28 Şubat’ın Arifesinde Yargı Zulmü ve Garabeti Bitmek Bilmiyor
Daha öncede defalarca dile getirdiğimiz gibi, Hizb-ut Tahrir’in sadık ve hayırlı gençlerine yıllardır yapılan yargı zulmü son günlerde bir yargı katliamına dönüşmüştür.
Daha öncede defalarca dile getirdiğimiz gibi, Hizb-ut Tahrir’in sadık ve hayırlı gençlerine yıllardır yapılan yargı zulmü son günlerde bir yargı katliamına dönüşmüştür.
Hizb-ut Tahrir / Türkiye mümtaz gençlerinden Cemalettin Başkapan’ın vefatını duyurur ve başsağlığı diler. Kıymetli kardeşimiz dün geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir.
Namuslarına el uzatılan ve bu acı ile feryat eden bacılarımızın çığlıkları saray duvarlarını aşmadı mı? Allah aşkına bu zulmü duymadınız mı? Yoksa duydunuz ama kalpleriniz taş mı kesildi? Oysaki Amerika için savaşmaya çok heveslisiniz!
Medeni Kanun ve ona dayalı olarak ortaya konulan tüm uygulamalar İslam’a aykırı olduğu gibi aileyi bir arada tutamamış ve kadını da koruyamamıştır.
Ey Müslümanlar! Muhakkak ki yeri, göğü ve âlemleri yaratan tek bir ilah vardır ve o da Rabbimiz Allah’u Teâlâ’dır! Hüküm ancak O’na aittir. Her kim O’ndan başka bir ilah edinirse bu açık bir küfürdür!
ABD’nin sömürgeci çıkarlarını koruyan, Suriye halkını katil rejimin insafına bırakan bu tür sinsi planlar karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye yöneticilerini uyarıyor, kâfir ABD’nin kurduğu, sömürgeci Avrupa ve katil
Ürdün, iğrenç bir işkence geçmişine sahiptir ve hukuksuzluk yüzünden pek çok siyasi aktivistin cezaevlerinde çürüdüğü bir ülkedir. Dolayısıyla bizler üstad İsmail el-Vahvah’ın durumundan endişeliyiz ve kaygı duyuyoruz…
Gerçekten de bizi ümmet yapan ve diğer kâfir ve inançsız halklardan ayıran olgu, Müslüman kadının onurunu koruma vakasıdır.
Halka “bize savaş açıldı, seferberliğe hazır olun” diyenler, aynı anda Amerika ile dostluklarını korumakta, diplomatik, ticari ve askeri ilişkilerini devam ettirmekte, onun adına vekalet savaşları vermekte, üslerini kullandırmayı sürdürmekte
Bilmez misiniz ki kâfirler hiçbir zaman Müslümanların dostu olamaz! Onların kin ve nefretleri, İslam’a, Kur’an’a, Müslümanlara ve Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’edir. Siz onlara ne kadar taviz verirseniz, onlar daha da fazlasını
Sorun idamın geri gelmesi ile çözülecek bir mesele değildir, sorun laik kapitalist nizamın bizatihi kendisidir. Bu sebeple çocuklarımızı koruyacak olan idam cezası değil, İslam Nizamı’dır.
40 ülkenin korkak, aciz ve kukla rejimleri bir avuç işgalci Yahudi Varlığına karşı sadece kınama açıklaması yapmakla yetiniyor! Yahudilerin cürümlerini tespit ve Aksa’nın şehitlerini saymak için Filistin’e uzman göndermekle övünüyorlar!
Kâfirler ile işbirliği içinde olan, tüm bu saldırılara kör ve sağır kalan, gelişmelere karşı kınama açıklamaları yapmaktan başka hiçbir adım atmayan yöneticiler ve kâfirlerin bu küstahlığı, İslam beldelerinin yöneticilerinin
28 Şubat Post Modern darbe girişimi sadece dönemin seçilmiş iktidarını hedef almadı. 28 Şubat bizzat darbecilerin deyimleriyle İslam'a, Müslümanlara, Müslümanların yaşam tarzına, fikirlerine ve inançlarına açılmış “topyekûn”
Onlar mazlumlar için savaşmak yerine zalimler ile ortak olmayı, üslerini açmayı ve haçlı koalisyonuna katılmayı tercih ettiler! Onların nazarında zalim “Esed” yeniden “Esad”, katil Rusya ve İran ise “garantör” oldu. Dün “Esed
İslam, insanın tüm problemlerini çözmeye elverişli evrensel bir nizamdır. 14 asır önceki insan ile günümüzdeki insan arasında bir fark olmadığına göre hükümlerde de bir fark olmayacaktır.
Bunca süre zarfında onlarca hükümet değişse ve kanun maddelerinde güya iyileştirmeler yapılsa da, değişmeyen tek şey Müslümanlara yönelik uygulanan yargısız infazlardır.
Copyright © 1953 Tüm Hakları Saklıdır.