Yan Amerika Yan!!!
İşte dünyaya insan hakları ve eşitlik sloganları pazarlayan ikiyüzlü ABD’nin hali… Efsane çökmek üzeredir. Habis çıkarları için on yıllardır topraklarımızı yakıp yıkan kâfir Amerika artık kendi evinde ateşi tatmaya başladı.
İşte dünyaya insan hakları ve eşitlik sloganları pazarlayan ikiyüzlü ABD’nin hali… Efsane çökmek üzeredir. Habis çıkarları için on yıllardır topraklarımızı yakıp yıkan kâfir Amerika artık kendi evinde ateşi tatmaya başladı.
2020 yılı BM'nin dördüncü Dünya Kadınlar Konferansı vesilesiyle Eylül 1995'te Pekin'de kabul etmiş olduğu geniş kapsamlı bir karar belgesi olan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu'nun (Pekin Deklarasyonu) 25'inci yıl dönümüdür.
“(Ramazan) hilalini gördüğünüz zaman oruca başlayın. (Şevval) hilalini gördüğünüzde iftar (bayram) edin. Eğer hava kapalı olursa, ayı otuza tamamlayın!”
Şehirlerarası seyahat yasağı 13 büyük şehirde kaldırıldı. AVM’ler de bu normalleşme kapsamına sokuldu ve açıldı. Lakin hâlâ camilerde cemaat ile namaz ve Cuma namazı kılınamıyor. Hâlâ bu yasak devam ediyor. Mübarek Ramazan ayını
İslam, hem yönetim nizamı hem de iktisat nizamı ile insanlığı, halkları ve toplumları kalkındıracak. Servetlerimiz onları çalan bir avuç gözü dönmüşün elinden geri alınacak. İşçisinden işverenine, çiftçisinden memuruna kadar
Meclis koltuklarında oturuyorsunuz, kürsülerden konuşuyorsunuz, halka kendinizi çağdaş ve ilerici diye yutturuyorsunuz ama ne kadar bağnaz ne kadar gerici ve yobaz olduğunuz 23 Nisan’da görüldü. Bu halk, düğün, nişan gibi sevinç günlerini
Hiç şüpheniz olmasın, artık sömürgeci Kapitalizm çöküş sürecine girmiştir, sistemin zayıflığı ve acımasızlığı kanıtlanmıştır, haris liderlerinin başarısızlığı ifşa olmuştur. Dünya artık yepyeni bir değişim sürecindedir
Tüm dünyayı ele geçiren, kıtaları kontrol eden, halklara korku salan, toprakları işgal eden, servetleri sömüren, kendi despot nizamlarını mazlum halklara dayatan, kendi toplumlarını dahi ifsada boğan sömürgeci kâfir devletler ve onların
Türk Tabipler Birliği’nin derdi Koronavirüs tedbirlerini insanlara hatırlatmak değil, onların asıl derdi Müslümanları hedef göstermek, Müslümanları cahil göstermektir. Asıl cahil olanlar ise kendileridir, İslam’dan bihaber olanlardır
Demokrasi ve Laiklik te aynı bu virüs gibi içimizde yayılıyor. 100 yıldır özgürlük ve eşitlik yalanlarıyla demokrasi sokaklarımızda dolaşıyor. Ben maske takıyorum ben evde kalıyorum demokrasi bana virüsünü bulaştıramaz diyebiliyor
Müslümanlar ile beraber aileyi, nesli ve toplumu İslâm’la koruyacağız! Aile Nesil ve Toplum İslâm ile Korunur kampanyamız nihayete erdi ancak sorun çözülmedi. Sorunun tek ve sahih çözümü kuşkusuz İslâm’ın hayatın tamamına hâkim
Ekonomi o kadar bozuk temeller üzerine bina edilmiş ki sokağa çıkma yasağı ilanı ekonominin idam fermanını imzalamak gibi bir şey. Elbette devletten maaş alanlar, birikimi olanlar, çalıştığı şirket tarafından maaşları kesintiye uğramayacaklar
Bu virüse karşı Müslüman bireylerin takınması gereken tavır önce Allah’a tevekkül etmek sonra da alınması gereken bütün gerekli tedbirleri eksiksiz bir şekilde almaktır. İslam, bu tür salgın durumlarında nasıl hareket etmemiz gerektiğini
Biz 9 yıllık bu süreçte bir vücudun azaları gibi olduğumuzu belirten kutlu Nebi’nin ümmete yakışır şekilde hep devrimin ve muhlis Müslümanların yanında olduk. Kardeşlerimizin derdiyle dertlendik, zalimlere Allah’ın şiddetli azabını
Anlaşma şartları Türkiye’nin Suriye meselesindeki söylemleri ile o kadar çok çelişiyordu ki, ihaneti örtmek için uydurdukları reel politika yalanı dahi bu hezimeti kurtarmaya yetmedi.
Hilafet, Papalık gibi sadece ruhani bir otorite değildir. Bilakis Hilafet; Müslümanların bölünmüş devletlerini tek bir çatı altında birleştirecek otoritedir. Hilafet Müslümanların ordularını tek bir komuta merkezinde toplayacak kuvvettir.
Rusya ve rejim güçleri, 27.02.2020 tarihinde, İdlib’in güneyinde, Cebel ez-Zaviye bölgesindeki Balyun’da TSK noktasını hedef alarak hava saldırısında bulundu. Resmi açıklamalara göre 33 asker hayatını kaybederken, 34 askerinde yaralı
Hizb-ut Tahrir olarak; bu fasit laik düzene ve onun üzerine bina edilerek ümmete dikte ettirilen İstanbul sözleşmesine karşı olduğumuzu yineliyoruz. Bizim gibi İstanbul sözleşmesine karşı olan, aileyi yıkan yasalar yok sayılsın diyen
Sömürgeci İngilizler yerli işbirlikçileri eliyle 1924’te Hilafete darbe yaparak batıl düzenlerini, laiklik ve demokrasiyi bu halka zorla dayattılar. O tarihten bugüne batıl düzenlerini koruma adına korku ve darbelerle halkı hizaya getirmeye
AB fonları ile çalışan ve ayakta duran bu derneklerinin asıl derdi kadına şiddeti önlemek değil aslında. Onların asıl derdi, son kale olan ailenin sağlam duvarlarını tahrip etmek, İslâm ile korunan kaleyi yıkmak. Onlar aile içi şiddetin
Bir meselenin asli çözümü, köklü çözümü, o sorunu ortaya çıkaran unsurların ortadan kaldırılması ile mümkündür. Filistin meselesinin köklü çözümü Yahudi varlığını Mübarek Aksa topraklarından söküp atmaktır. Bunun dışındaki
Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak bu açıklamanın hemen ardından aynı gece harekete geçtik ve Türkiye’nin 15 ayrı şehrinde kitlesel basın açıklaması ve eylem çağrısı yaptık. İlk olarak 29 Ocak Çarşamba günü İstanbul’daki ABD Konsolosluğu
Copyright © 1953 Tüm Hakları Saklıdır.