Zalim Birine Meyletmek

SORU-CEVAP

Zalim Birine Meyletmek

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

Zalim Birine Meyletmek

Soru:

Müslümanın, işgalciye karşı cihat edebilmesi veya dine yardım edebilmesi için kendisinden para veya yardım talep etmek amacıyla zalim birine (veya ister münafık ister fasık, hatta isterse kafir olsun, otorite ve nüfuz sahibi olan ve kendisinde faydalı imkanların olduğu herhangi bir insana) meyletmesi neden caiz değildir?

Cevap:

1- Siz, (Müslümanın işgalciye karşı cihat edebilmesi veya dine yardım edebilmesi için kendisinden para veya yardım talep etmek amacıyla zalim birine (veya ister münafık ister fasık, hatta isterse kafir olsun, otorite ve nüfuz sahibi olan ve kendisinde faydalı imkanların olduğu herhangi bir insana) meyletmesi neden caiz değildir?) diye soruyorsunuz.

Sanki siz (zalim birine meyletmek) sözünüzle Allahu Teala’nın şu kavline işaret ediyorsunuz: وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ “Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O’ndan da) yardım göremezsiniz!” [Hud 113] Kendisine işaret ettiğiniz ayetten, zulmedenlere meyletmenin haram olduğu açıktır.

2- Kurtubi’nin tefsirinde bu ayet hakkında aşağıdaki şekilde geçmektedir:

[…Bu hususta üç mesele vardır:

Birincisi – Allahu Teala’nın şu kavlidir: (وَلا تَرْكَنُوا“Meyletmeyin.”) Meyletmek gerçekte bir şeye dayanmak, itimat etmek, güvenmek ve ona rıza göstermek demektir. Katade şöyle demiştir: Bunun (meyletmeyin) anlamı, onlara sevgi beslemeyin ve onlara itaat etmeyin demektir. İbn Cüreyc şöyle demiştir: Onlara meyletmeyin demektir. Ebu’l Âliye şöyle demiştir: Onların amellerine razı olmayın; çünkü hepsi birbirine benzemektedir demektir…

İkincisi: Allahu Teala’nın şu kavlidir: (إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا“Zulmedenlere”) Şöyle denilir: Onların (zalimler) ve (Allah’ın emrine) isyan edenlerin arasında olanların genelidir; Allahu Teala’nın şu kavli gibi: وَإِذا رَأَيْتَ الَّذِينَ يَخُوضُونَ فِي آياتِنا“Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde.” [En’am 68] Yani ileri gidenleri demektir. Ayetin anlamı hakkında doğru olan budur; çünkü bu, küfür ehlinin ve bidat ehli ve diğerleri gibi günahkârların terkedilmesine delalet etmektedir; zira arkadaşlık etmek, sadece sevgiden dolayı olur…

Üçüncüsü – Allahu Teala’nın şu kavlidir: (فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ“Sonra size ateş dokunur.”) Yani onlara karışmanızdan, onlara eşlik etmenizden, muhalefet ettikleri halde onlara saygı göstermenizden ve işlerinde onları onaylamanızdan dolayı (cehennemde) yanarsınız demektir …]

Bu ayetin tefsirinden, ister kâfir bir zalim isterse Müslüman bir asi olsun zalim birine meyletmenin şüphesiz haram olduğu açıktır; zalim birine sevgi besleyerek meyletmek, ona itaat etmek, ona meyletmek, ona güvenmek, onu övmek, onun zulmüne sessiz kalmak ve benzerlerini yapmak… bunların hepsi, meyletmenin kapsamına girmekte olup bu da ayet-i kerimenin nâssıyla haramdır.

