KADIN KOLLARI ÇALIŞMASI
Hizb-ut Tahrir, kendisiyle birlikte İslâm davetini taşıma hususunda kadınlara da yer vermektedir. Hizb-ut Tahrir’de kadınlar aynen erkekler gibi iltizam edilirler. Partinin beyanları, kanunları ve nizamları erkeklere uygulandığı gibi kadınlara da uygulanır. Kadınların partisel ve İslâmi iltizamlara bağlanmaları erkeklerin bağlandığı gibi olur. Ancak kadınların çalışmaları erkeklerin çalışmalarından ayrıdır. Dolayısıyla erkek gibi kadın da hakka yardım eder ve batılla mücadele eder, fikrî çatışma ve siyasi mücadele yapar.
İslâm davetini taşımak ve İslâm Devleti’ni ikame etmek için çalışmak, bütün Müslümanların üzerine farzdır. Bu konudaki şer’î hükümler kadın ve erkek arasında bir ayrıma gitmemiştir. Dolayısıyla kadınların da kendi güçleri ve vakıalarına göre İslâm davetini taşımaları gerekmektedir.
Allah Subhanehû ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
“Rabbinin dinine hikmetle (delil getirmekle), güzel öğütle (akla hitap ederken duyguları tahrik ederek ve duygulara hitap ederken aklı düşündürerek) ve en güzel şekilde tartışarak davet et. Şüphesiz Rabbin dininden sapanları bildiği gibi hidayete kavuşanları da bilir.” [Nahl Suresi 125]
Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
نَضَّرَاللَّهُ امْرَأً سَمِعَ مَقَالَتِي فَبَلَّغَهَا
“Benim sözümü işiten, idrak edip de işittiği gibi anlatan kimsenin yüzünü Allah parlatsın.” [İbnu Mace]
Hizb-ut Tahrir, kendisiyle birlikte İslâm davetini taşıma hususunda kadınlara da yer vermektedir. Hizb-ut Tahrir’de kadınlar aynen erkekler gibi iltizam edilirler. Partinin beyanları, kanunları ve nizamları erkeklere uygulandığı gibi kadınlara da uygulanır. Kadınların partisel ve İslâmi iltizamlara bağlanmaları erkeklerin bağlandığı gibi olur. Ancak kadınların çalışmaları erkeklerin çalışmalarından ayrıdır. Dolayısıyla erkek gibi kadın da hakka yardım eder ve batılla mücadele eder, fikrî çatışma ve siyasi mücadele yapar.
Bu düsturlar ışığında Hizb-ut Tahrir saflarında yer alan binlerce kadın üye bulunmaktadır ve aynen erkekler gibi dünya çapında yoğun ve kararlı bir şekilde Hilâfet Devleti’nin kurulması için mücadelede etmektedir. Örneğin bu hayırlı bacılar 2012 yılında Tunus’ta, “Hilâfet: Kadınların Haklarına ve Siyasi Rollerine Parlak Bir Model” başlıklı uluslararası kadınlar konferansı düzenlediler. Arap Baharı ile diktatörlerin devrilmesinden sonra, İslâm dünyasında düzenlenmiş ilk ve en büyük kadın konferansı bu oldu. Dünyanın her bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, toplum liderleri ve çeşitli kurum temsilcileri dâhil yaklaşık 1000 civarında kadın bu konferansa katıldı.
Daha sonra aynı yıl içinde Endonezya’da, “Hilâfet: Kadınları Yoksulluktan ve Kölelikten Kurtarmak” adlı son derece önemli başka bir uluslararası konferans daha düzenlendi ve bu konferansta 1500 civarında kadın bir araya geldi. Konferansa Güneydoğu Asya, Avrupa, Afrika, Asya ve Arap dünyasından konuşmacılar iştirak etti.
Kapitalizmin ticari bir meta olarak gördüğü, tesettürün aslından rücu edilerek bir moda hâline getirildiği günümüz dünyasında, kadınlara yönelik bir başka uluslararası konferans 28 Mart 2015 tarihinde yapıldı. Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadınlar Kolu “Kadın ve Şeriat: Hakikati Kurgudan Ayırmak” başlıklı benzeri görülmemiş bir konferans düzenledi. Filistin, Türkiye, Tunus, Endonezya ve İngiltere’den aynı anda, bir konferans salonundan diğer konferans salonuna canlı yayın üzerinden iletilen konuşmaların internet üzerinden birleşmesiyle canlı olarak yayınlandı.
Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir’de kadınlar da erkekler gibi İslâmi fikir, görüş ve hükümlere davet ederler, İslâmi hayatın tekrar nübüvvet metodu üzere Râşidî Hilâfet’te tatbik edilmesi için çağrıda bulunurlar. Ümmetin, bilhassa kadınların ve çocukların karşı karşıya kaldıkları sorunların tamamının İslâm beldelerinde tatbik edilmekte olan gayri İslâmi sistemlerden, hayat tarzlarından ve değerlerden kaynaklandığını açıkça gösterirler. Bununla birlikte İslâmi toplumları ifsat etmek için Batılı sömürgeci siyasetleri ve onların üsluplarını ifşa edip ümmete ve ümmetin kadınlarına sahih İslâmi çözümlerin ancak İslâm şeriatının Hilâfet’le kapsamlı bir şekilde tatbik edilmesiyle çözüleceğini anlatırlar.
Hizb-ut Tahrir’li kadınlar, özellikle son yıllarda Suriye, Filistin, Burma ve Orta Afrika’daki kadınların ve çocukların ızdırapları hakkında farkındalık oluşturmak için birçok küresel kampanya düzenlemişlerdir. Bu uluslararası organizasyonların yanı sıra partinin kadınları dünyanın her yerinde yaşadıkları toplumlarda İslâm davasını taşımak, Müslümanların İslâmi şahsiyetlerini muhafaza etmek ve İslâm’a karşı yürütülen propagandalara karşı mücadele etmek için yorulmak bilmeden çalışmaktadırlar.
Tüm bu çalışmaları Hizb-ut Tahrir’in kadınları doğrudan kadınlara yönelik olarak yaparlar. Evlerde, mescitlerde, camilerde, üniversite ortamlarında velhasıl kadınların bulunduğu her ortamda sohbetler verirler. Kitaplar, dergiler, makaleler, gündeme dair yorumlar ve basın açıklamaları yayımlarlar. Medyada ve sosyal medyada aktif olarak yer alırlar. Toplumun önde gelen fikir sahibi yazar, düşünür ve siyasetçi kadınlarla irtibatta bulunup tartışmalarda yer alırlar. Seminerler, paneller, yerel ve uluslararası kampanyalar ve konferanslar düzenlerler.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!