Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'ne
Hatta bu operasyon ve yargılamaların%80'e yakını Ak Parti İktidarı döneminde yapılmıştır.
Hatta bu operasyon ve yargılamaların%80'e yakını Ak Parti İktidarı döneminde yapılmıştır.
Üstelik yayınlandığınız savcılık belgesinde, bırakıldığını söylediğiniz herhangi bir Hizb-ut Tahrir üyesi de yoktur.
Beşer mahsulü kanunlar, istenildiği gibi değiştirilmekte ve aciz, sınırlı, muhtaç olan insandan, en idealini yapması beklenmektedir.
Bu gerçekler, Türkiye yöneticilerinin bütünüyle sömürgeci kâfirlerin dış politikası ekseninde hareket etmek zorunda kaldığını ve kendi savaş uçağını düşürenlerden dahi onlardan izinsiz hesap soramadığını da gün yüzüne çıkarmaktadır.
Şüphe yok ki mevcut anayasa değişikliğinin esas nedeni, bazı maddelerin değiştirilmesi yada birtakım düzenlemelerin iyileştirilmesi değildir.
Rabbimizden, değeri Üstadı rahmetiyle kuşatmasını, ailesine sabr-ı cemil ihsan etmesini niyaz ediyor, yakınlarına, sevenlerine ve dava arkadaşlarına da başsağlığı diliyoruz.
Medyada geçen haberlere göre yaklaşık 300'den fazla insan katledildi, 1000'in üzerine yaralı var.
bekçiliğini yaptıkları bu zalim rejimin Saddam'ın, Kaddafi'nin ve diğer zorbaların rejimleri gibi devrileceğini de kesinlikle bilmektedirler.
AK Parti hükümetinin hazırladığı 2012 yılı bütçesi 21 Aralık 2011'de TBMM genel kurulu tarafından kabul edildi.
Batılılar gibi sömürmek için değil, mazlum kardeşlerine yardım etmek için bunu yapmak zorundadırlar.
23 Ekim sabahı Van'da meydana gelen deprem, onlarca kişinin ölümüne, onlarcasının yaralanmasına ve büyük maddi kayıplara yol açmıştır. Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti aşağıdaki hususları vurgular:
Aktörleri içimizdeki odaklar olsa da esasen çatışma, Sömürgeci Kâfirlerin güç ve nüfuz çatışmasından ibarettir.
Bu bile tek başına İslami hayatın Allah'ın izniyle yeniden başlatılmasının an meselesi olduğunu gösteren net bir göstergedir. Keşke bilebilselerdi!
Dolayısıyla bu saldırının başlıca sorumlusu, Başbakan Erdoğan Hükümeti'dir.
Rus Büyükelçiliği heyet ile görüşmekten kaçındığı gibi beyanı almaktan da imtina etti. Heyet, daha sonra ikinci kez görüşmek istediyse de Rus büyükelçi bundan da kaçınmıştır.
Bu şekliyle Başbakan Erdoğan, Batılı değerlerin İslam Ümmeti'ne enjekte edilmesinde, sömürgeci kafir Batı'ya hizmetkar olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.
Büyükelçinin şehir dışında olması nedeniyle görüşme, büyükelçinin asistanıyla gerçekleştirildi.
Bu cürüme rağmen Türkiye'nin Yasama Meclisi'nde bu kararı oylayan milletvekilleri, pişkin bir şekilde karşınıza çıkarak hazirandaki seçimler için oy istemektedirler.
Hizb-ut Tahrir hiçbir "Kaos Planı"nın parçası yada tarafı olmadığı ve olmayacağı gibi hiçbir "şer" odağıyla da ilişkisi yoktur.
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ "Onlardan sadece, Aziz ve Hamid olan Allah'a iman ettikleri için intikam alıyorlar." [el-Buruc
Şimdi ise takke düşmüş, kel görünmüştür. Allah Subhanehu ve Teala, kendi elleriyle kurdukları iğrenç tuzağı yine müfterilerin eliyle açığa çıkarmıştır.
Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Resmi Sözcülük Bürosu olarak bu operasyonları şiddetle kınamaktayız.
Kaldı ki Recep Erdoğan'ın "sabır" dediği bu zavallılığın, ihanetin sonu bir türlü gelmeyecektir.
Copyright © 1953 Tüm Hakları Saklıdır.