3- Sonra sorunuza göre zalim, kâfir bir yönetici de olabilir ve bugün Müslümanların başındaki yöneticilerin durumunda olduğu gibi İslam’dan başkasıyla yöneten (Allah’ın emrine) isyan eden ve münafık bir yönetici de olabilir…

a- Şayet yönetici kâfir ise, cihat etmek için para almak şeklinde olsa bile ondan yardım almak şer’an caiz değildir; çünkü ondan para almak, şüphesiz para alınan yön üzerinde onu sultan/otorite sahibi kılmaya yol açar; bu ise, özellikle mesele savaşçı guruplar ve milislerle ilgili olduğunda hissedilen bir manzaradır; zira bunlar, kendilerini finanse eden ülkelerin rehinesi haline geldikleri gibi kararları da gasp edilmektedir; çünkü meselenin gerçekleri hakkında en ufak bilgisi olan biri, ülkelerin sadaka vermediklerini anlar. Dolayısıyla dünyadaki herhangi bir ülke, kendi vatandaşları dışında bir odağa verdiği parayı, kendisi için belli amaçları gerçekleştirmek için verir ve yardım sağladığı odağın çıkarlarını umursamaz... Bireylerin, cemaatlerin ve grupların, cihat etmek ve işgalciyle savaşmak için kâfir olan yabancı ülkelerden para alması, yabancıyla bağlantı kurmayı onaylaması demektir ki bu da siyasi bir intihar ve kafirlere Müslümanlar aleyhine bir sulta/yol kılmaktır. Zira Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur:وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا “Muhakkak ki Allah kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (sulta) kılmayacaktır!” [Nisa 141]

b- Müslüman ülkelerdeki mevcut yöneticilerin durumunda olduğu gibi şayet yönetici (Allah’ın emrine) isyan eden bir yönetici ise, aynı şekilde o da belirli hedefleri gerçekleştirmek dışında herhangi bir dış odağa para vermez; genel olarak bu hedefler, küfür ülkelerinin çizmiş olduğu planlar kapsamında olmaktadır; çünkü Müslümanların başındaki yöneticiler, sömürgeci kâfir ülkelerin ajanlarıdırlar… Bu nedenle Müslüman ülkelerdeki herhangi bir yöneticiyle bağlantı kuran ve ondan yardım ve destek alan bir odak, kendisini istediği gibi yönlendiren yöneticinin elindeki bir araç haline gelir; zira bölge ülkelerinin kendilerine sağladığı kirli siyasi paraya bağımlı olan birçok grup ve örgütün bulunduğu Şam’da şahit olduklarımız bizden pek de uzakta değildir... Bu odakların zalim yöneticilere yönelik övgülerinden, onlara sadakat göstermelerinden, onların imajlarını parlatmalarından, onlara karşı çıkmamalarından ve benzerlerinden bahsetmiyorum bile… Şüphesiz aynı şekilde bunların hepsi haramdır; çünkü bu, Müslümanların haklarını ve onların hedeflerini ihmal etmeye ve parayı alan kişinin gerek zalimin gerekse ümmetine ve dinine ihanet edenin hizmetkârı olmasına yol açar.

4- Sonra Allah yolunda cihat etmek ve dine yardım etmek, kâfir yöneticilerden veya zalim yöneticilerden yardım almakla olmaz; çünkü kâfir yöneticiler Müslümanların düşmanları oldukları gibi ümmetin kendileriyle cihat etmesi ve yüzleşmesi gereken kişilerdir; bu yüzden cihatlarının onlardan para ve yardım alarak olması düşünülemez; zira bu apaçık bir çelişkidir. Bilakis cihat etmek ve dine yardım etmek, ümmete dayanmakla ve onu gücün ve yardımın kaynağı yapmakla olur.

Sonra Müslüman ülkelerdeki zalim yöneticiler, kâfirlerin elindeki araçlardan ibarettir; o halde onlar, ümmetin düşmanları kâfirlerin elindeki ucuz bir araç olmaya, ümmete en şiddetli eziyetleri tattırmaya ve samimi mücahitlerle ve samimi davet taşıyıcılarıyla savaşma devam ettikleri sürece bir Müslümanın, kâfirlerle savaşmak ve dine yardım etmek için onlardan yardım ve para alması nasıl düşünülebilir?!

Kardeşiniz

Ata İbn Halil Ebu Raşta

H. 23 Zilhicce 1444 M. 11/07/2023

PDF'i indirmek için tıklayınız

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorumunuz başarıyla gönderildi. Editör onayından geçtikten sonra sayfada yayınlanacaktır.
Yorumunuz iletilirken bir hatayla karşılaşıldı. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.