçi bundan da kaçınmıştır. Bunun üzerine heyet, Rus büyükelçiye iletmek istediği beyanı, elçiliğin posta kutusuna bırakarak elçilikten ayrılmıştır.

Söz konusu beyanda;

- Rus güvenlik birimleri tarafından Sıddikova Omidjan Ganevna'nın işlemediği bir suçu itiraf etmesi için eşi Sıddikov Farroh Fadloddinoviç'e baskı yapmak amacıyla haksızca tutuklanması ve üç evladının yetimhaneye yerleştirilmesi,

- Manabova Loyola Kazayhanova'nın cadde ortasında gün boyu tornavida ve tığ ile tehdit edilmesi, birimlerin psikolojik hasta ve sapık diye bağırtıları arasında, bayanın üzerinde manevî baskı oluşturmak için evlatlarını tutuklamakla tehdit etmesi,

- Sekiz aylık hamile olan Minnibiva Elmira Ionnerova'ya, güvenlik birimlerinin çocuğunu kaybetme tehlikesi pahasına uyguladığı psikolojik baskı, mahremiyetine fütursuzca saldırı ve bacımızın uğradığı hakaretler,

- 4 evlat anası Şakirova Leyla Ramilva'nın yine güvenlik birimlerinin uyguladığı baskı, tehdit ve hakaretler, bacımızın evlatlarının korkutulması ifşa edilmiş, İslam ümmetini bacılarımızın yardımına koşmaya, toplumun bütün kesimlerinin haberdar edilmesine ve medya organlarının dikkatinin, bu olaya ve hükümetin davranışlarının keşmekeşliğine odaklanmasına ve Müslüman şahsiyetler ile aktivistlerden, bu sorunun çözümüne katkıya teşvik edilmesi için çağrıda bulunulmuştur.

Ayrıca beyanda, bu felaketlerin, İslami ümmetin bir imamının olmaması durumunda devam edeceği ve tekrarlanacağı hatırlatılmıştır. Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu hadisine yer verilerek: إنّما الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به "İmam [Halife] bir kalkandır onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur." Müslüman kadınların ırzlarını koruyacak olanın Müslümanların yöneticisi olduğunun altı çizilmiş ve o yöneticinin, Müslüman kadınların ırzlarını koruduğu ve Beni Kaynuka'yı cezalandırdığı gibi aynı şekilde Müslüman bir kadının çığlığını işiten Halife Mutasım'ın, onu kurtarmak için doğrudan bir ordu gönderdiği hatırlatılmıştır.

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ 

"Onlardan sadece, Aziz ve Hamid olan Allah'a iman ettikleri için intikam alıyorlar." [el-Buruc 8]

 

 

حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir Türkiye Resmi Sözcülüğü

PDF'i indirmek için tıklayınız

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.